GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Celal Altınöz ile davalı Aksa Göynük Enerji Üretim A.Ş. arasında 27/08/2014 tarihli kontrat ile 15.000,00 m² yüzölçümlü Himmetoğlu Köyü Boyalık mevkii 211 ada 1 nolu parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın 01/09/2014 tarihi itibariyle 1 yıl süreyle davalıya kiralandığını, kira süresinin 31/08/2015 tarihinde sona erdiğini, sözleşmede inşaat süresi tamamlandıktan sonra döküm sahasını kiracı kiralayana teslim ederken, kiracı tarafından arazinin üst tabakasının tekrardan tarıma elverişli hale getirileceği, toprak serileceği ve mevcut arazinin bu şekilde teslim edileceğinin belirtildiği, kira süresinin bitmiş olmasına rağmen kira sözleşmesindeki bu hükmün davalı tarafından yerine getirilmediğini, bu nedenle Göynük Noterliğinin 02/09/2015 tarihli ve 1879 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmede öngörülen şekilde kiralanan taşınmazın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil bedelinin tespiti ve alacağına ilişkin olup, Mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 21/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacı, davalı belediye ile yapılan kira sözleşmesinin süresinin dolmadığını, sözleşmenin 11.maddesinde üst irtifakının kurulmasında belediyenin kusuru veya teknik ve idari gecikme olması halinde geçen sürenin kira süresine eklenebileceğinin kararlaştırıldığını, kira süresinin başlangıcının üst irtifakının kurulması ile başlayacağının açık olduğunu, kira sözleşmesinin başlangıcının sözleşme tarihi olduğu kabul edilse dahi , sözleşmenin 8 .maddesinde 1 yıllık inşaat yapım süresi kararlaştırıldığını, bu süre eklendiğinde 15 yıllık kira süresinin 26/07/2021 tarihinde sona ereceğini iddia ederek müvekkilinin işletme süresinin bitmediğinin tespitini talep etmiştir. Davalı ise davacının kira süresinin sözleşme tarihinden itibaren 15 yıl olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin 26/07/2005 tarihinde imzalandığını, sürenin dolduğunu savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/07/2014 NUMARASI : 2013/138-2014/564 Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak ecrimisil bedelinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 06.11.2008 gün ve 2008/6555-13155 sayılı ilamı ile, “...Davacı, Kapıkule Gümrük sahası Çıkış Ünitesindeki 19 nolu mağazayı davalıdan 10.12.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladıklarını, davalı tarafça gönderilen 2.1.2008 tarihli yazı ile "yapılacak modernizasyon çalışmaları nedeniyle kira sözleşmesinin tek taraflı fesh edildiğinin ve 15 gün içinde tahliyesinin istendiğinin, olmadığı taktirde 2886 sayılı yasanın 75. maddesi uyarınca tahliyenin sağlanacağının" bildirildiğini, oysa kira sözleşmesinin 6570 sayılı yasaya tabi olduğunu, kira süresinin henüz dolmadığını, davalı tarafından bildirilen sebebin sözleşmenin 1. maddesindeki sebeplerden olmadığını, tahliyeye ilişkin alınmış bir karar bulunmadığını ileri sürerek kiracılığının tespiti ile kira sözleşmesinin 10.12.2009 tarihine kadar devam ettiğine ilişkin muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir....
HD tarafından verilen kararda taraflar arasındaki üst hakkı sözleşmesinin vurgulandığını ve hukuki ilişkinin üst hakkına dayalı olduğu kira ilişkisi olmadığının belirlendiğini, ilgili kararın da dosyada mübrez olduğunu ve mahkemenin kabulünün aksine aradaki ilişkinin bir kira ilişkisi olduğuna dair tespit içermediğini, kurulan bağımsız ve daimi üst hakkına ilişkin sözleşmede davalı tarafından müvekkiline tüm hak süresi boyunca ödenecek toplam irtifak hakkı bedelinin yap-işlet-devret modeli ile akdedilen sözleşmelerde yazılı kira bedelinin yerine geçtiğinin, hem kira hem irtifak bedeli ödenmeyeğinin, irtifak bedelinin ödenmesinin aynı oranda kira bedeli borcunu da sona erdireceğinin, toplam irtifak bedelinin de 64.468.239,00 USD olduğunun ifade edildiğini, söz konusu bedelin ödeme şekli ve esasları konusunda ise dört ve beş yıldızlı otel yapımına ilişkin sözleşmelerin kira bedelinin ödenmesine ilişkin hükümlerinin geçerli olacağının söylenildiğini, dolayısıyla üst hakkı sözleşmesi ile artık...
Teslim tarihinin belirlenmesi halinde bu tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı üzerinde durulmalı, şayet bu tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresi dolmamış ise veya teslim edilmediğinin tespiti halinde davacının dava tarihinden geriye dönük 5 yıl için kira tazminatı talep edebileceği göz önünde bulundurularak işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan davacının diğer talebi olan yıpranma bedeli yönünden de, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının davalıya ait kiralananı 02.03.2009 tarihli sözleşme ile 3 yıl süreyle kiraladığını, yer tesliminin 06.05.2009 tarihinde yapıldığını, kira akdine dayalı olarak 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca kiracı sıfatı ile kiralananı kullandığını, kira sözleşmesinin süresi dolmadan 2886 sayılı yasanın 75. maddesi uyarınca taşınmazın tahliyesinin talep edilemeyeceğini ileri sürerek, muarazanın meni ile haksız elatmanın önlenmesini ve kiracılık sıfatının tesbitini istemiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde, dava konusu kiralanana ilişkin 02.03.2009 tarihli kira sözleşmesinin, Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 31.05.2011 tarih ve 5237 sayılı ve ......
katları çifter daireden ibaret taşınmazın miras kaldığını ve murisin vefatından beri davaya konu binada bulunan dairelerden birini davalının kendisinin kullandığını, altta bulunan dükkanları ve üst kattaki diğer daireleri de yine davalının kiraya verdiğini ve kira gelirlerini davalının aldığını, müvekkiline murisin ölümünden sonra elde edilen kira gelirlerden miras payı oranında hiçbir ödeme yapılmadığını, talep etmesine rağmen müvekkilinin hissesine düşen gelir payından mahrum edildiğini, davalı yana Kartal 23....
Mahkemece taraflar arasında kira ilişkisi olduğu, davacının kira ilişkisinden kaynaklanan hasılat payı istediği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....