Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikayette bulunmak hakkı saklıdır" hükmü yer almaktadır. Takibe dayanak ipotek akit tablolarının incelenmesinde; ipoteğin, doğmuş ve doğacak tüm borçları karşılamak üzere kurulmuş limit ipotekleri niteliğinde oldukları görülmektedir. Bu durumda, alacaklı banka, yukarıda açıklanan İİK'nun 150/ı maddesindeki şartları yerine getirmek suretiyle takibe başladığından borçluya icra emri gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Hesap kat ihtarnamesine süresinde itiraz edilmiş olması da, icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyip, sadece borçluya icra mahkemesinde şikayet hakkı tanımaktadır....

      İcra Müdürlüğü’nün 2009/20503 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde davalının takibe itiraz ettiği, davacının itirazdan ....09.2009 tarihinde haberi olduğu, davanın 1 yıllık süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlu davalının ... 8. İcra Müdürlüğü’nün yetkisine yaptığı itiraz üzerine takip dosyasının gönderildiği ... İcra Dairesi'nce davalı borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş ve ....09.2009 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı borçlu 18.09.2009 tarihli dilekçesi ile borca itirazda bulunmuş ve bu itiraz üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Dosya içerisinde bulunan takip dosyasında itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi dava dosyası içerisinde de böyle bir belgeye rastlanmamıştır....

        - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ileri sürerek İİK.’nun 173. maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iflas ödeme emrinin davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebliğ edilmediği, iflas ödeme emri tebliğ edilmeden iflas davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı aleyhine haciz yoluyla takibe geçmiş, ödeme emri şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir. Takip şekli iflasa çevrildikten sonra iflas ödeme emri daha önce tebliğ edilen adrese gönderilmiş, adresten taşındığı gerekçesiyle tebliğ edilememiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, ihtar tebligatının usulsüz olması nedeni ile ihtardan haberdar olup itiraz edemedikleri, takipte ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğu iddiası ile takibin iptali istenmiştir. Mahkemece, icra emri tebliğinden itibaren yasal sürede başvurulmadığı, ihtara itiraz da olunmadığı, İİK 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinde de usulsüzlük bulunmadığından istemin reddine karar verildiği görülmüştür....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda takibe konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davanın imzaya itiraz davası olduğunu ve bu davada faktoring mevzuatına uygun işlem yapılıp yapılmadığının denetlenemeyeceğini, Mahkemece fatura ve sözleşme istenseydi sunacaklarını, ancak kendilerinden talep edilmediğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dosyası ve icra dosyası ile UYAP kayıtları incelendiğinde; takibe dayanak belgenin ve tüm borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının dosya içerisinde bulunmadığı, UYAP'ta da kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenizce, davaya konu İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2019/19513 esas sayılı dosyasından takibe dayanak senet örneğinin ve takip borçlularına gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatalarının okunaklı suretleri eklenerek dosyanın Dairemize gönderilmesi için Mahkemenize geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Davacı, kiracı ve kefil hakkında 04.03.2011 tarihinde tahliye talepli başlattığı icra takibi ile 2011 Ocak-Nisan aylar arası aylık 700 TL'den toplam 2.800 TL kira 8.93 TL fazin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalı kiracıya ve kefile tebligat kanunun 21 maddesine göre 21.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Daha sonra davacı alacaklı 14.12.2011 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde “dosya borçlularına gönderilen tebligat bila dönmüştür. Mernis adresi olarak tesbit edilen adreslerine T.K.nun 21. maddesi uyarınca yeniden ödeme emri gönderilmesini” talep etmesi üzerine çıkarılan ödeme emri davalı borçlu kiracıya 06.01.2012, kefile ise 23.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlular vekili 11.01.2012 tarihinde verdigi itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir....

              İcra Dairesi'nin 2019/9649 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte davacı borçluya ödeme emrinin 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ zarfından daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının anılan kararın tebliğ edildiğini düşündüğünü, oysa ki yeni bir takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emri tebliğ zarfında ödeme emri gönderilmemesi, bunun yerine daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının takibe itiraz edemediğini, bu şekilde yanıltıcı olarak gönderilen ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığını beyan etmiş, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              olarak mağdur olmamaları ve ileride telafisi güç zararlara sebebiyet verilmemesi adına icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep ettiklerini, haksız ve kötü niyetli olan davalı tarafın %20 icra tazminatına ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık kira bedelinin 20.000TL olduğu ve kira bedellinin her yıl TEFE TÜFE oranında artırılacağı düzenlenmiştir. Davacı alacaklı bu kira sözleşmesine dayanarak 22.04.2019 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibinde, 2019 Yılı Nisan ayı kira bedeli 31.600TL ve %10 gecikme cezası ve 4,68TL faiz olmak üzere toplam 35.455,48TL'nin tahsilini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu