Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2017/453 E. 2017/1297 K.) Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin bila tebliğ iade olduğu, borçlunun takibi haricen e-devletten öğrenerek itiraz ettiği, yapılan itirazın geçerli olduğu ve buna göre süresinde takibe itiraz edildiğinden, icra müdürlüğünün takibin kesinleştirilmesi talebinin reddine dair kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, anılan icra emrinin dayanağı olan ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2016 tarih ve 2013/626 Esas, 2016/76 Karar Sayılı itirazın iptali konulu ilamda taraflar alacaklı Hotek Yapı Yönetim ve İşletim Hizmetleri A.Ş. ile ... Bina Yöneticiliğidir. Aleyhlerine icra emri gönderilen şikayetçi borçlular anılan davada taraf sıfatına sahip değildir. Haliyle aleyhlerine icra emri gönderilip takip yapılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 15.02.2015 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 02.07.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira alacağı 2.900,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 06.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....

      Davalı borçlu tarafından 28.04.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz edilmiş ise de, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz dilekçesi verildiğinden, Ezine İcra Dairesi’nin 30.04.2014 tarihli kararı ile süresi içerisinde yapılmayan itirazın reddine ve takibin devamına karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcunu ödemediğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ise davacının dosyaya kira ilişkisini ispatlayan kira sözleşmesi sunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

        İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmemiş, adı geçene 03/12/2018 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Takip kapsamında davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez. Bu durumda mahkemece, henüz kesinleşen icra takibi bulunmadığından, davalı kiracı yönünden davacının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı kiracı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 12....

        Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekili marifeti ile 04/12/2019 günlü borca itiraz dilekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, anılan takibin bu itiraz üzerine 09/12/2019 tarihinde icra müdürlüğü kararı ile durduğunu, bu kararın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 10/01/2020 günü arabuluculuk süreci ile takibin durmasından haberdar olunduğunu, itiraza konu icra takibinde davalı borçludan ödenmeyen 81.500,00 TL asıl alacak, 12.104,42 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe giren toplam miktar olarak 93.604,42 TL ve takip sonrası işlemiş faiz, icra ve vekalet ücreti, asıl alacağa bağlı diğer ferilerin talep edildiğini, borcun sebebi olarak 28/02/2019 vade tarihli asıl alacağın gösterildiğini, davalının icra takibine davacıya borcunun olmadığı iddiasıyla haksız yere itirazda bulunduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile...

          İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilmediğini, takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin yerinde olmadığı ve takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına bulunmadığına yönelik şikayetlerinin yanı sıra, imzaya ettiği ve zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; “Davacı tarafın ödeme emrine yönelik şikayetinin reddine, davacının imzaya itiraz, kambiyo senedine itiraz ve zamanaşımı yönündeki itirazlarının süresinde yapılmadığı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin icra kasasında olmadığı ve ödeme emrinin usulüne uygun tanzim edilmediği nedenleriyle ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetle birlikte borca ve takibe de itiraz ettiği, mahkemece, itirazın ve şikayetin HMK'nun 114/1-ı ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun, daha önce, takip dayanağı senet aslının icra dosyasına sunulmadığına ilişkin şikayeti üzerine, .......

              Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa, bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, itirazın iptaline karar verilmesinden sonra, davalının anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, bu alacak kalemleri yönünden takibe devam edilmesi için icra emri düzenlenmesine ve ilama göre alacak kalemlerinin güncellenmesine gerek yoktur. Bu nedenle, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu gibi, icra emrinde yazılı 150.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faizi yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu