Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

    Davacının---, sayılı takip dosyasında --- ödeme emri çıkarıldığı, borçlunun 07/09/2018 tarihinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği; bunun üzerine davacı alacaklının itirazın iptali davası açtığı, itirazın iptali davasının görüldüğü------ tarihli kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, bunun üzerine davacının ----icra inkar tazminatı,------ vekalet ücreti,----- yargılama gideri olmak üzere----- alacağın ödenmesini talep ettiği, ödeme yapılmaması üzerine davacının 07/10/2021 tarihinde takibi iflas yolu ile adi takibe çevirerek----- yolu ile takipte ödeme emri çıkarıldığı, bu ödeme emrin borçlunun ---- itiraz ettiği görülmüştür. Davacı eldeki davayı ---------tarihinde ikame ederek davalının İİK.nun 177/4 maddesi uyarınca doğrudan iflasını talep etmiştir. Davalının savunması haklıdır. Davacı, ilama bağlı alacağını takibe koymuş, icra emrine rağmen ödeme yapılmaması üzerine takip şeklini değiştirerek borçluya iflas ödeme emri göndermiştir....

      İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu sıfatıyla icra emri tebliğ edilen ... vekili, takibe dayanak ilamda hükmün ... aleyhine tesis edilmiş olmasına rağmen vekil edeni aleyhine ilamlı takip yapılmasının usulsüz olduğunu, ilamda yazılı "..." adında bir site bulunmadığını belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin yedi günlük yasal süre içerisinde yapılmadığı ve icra emrinin ilama uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2009/1692(yeni esas 2021/7355) sayılı takip dosyasında müvekkili SGK tarafından davalı Arzu Ok( Kılıç ) aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun bu takibe süresi içinde itiraz ederek borçlu olmadığını ileri sürdüğünü, davalının vaki itirazı nedeni ile başlatılan icra takibinin durduğunu, duran takibe karşı Bursa 4.İş Mahkemesi'nin 2009/514 esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını ve bu dosyanın 2010/53 karar sayı ile karara çıktığını ve 07/10/2021 tarihinde de kararın kesinleştiğini, kesinleşen itirazın iptal edildiği hükmü icra dairesine bildirip karara göre takibe devam edileceği ve hükmedilen % 40 icra İnkar tazminatı, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin uyap takip dosyasına eklenmesini talep ettiklerini, icra dairesince borçluya yeni alacak kalemleri gönderilmiş olup bu defa davalı/borçlu Arzu Ok'un 08.11.2021 tarihinde takibe itiraz ettiğini, dairece kurulan kararla takibe yapılan bu ikinci itiraz kabul görerek takibin yeniden...

          Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, itirazın iptali kararının ibrazı ile borçlu hakkında takibe devam edilmesinde, alacağın tahsiline yönelik hesap, haciz ve takip işlemleri yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. İtirazın iptali kararında ilk defa hüküm altına alınan fer'i alacaklar (tazminat alacağı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti) yönünden borçluya icra emri çıkartılmasında da bir isabetsizlik yoktur. Ancak icra emri ile istenilen alacak kalemlerinden 5.850,00 TL faiz alacağı zaten ilamsız takipte gönderilen ödeme emrinde yazmakta olup bu takibin devamına karar verildiğinden icra emri ile tekrar istenemez....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yargıtayın emsal içtihadına göre, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçerli olduğunu, kaldı ki kendilerince itirazın iptali yoluna gidilerek takibe devam iradesinin ortaya konulduğunu, bu nedenle, ödeme emri tebliğ edilmemesinin itiraza engel teşkil etmeyeceğini, neticede borçlunun haricen de olsa bu takibi öğrenip icra dairesine giderek itirazda bulunduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklanan bakiye açık hesap alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2014/16175 E. sayılı takip dosyasında ödeme emri borçlu kiracı ...’a 26.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ancak diğer borçlu kiracı ...’a tebliğ edilmemiştir. İ.İ.K.nın 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçluların itiraz sebeplerini icra dairesine bildirebilecekleri, yasal ödeme süresi geçtikten sonra alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği düzenlenmiştir. Anılan yasa hükmü uyarınca ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağından tebliğ edilemeyen ödeme emri karşısında otuzgünlük ödeme süresi de başlamaz. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Borçlulardan ...’un itiraz hakkı doğmadan kendiliğinden takibe itiraz etmesi sonuç doğurmaz. Davalı kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan kiracılardan birine tebliğ edilen ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez....

              İlk derece mahkemesi kararında özetle: İcra dosyasına örnek 10 ödeme emri gönderildiği ancak tebligatın iade geldiği, bunun üzerine TK'nun 21/2 maddesi gereğince mernis şerhi de eklenerek borçlunun mernis adresine örnek 10 ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olarak 03/05/2018 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Dava dilekçesi incelendiğinde 08/06/2018 tarihinde icra mahkemesine itirazın yapıldığı, itiraz senedin kambiyo vasfı olmadığından ve borcun bulunmadığından bahisle yapıldığı kambiyo takiplerinde genel şikayet süresinin 7 gün ve takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik şikayet süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olması dikkate alınarak süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir....

              İtirazın iptali kararı ile birlikte, takip, asıl alacak ve faiz oranı yönünden kesinleştiğinden, alacaklı itirazla duran takibe devam etme hakkı kazanır. Daha önce takibe konu edilen ve mahkemece takibin devamına karar verilen alacak kalemleri yönünden takibe devam edilebilmesi için ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur. " denildiğini, yine Yargıtay 12....

              UYAP Entegrasyonu