Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin 269. maddesi; "takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 315. ve 362.) maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder" düzenlemesini havidir. Aynı Kanunun 269/a maddesi ise, “Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.” hükmünü içermektedir....

Alacaklı tarafından borçluya bakiye borç muhtırası gönderilmesinin talep edildiği, müdürlükçe itirazın iptali kararında yer alan alacak kalemlerinin de eklenmesiyle hesaplanan 03/03/2015 tarihli dosya hesabının, borçlu tarafından, itirazın iptali kararı uyarınca aynı takip dosyasından takibe devam edilemeyeceği, icra emri gönderilmesi gerektiği belirtilerek iptali ve ödenen toplam 7.974,19 TL'nin yasal faizi ile birlikte idareye iadesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan takibe devam edilmesine engel yoktur....

    DEPO EMRİİFLAS DAVASIİFLAS YOLUYLA TAKİBE İTİRAZİTİRAZIN KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 158 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Kooperatif Başkanı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacılar vekili, davalı kooperatifin sözleşmede öngörülen sürede arsa sahiplerine daireleri teslim etmediğini 16 daireye ilişkin cezai şartın tahsili amacıyla iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete sattığı ürün bedelinin tahsili için ....esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalı borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine ...karar sayılı 27.03.2012 tarihli ilamıyla itirazın kısmen iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verildiğini, mahkeme ilamının 01.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, ilamın icra dairesine sunulduğunu, takip dosyasının icra müdürlüğü tarafından hataen düşürülmesi sebebiyle dosya yenilenerek 2012/7182 esas numarasını aldığını, başlangıçta ilamsız takip olarak açılan icra takibinin kesinleşen mahkeme ilamı sonrasında iflas yoluyla takibe çevrildiğini, borçlu şirkete iflaslı ödeme emrinin 26.05.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, herhangi bir ödemenin de bulunmadığını ileri sürerek borçluya depo emri tebliğini, borcun ödenmemesi halinde davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Olayımıza gelince; tahliye ihtarlı ödeme emri borçluya 14.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalının 16.09.2014 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, ancak itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 09.11.2015 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile icra mahkemesi'ne yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, işin esası incelenerek, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteminin süreden reddine karar verilmesi doğru değildir....

          Bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri davalı borçlulara tebliğ edilememiş, bila tebliğ iade olunmuştur. Davalı borçlu kiracı ile kefil, ödeme emrinden UYAP sistemi aracılığıyla haberdar olduklarını belirterek takibe itiraz etmişlerdir. İ.İ.K.'nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Davalı borçlulara ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup, anılan maddedeki süreler işlemez. Borçlunun haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir. Mahkemece itiraz hakkı doğmadan, itirazın kaldırılması istenemeyeceğinden istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

            İcra Müdürlüğü 2019/11532 E numaralı icra takibine giriştiklerini ancak borçlu yanın haksız ve hukuksuz olarak itiraz ettiğini, borçlunun itirazının kaldırılarak taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı, duruşmaya da katılınmadığı anlaşılmıştır. Karşıyaka 1.İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, takip dosyasında davalı borçluya 13 örnek ödeme emri tebliğ edilmeksizin haricen takipten bilgi sahibi olma nedeniyle yapılmış olan itirazla İİK'nun 269 ve 62nci maddelerinde yer alan itiraz ve dava sürelerinin işlemeyeceği gerekçesiyle davacının açmış olduğu dava yönünden itiraz ve buna yönelik dava açmaya yönelik sürelerin işlemeye başlamamış olması nedeniyle bu yöndeki dava şartı eksikliği nedeniyle HMK'nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2021 NUMARASI : 2021/309 ESAS 2021/446 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra dosyasında borçlu Eda vekilinin 22/04/2021 tarihinde borca itiraz etmiş olduğunu ve icra müdürlüğünce 22/04/2021 tarihli tensip zaptı ile takibin durdurulduğunu, itirazın tarafınca tebliğ edilmemiş olduğunu, davanın borçluya ödeme emrine tebliğ tebliğ edilmeden borçlunun yapmış olduğu itirazın geçersiz olacağını, ödeme emrinin borçluya 28/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun icra dairesine itirazının sonuç doğurmayacağını...

            . - K A R A R - Davacı vekili, davalıya ... 24.İcra Müdürlüğü’nün 2005/5605 sayılı dosyasından İİK’nun 171. maddesi uyarınca iflas ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ileri sürerek iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, haciz yoluyla takibe geçen davacının bu yoldan vazgeçmeden iflas ödeme emri gönderilemeyeceğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece takibe konu kambiyo senedinin birden fazla borçlusu bulunduğu, İİK’nun 176/b maddesi uyarınca, borçluların iflasa tabi olması durumunda bir kısmı için haciz yoluyla, bir kısmı için iflas yoluyla takip yapılamayacağı, talebin İİK’nun 176/b maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra ... Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı sözlü kira aktinin varlığına dayanarak ....900 TL. kira borcunun ödenmemesi sebebiyle, 28/05/2015 tarihinde haciz ve tahliye istemli icra takibi başlatmış, otuz gün ödeme süreli ödeme emri davalı borçluya 03/06/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal sürede icra takibine itiraz etmemiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itiraz etmediğinden, taraflar arasındaki sözlü kira ilişkisinin varlığının ve takibe konu borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu