Türk Medeni Kanunu'nun üst hakkına ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu kuralına yer verilerek, üst hakkı sahibine inşa ettiği binalar yönünden malik olma yetkisi verilmiştir. Bu durumda, üst hakkı sahibinin bu hakka istinaden inşa ettiği binalar yönünden malik olduğu ve buna istinaden Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında bina vergisinin mükellefi olduğu sonucuna varılmaktadır....
nin bayiliğinin müvekkili tarafından alındığını, müvekkilinin inşa ettiği bina ve eklentileri kamulaştırma nedeniyle ...ne intikal edeceğinden taşınmazdaki üst hakkının tapuya kayıt ve tesciline kabul edilmediği takdirde bina ve eklentilerinin davacı tarafından yapıldığının tespiti ve bedellerinin davalıdan tahsiline bu da olmadığı takdirde kamulaştırma bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının üst hakkı tescil, bina, tesis imalat bedeline ilişkin alacak taleplerinin kira sözleşmesine dayalı olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan iki kira sözleşmesinden hangisinin daha önce imzalandığı ve kira süresinin üç yıl mı, beş yıl mı olduğu noktasında toplanmaktadır. 10.11.2009 tarihli, 9 no'lu şirket yetkisine istinaden imzalanan başlangıç tarihi belli olmayan kira sözleşmesinde kira süresinin 5 yıl olarak belirlendiği ve sözleşmenin 13. maddesinde yer alan düzenlemeye göre imzalanan bu sözleşmenin geçici olduğu belirtilmektedir. 03.06.2009 tarihli 8 no'lu şirket yetkisine istinaden daha sonra ikinci defa düzenlenen 01.12.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde ise kira süresinin 3 yıl olarak belirlendiği ve sözleşmenin 13. maddesinde yer alan düzenlemeye göre imzalanan sözleşmenin kesin olduğu belirtilmektedir. Dosya içerisinde yer alan imzalanma tarihi belli olmayan tahliye taahhütnamesinde ise tahliye tarihi olarak 01.12.2012 tarihinin belirlendiği görülmüştür....
KARAR Dava, ... tereke temsilcisi tarafından açılan mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ile ecrimisil istemine ilişkindir. Davalı, kira sözleşmesine istinaden taşınmazı kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne dair Mahkeme kararı Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığının tespiti açısından talimat dosyasına sunulan dekontların yazılı delil başlangıcı olup olamayacağının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekçesi ile bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu, dolayısı ile haksız el atma olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asıl ve birleşen dava da davacı taraf kendisine kur’a da isabet eden konutun teslimini beklediğini bu süre zarfında oluşan kira kaybını istediğini ileri sürerek 2014 yılında asıl davayı açmakla teslim edilmeme nedeniyle isteyebileceği kira alacağını muaccel hale getirmiştir. Kira alacağı doğduğu aydan itibaren muaccel hale gelir, muacceliyetin başlangıç tarihi zamanaşımı süresinin de başlangıcıdır. Kooperatif ile üyesi arasındaki kira alacağı 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durumda, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince tahsis hakkına dayalı olan davada zamanaşımının işlemeyeceği gerekçesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. D....
Hukuk Dairesi'nin 2017/13096 Esas, 2018/8263 Karar sayılı ve 11/09/2018 tarihli kararında üst hakkı bedeli, kira bedeli olarak adlandırıldığını, burada kastedilenin kira sözleşmesi kapsamındaki kira bedeli olmadığının öğretide belirtildiğini ancak irtifak bedelinin uyarlanması talepli davalarda kira sözleşmesi uyarlaması talebiyle açılan davalarda izlenen usulun kıyasen uygulandığının görüldüğünü, kira sözleşmesi uyarınca kira bedelinin uyarlanması talebiyle açılan davalarda ise uygulanması gereken usulleri belirten Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/2910 Esas 2020/6680 Karar sayılı kararına bkn....
istemek suretiyle muaraza çıkartmasında haklı olmadığı bu itibarla da davacının kapalı alana ilişkin 01/11/2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak açmış olduğu davaya, davalının sebebiyet vermesi nedeniyle bu sözleşmeye yönelik yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da taraflar arasında akdedilen 06/07/2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiralananın otopark olduğu bu itibarla da TBK'nun 327. maddesi gereğince kira sözleşmesinin süre bitiminde kendiliğinden sona ereceği nazara alındığında davacının açık alana ilişkin 06/07/2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak dava açmakta haklı bulunmadığı gözetilerek açık alana yönelik davaya ilişkin harca esas yıllık kira bedeline göre yatırılan harç miktarı dikkate alınmak suretiyle vekalet ücreti ve yargılama masrafının davalı lehine takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
kaldırıldığını, kulüplerinin fuzuli şagil olduğu, mecurun 15 gün içerisinde boşaltılması aksi halde yasal yollardan tahliye edileceğinin bildirildiğini, davalı kiralayanın hukuki nitelendirmesinin fahiş hatalı olduğunu, kiracı durumundaki derneklerinin kiralayana hiçbir kira borcunun bulunmadığını, fesih işleminin haksızlığın tespiti ve iptali ile kira sözleşmesinin geçerliliğinin ve kira ilişkisinin devam ettiğinin tespiti ve davalı kiralayan tarafından haksız şekilde oluşturulan muarazanın meni davası açmakta, kiracı durumundaki kulüplerini hukuken korumaya değer güncel yararı bulunduğunu, tek taraflı fesih neticesinde yaratılan muaraza ile tahliye işlemlerinin başlayacağını ve ortaya müvekkili kiracı yönünden telafisi imkansız zararların ve gayri hukuki bir çok davalar çıkacağını, bunun sonucunda ileride telafisi imkansız zararların önlenmesi ve tahliyenin durdurulması için ihtiyati tedbir konulması ve yapılan yargılama sonucunda haksızlığın tespiti ve iptali ile kira sözleşmesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2007 gününde verilen dilekçe ile kiracılık sıfatının tespiti ve muarazanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira sözleşmesine dayalı kiracılık sıfatının tespiti ve ortaya çıkan muarazanın giderilmesi istemleriyle açılmıştır. Davalı, idari yargı yerinin görevli olduğunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesinin uygulanması gerektiğini, kira sözleşmesinin yenilenmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....
Asıl ve birleşen dava da davacı taraf kendisine kur’a da isabet eden konutun teslimini beklediğini bu süre zarfında oluşan kira kaybını istediğini ileri sürerek 2014 yılında asıl davayı açmakla teslim edilmeme nedeniyle isteyebileceği kira alacağını muaccel hale getirmiştir. Kira alacağı doğduğu aydan itibaren muaccel hale gelir, muacceliyetin başlangıç tarihi zamanaşımı süresinin de başlangıcıdır. Kooperatif ile üyesi arasındaki kira alacağı 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu durumda, davalı vekilinin zamanaşımı def’inin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince tahsis hakkına dayalı olan davada zamanşımının işlemeyeceği gerekçesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....