Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. İbraname savunması, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olmakla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Somut olayda davacı tarafından düzenlenen ibranamenin geçerli olup olmadığının tespiti açısından davalı işyeri kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi eliyle inceleme yapılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 3....

    Ancak davacıya ibraname gösterilip imza ve içeriği konusunda beyanı alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Yapılacak araştırma sonunda ibranamenin geçerli olup olmadığı veya makbuz hükmünde olup olmadığı kesin olanak belirlenmeden hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca davalı davacının iş sözleşmesinin feshedildiği sırada hak ettiği tazminatların karşılığının bankaya yatırılarak ödeme yapıldığını ve davacının ibraname imzaladığını savunmuştur. Mahkemece bankaya ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti açısından davacının banka kayıtlarının getirtilerek ibranamede belirtilen miktarların ödenip ödenmediği kesin olarak belirlenmeden karar verilmesi isabetsizdir. 3....

      Buna karşılık kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, başlangıçtan beri geçerli olmadığının saptanması davasında görevli mahkeme dava konusu değere göre belirlenecektir. Geçersizliğinin tespiti istenilen kira sözleşmesinde yıllık kira parası 24.000,00 YTL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Ayrıca kiracı, kira sözleşmesinin yönetim planına aykırılığını kat maliki olmadığı için ileri süremeyeceğinden olayda Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, isteminden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nun ayrı sicil numarası ile ticaret siciline kayıtlı olup, ayrı ayrı vergi kaydı ve ticari defterleri bulunduğunu, herhangi bir ortaklığın sözkonusu olmadığını, dosyaya ibraz edilen ibranamenin ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/11269 esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan faturalar için geçerli olduğunu, müvekkilinin icra takibi yaptığı icra dosyası ile ilgisi olmadığını belirterek, davanın reddine ve % 40'tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre;davalı ile dava dışı ... ...'nun ...ve İnşaat Malzemeleri San. ve Tic. ünvanı ile ancak ayrı şahıs firmaları olarak ticari faaliyet gösterdikleri, ibraz edilen 19.09.2006 tarihli ibranamenin açıkça dava dışı ... ... tarafından yapılan takibe konu alacak için düzenlendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.....

          Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti yanında sözleşmeye bağlı olarak verilen senedin geçersizliğinin tespit ve iadesi talebinin menfi tespit davası olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının davayı menfi tespit olarak kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan pay devrine ilişkin sözleşmenin geçersizliğinin tespitine ve sözleşmeye bağlı olarak verilen senedin iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2012 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile parka elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, imar planında yeşil alan (park) olarak ayrılan taşınmazda davalı belediyenin lokanta ve kafeterya inşa ettirerek davalı şirkete kiralanması nedeniyle davalılar arasında imzalanan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, haksız müdahalenin men'i ve yeşil alan kullanım kararına aykırı olarak inşa edilen yapının kal'i istemine ilişkindir. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2012/7908 E. ve 2012/7906 Esas sayılı dosyalara borçlu olmadığının tespiti ile takip dosyalarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaya konu ibranamenin davalı şirketi bağlamayacağını, söz konusu ibranamenin dava dışı ... tarafından şirket adına imzalanmadığını, bir an için ibranamenin geçerli olduğu kabul edilecek olsa bile yapılan bu ibranın takibe konu olan borcu kapsamadığını belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin dava devam ederken İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2012/7906 Esas sayılı takibi ile ilgili 17.09.2014 tarihli celsedeki beyanı ile feragat ettiği, Yargıtay (Kapatılan) 19....

                Davalı vekili, iddiaya konu ibranamenin müvekkili şirketi bağlamayacağını, söz konusu ibranamenin dava dışı ... tarafından şahıs sıfatı ile imzalandığını, bir an için ibranamenin geçerli olduğu kabul edilecek olsa bile yapılan bu ibranın takibe konu olan borcu kapsamadığını, takibe konu olan alacağın çeke dayanmadığını, müvekkilinin davacıya verdiği hizmetin karşılığının davacı tarafından çoğu zaman çekle ödendiğini, işbu çeklerden davacı şirketin keşide ettiği 22.12.2012 vadeli 18.000,00 TL'lik ve 21.01.2013 vadeli 20.000 TL'lik çeklerin karşılıksız çıktığını belirterek, davanın reddine ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davacı borçlunun.......

                  Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacının rızası alınmadan belediyece onaylanan tadilat projesinin ve bu proje doğrultusunda yapılan ifraz işleminin geçersizliğinin tespiti, tapu kayıtlarının eski hale getirilmesi ve davalının esas projeye göre balkonlarını kapatmak ve yaşam alanına dahil etmek suretiyle yaptığı el atmasının önlenmesi, imalatların kâl'i ve eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava bağımsız bölümlere ilişkin ifraz işleminin geçersizliğinin tespiti ile projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasına dair karar Dairemizin 10/11/2015 gün ve 2015/5207-20159972 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili, Dairemizin onama ilamının düzeltilmesi için yasal süresinde karar düzeltme başvurusunda bulunmuş ise de 25/05/2016 tarihli dilekçesi ile vekaletnamesindeki feragat yetkisine dayanarak davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davadan feragat yargılamanın her aşamasında mümkündür. Bu durumda feragat konusunda bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu