Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den 22.02.2012’de devralındığını, mahcuzların tamamının da üçüncü kişiye ait olduğunu ancak saklama koşullarına uygun davranılmadığı için tamamının zayii olduğunu, alacaklı ve borçlunun danışıklı icra takibi yaptıklarını belirterek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde açılmadığını, üçüncü kişinin haciz adresindeki işletmeyi akrabası olan borçlu ....’den içinde bulunduğu mali durumu bilerek muvazaalı olarak devraldığını, üçüncü kişinin hacizde sunduğu belgelerin bunu doğruladığını, kaldı ki taşınmazın malikinin borçlu Remzi’nin oğluna ait olduğunu, haczin adı geçen borçlunun iş yerinde ve huzurunda yapıldığını, bununla birlikte davacı 06.08.2012 günlü hacizde mahcuzların kendisine değil ....A.Ş.'e ait olduğunu, sonradan işletme hakkının kendilerinde olduğunu iddia ettiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır."hükmü getirilmiştir. Somut olayda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre şikayete konu haciz işlemi takibe dayanak belge adresinde veya borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış, haciz sırasında borçlu Ali Kerimoğlu'da hazır bulunmamıştır. Ticaret sicil kayıtlarına göre de haczin gerçekleştirildiği adres davacı üçüncü kişinin sicilde kayıtlı adresidir....

    Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlunun icra takibine dayanak sözleşmeyi imzalarken gösterdiği yerde yapıldığını, ödeme emrinin burada tebliğ edildiğini, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin davacı üçüncü kişi ve kardeşi ...’ın birlikte oturduğu konutta yapıldığı, üçüncü kişinin borçludan 2002 yılında boşandığı, ayrı evlerde kaldıkları, hacze konu hayvanların borçluya ait olduğuna dair delil bulunmadığı iki adet büyükbaş hayvanın davacının kardeşi ...’a ait olduğunun belirlendiği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldı- rılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (3.kişi) vekili, ...İcra Müdürlüğünün ... Tal. sayılı dosyasından, müvekkilinin adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu ve icra takip borçlusu ... ile hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını belirterek, istihkak iddiasında bulunmuş ve haksız olarak yapılan haczin kaldırılması ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece toplanan delillere göre: “trafik kaydına 23.02.2011’de haciz konulan ... plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.04.2008’de satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, alacaklı tarafın da icra dosyası içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmeyerek yargılama aşamasında da haczin kaldırılmasını talep ettiği, davanın açılmasına neden olmadıkları“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiştir....

          Mahkemece toplanan delillere göre: “trafik kaydına 23.02.2011’de haciz konulan ... plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.04.2008’de satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, alacaklı tarafın da icra dosyası içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmeyerek yargılama aşamasında da haczin kaldırılmasını talep ettiği, davanın açılmasına neden olmadıkları“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiştir....

            Mahkemece toplanan delillere göre: “trafik kaydına 23.02.2011’de haciz konulan ... plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.04.2008’de satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, alacaklı tarafın da icra dosyası içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmeyerek yargılama aşamasında da haczin kaldırılmasını talep ettiği, davanın açılmasına neden olmadıkları“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiştir....

              Mahkemece toplanan delillere göre: “trafik kaydına 23.02.2011’de haciz konulan ... plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.04.2008’de satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, alacaklı tarafın da icra dosyası içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmeyerek yargılama aşamasında da haczin kaldırılmasını talep ettiği, davanın açılmasına neden olmadıkları“gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiştir....

                Mahkemece toplanan delillere göre: “trafik kaydına 23.02.2011’de haciz konulan ... plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.04.2008’de satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği, alacaklı tarafın da icra dosyası içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmeyerek yargılama aşamasında da haczin kaldırılmasını talep ettiği, davanın açılmasına neden olmadıkları“gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiştir....

                  Mahkemece toplanan delilere göre; “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve mal beyanı dilekçesinde de bildirilen adreste yapıldığı,vergi dairesi tarafından da borçlu adresi olarak burasının bildirildiği, icra takip dosyasındaki yenileme talebinin de haciz adresinde borçlunun kendisine tebliğ edildiği, borçlu ile üçüncü kişinin baba oğul olduğu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, ispat yükü kendisine düşen davacının istihkak iddiasını kanıtlayamadığı ”gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu