Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davalı işveren kıdem tazminatının ödendiğini savunarak, 4.918,55 TL net kıdem tazminatı ödemesi içeren ibraname başlıklı belge ile ekinde kıdem tazminatı bodrosunu sunmuştur. Mahkemece ibranamenin matbu olup tarih içermediği gerekçesi ile ibranameye değer verilmemiş ise de; ibraname başlıklı belge miktar içermekte olup,davacının işe giriş ve çıkış tarihlerinin ayrı ayrı gösterildiği ve ibranamenin en erken 30.04.2012 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece miktar içeren ibraname ile kıdem tazminatını nakden aldığını bildiren kıdem tazminatı bodrosu davacı asile sorulup yukarıdaki ilkeler doğrultusunda sonuca gidilmesi gerekirken ibranamenin yazılı gerekçe ile hükümsüz sayılarak karar verilmesi hatalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Bandırma 1....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, 21.12.2010-08.07.2013 tarihleri arasında, davalı işveren nezdinde kesintisiz ve sürekli olarak, en son net 2.000,00 TL ücretle çalıştığının tespitini istemiştir.Mahkemece, gerçek ücretin tespiti talebi yönünden, HMK nun 201. Maddesi kapsamında kalan istemin, yasanın öngördüğü belgeler sunulmadığından; bildirimi yapılmayan hizmetlerin tespiti talebi yönünden ise ispat olunamadığından reddine ilişkin yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Konut Yapı Kooperatifi hissesini davalı adına satın aldığını, tadilat yaparak kullandığını, ödemeleri murislerinin yaptığını ve davalının kooperatif hissesini almaya imkanının bulunmadığını ileri sürerek, muvazaalı işlemin geçersizliğinin tespiti ile davacıların 6/8 oranında kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının muvazaalı işlemle dava dışı kooperatif hissedarı olduğu gerekçesiyle, davalının dava dışı .... Kooperatifindeki hisse kaydının 6/8'inin geçersizliğinin tespiti ile 3/8'inin davacı ..., 3/8'inin davacı ... adına geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Davacılar murisi ....'ın veraset ilamı incelendiğinde; 21.10.2006 tarihinde vefat eden ....'ın davacılar dışında .... isimli eşinin de mirasçı olduğu anlaşılmıştır. Davacılarla birlikte ....'...

        ibranamenin gönderildiğini ve ibraname imzalamadan ödeme yapılmadığını, ibranamenin içeriği konusunda pazarlık şansı olmadığını, hayatını devam ettirebilmek için bu ödemeyi kabul etmek zorunda kaldığını, oysa gerçek zararın çok daha fazla olduğunu iddia ederek müzayaka halinde imzalanan ibranamenin iptal edilmesi gerektiğini iddia etmiş, mahkemece davacının bu iddiaları hakkında herhangi bir araştırma yapılmadan, davacının müzayaka halinde olup olmadığı tartışılmadan ibraname ve ödeme sebebi ile davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir....

          Davacı tarafça, ibranamenin baskı altında, iradesi fesada uğratılarak düzenlendiği iddia ve ispat olunmamıştır. Mahkemece davacıya, söz konusu belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı sorularak davacıya ait olduğunun beyan edilmesi halinde ibranamenin geçerli olduğunun kabulü ile bu döneme ilişkin dava konusu alacakların dışlanması suretiyle hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi, ayrıca somut olayın özelliklerine göre, aynı belge üzerindeki davacıya ait fesih iradesinin haklı nedene dayanmadığının kabulü ile ilk dönem çalışması karşılığı talep edilen kıdem tazminatı isteğinin reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. 3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır....

            Davalı şirket, herhangi bir muvazaa ve bakiye borcun bulunmadığını, taşınmazın müşterek mülkiyete geçirilmesi ile imkansızlığın da bulunmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taşınmazda iştirak halnde mülkiyet bulunması nedeni ile sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, 19/12/2003 tarihli Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ilgili şerhin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan 19/12/2003 tarihli Gayri Menkul Satış Vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile ilgili şerhin tapudan terkini istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece, taşınmazda elbirliği ortaklığı bulunduğundan sözleşmenin ifasının imkansız olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Nevar ki, ... 4....

              Mahkemesinin ....E sayılı dosyası ile işe iade davası açtığını bu dava sırasında davacı vekili ile sulhen anlaşıldığını, davacıya 6000 TL vekiline 1000 TL ödeme yapıldığını, davacının da davalı şirketten başkaca alacağı olmadığına ilişkin ibraname verdiğini, söz konusu ibranamenin sadece işe iade davasına özgü olmadığını, tüm çalışmalarına karşılık verildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalının savunmasında sözünü ettiği ibranamenin davacı vekili ile davalı vekilince imzalandığı, davalının başka alacağının kalmadığının kabul edildiği, davacının davalı şirketi gayri kabulü rucü ve ibra ettiği bu nedenle fazla çalışma ve genel tatil çalışma alacağına ilişkin taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

                HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6100 sayılı HMK'nın 362/1-b maddesi uyarınca; ilk derece mahkemelerince verilen kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti kararı hakkında istinaf incelemesi sonucunda verilen kararlar kesin nitelikte olup, HMK'nun 366. maddesi atfıyla aynı kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

                  Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacılar vekili, fesihlerin geçersizliğinin tespiti ile davacıların işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacıların fesihlerinin geçersizliğinin tespiti ile davacıların işe iadesine karar verilmiştir. Davacıların iş sözleşmelerinin fesih sebebi aynı olup, HMK'nun 57/1-C maddesi gereğince aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu açıktır. Ancak feshin geçersizliği ve işe iade davasının özelliği gereği bu tür davalarda birden fazla işçinin tek bir dava dilekçesi ile dava açması halinde, birlikte yargılama yapılıp, hüküm kurulması doğru değildir. Zira feshin geçersizliği ve işe iade istemini içeren davalarda her davacı için fesih nedeni hizmet süresi, iş güvencesi kapsamında olup olmadığı, dava açma süresi gibi hususlar ayrı ayrı belirlenmekte ve dosyanın özelliğine uygun olarak hüküm kurulmaktadır....

                    Hukuk Dairesi Başkanlığının 22.04.2009 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş isede; dava inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı mülkiyetin aidiyetinin tespiti, devir protokolünün geçersizliğinin tespiti, olmazsa alacak isteklerine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 11.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu