Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak yetki itirazında bulunduğu, mahkemece itirazın süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu’nca da aynen benimsenen yerleşik uygulamasına göre, alacaklının talebiyle icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK.nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak borçlu Hüseyin Aratemur'un mirasçıları T6 T9 T8 T3 ve T4 adına ek takip talebi bulunup bulunmadığı ve bu borçlulara ödeme emri düzenlenip gönderilme sebebi sorulmuş olmakla icra müdürlüğünce müzekkereye verilen cevapta takip dosyasında borçlu Hüseyin Aratemur'a ödeme emri hazırlandığı, sistem uyarısıyla ölü olduğu anlaşılınca ödeme emri gönderilmediği, 08/09/2016 tarihinde alacaklı vekilinin mirasçılara ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunduğu ve ödeme emrinin mirasçılara gönderildiği, bu durumda ek takip talebine ihtiyaç duyulmadığı, mirasçıların dosyaya süresinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu bildirilmiş olduğundan icra müdürlüğünce verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    İcra takibinin esasını, takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri veya icra emri oluşturur. İİK'nun 168/1. maddesinde; icra memurunun senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görmesi halinde, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri göndereceği belirtilmiş ve devamında ise ödeme emrinin içereceği kayıtların neler olduğu açıklanmıştır. İcra memurunca ödeme emrinin, alacaklının iradesine dayanan takip talebine uygun olarak düzenlenmesi yasal zorunluluktur. İcra memuru tarafından düzenlenen ödeme emrinin, takip talebine aykırı olması ya da ödeme emri yerine icra emri düzenlenmesi İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Diğer taraftan borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin veya icra emrinin iptaline karar verilmediği sürece, gönderilen ödeme emri ya da icra emrindeki talepler geçerlidir....

    Ödeme emrinin ikinci kez tebliği üzerine davalı-borçlunun süresinde itiraz ettiği ancak icra müdürü tarafından ilk ödeme emri tebliğ tarihine göre itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin 269. maddesinde ''takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır. İtiraz takibi durdurur....

      Öte yandan İİK. nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için; borçluya ödeme emri tebliğ edildiği halde borçlu süresinde itiraz etmeyerek takip kesinleşmiş ve daha sonra borçlu ölmüş ise, takibi mirasçılara yöneltmek isteyen alacaklının, mirasçılara ödeme emri çıkarmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin mirasçılara muhtıra gönderilerek tebliği ile yetinilmesi yeterlidir. Buna rağmen ödeme emri çıkarılması halinde, mirasçılar murisin ölümünden önceki ve kesinleşmiş işlemlere karşı murisin itiraz hakkı bulunmadığı sürece itiraz edemezler. Muris yönünden kesinleşen hususlar, mirasçılar tarafından ileri sürülemez. Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir....

      Mahkemece, ödeme emrinin borçluya 27/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz etmediği ve ödeme emri ile tanınan (30) günlük süre içinde talep edilen kira bedelini ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı borçlunun takip konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir. Somut olayda, ödeme emrinin davalı borçluya 27.01.2016 tarihinde tebliği üzerine, davalı 28.01.2016 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve takibe itiraz etmiştir. Davalı kiracının yasal süresinde takibe itiraz etmesi üzerine icra takibi 02.02.2016 tarihli karar ile durdurulmuş olup; itiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyecektir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın takibe konu bono örneğinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği ve bononun teminat amacıyla verildiğini söyleyerek takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, davacılara çıkartılan ödeme emri tebligat parçaları üzerinde ödeme emri ve eklentilerinin bulunduğunun yazılı olduğu, aksinin davacılar tarafından ispat edilemediği, ayrıca takip dayanağı senedin teminat amaçlı verildiği ileri sürülmüş ise de ; senedin teminat senedi olduğunun, anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu iddialarının ve sair borca itiraz nedenlerinin İİK'nın169/a maddesi uyarınca ispat edilmesi gerektiği, borçlunun İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerden biri ile iddiasını ispat edemediği, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin menfi tespit davasının konusu olup dar yetkili icra mahkemesince dikkate alınamayacağından...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2021/381 ESAS 2021/447 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı borçlular hakkında Kayseri Banka Alacakalar İcra Müdürlüğünün 2021/3890 Esas sayılı dosyasında takibe başladıklarını, davalı borçluların ödeme emri tebliğ edilmeden önce takibe karşı itiraz da bulunduklarını, taraflarından 25/06/2021 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itiraz hüküm doğurmayacağından bahisle İİK 62/1 maddesi ile yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmesi yönünde talepte bulunduklarını, icra müdürlüğünce de talep gereği işlem yapılarak borçlulara ödeme emrinin...

        Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır. HMK 115. maddeye göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....

          Mahkemece, borçlu vekilinin 20.01.2016 tarihinde itiraz ettiğine dair itiraz dilekçesinin mahkemelerine icra dosyası ile birlikte gönderilmediği, celp edilen icra dosyasında herhangi bir itiraz dilekçesi olmadığı, borçlunun takibe süresinde itiraz etmemesi ile takibin kesinleştiği, davalı borçlunun kira ödemelerini yazılı belge ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Borçlu davalıya gönderilen ödeme emri 27.11.2015 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca muhtara teslim edilmek suretiyle tebliğ edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu