Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıya yaptırılan pilise işleminin ayıplı ifa edilmesi nedeni ile uğradığını iddia ettiği zararın tazmini istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce davalı tarafından yapılan pilise işleminin ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişiler tarafından düzenlenen 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda kumaştaki hatalı kısımların pilise işleminden kaynaklanmadığı, ayıbın kumaşa transfer kağıdı ile yapılan süblime baskı işleminden kaynaklandığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... D....

    Davacı, davalıdan satın almış olduğu bir adet oturma odası ve misafir odası takımının ayıplı olduğu gerekçesiyle ödemiş olduğu bedelin tahsili amacı ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerin ayıplı olduğu kanaatine varılmış, mahkemece dava kabul edilerek iki adet koltuk takımının iadesi ile satış bedeli olan 5.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından iadesine karar verilen koltuk takımlarının bedelinin toplam 3.632,21 TL olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde yer alan 14/09/2013 tarihli faturada ''Miranda oturma odası takımı'' isimli ürünün KDV hariç bedelinin 1.627,12 TL, 24/3/2014 tarihli faturada ''... Koltuk Takımı'' isimli ürünün KDV hariç bedelinin 2.005,09 TL olduğu belirtişmiştir....

      Davacı tarafından, 22/09/2021 tarihinde 34.499,00 TL bedelle bilgisayar alındığı, bilgisayarın ayıplı olması nedeniyle davacı tarafından 16/02/2022 tarihinde 52.308,00 TL bedelle başka bir bilgisayar satın alındığı anlaşılmıştır.Somut olayda davacının menfi zararı yani edimin ayıplı ifa edilmiş olması nedeniyle uğramış olduğu zarar, ayıplı ifa nedeniyle almak zorunda kaldığı bilgisayar ücreti olan 52.308,00 TL ile ayıplı bilgisayar bedeli olan 34.499,00 TL arasındaki fark olan 17.309,00 TL'dir. Bilirkişi raporunda menfi zarar hesabı yapılırken davalı tarafından ayıplı bilgisayarın bedel iadesini geç ödemesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı faiz ve icra giderleri de hesaplamaya dahil edilmiş ise de, ayıplı ürünün salt değerinin dışındaki işlemiş faiz ve icra giderlerinin iadenin zamanında yapılmamasından kaynaklı olması nedeniyle hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği kanaatine varılmış ve bilirkişi heyetinin görüşüne itibar edilmemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/36 Esas KARAR NO : 2021/743 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 16/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ------------ aldığını, dava konusu ----- ---------olarak salın aldığını, satın alınan --------ayıplı çıktığını, bu ---------yenisiyle ) değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıplı maldan doğan 3.699,00 TL zararın ayıplı malın satın alındığı 11.02.2017 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir....

          anlaşılmasına ve uygulamaya konulmasına imkân verecek şekilde tanımlanmadığını, patentin, öte yandan müvekkilinin Ar-Ge kapsamında geliştirme aşamasında olduğu ve patent başvurusuna konu ettiği 2015/02152 sayılı ürününün, davalının ... sayılı patentine tecavüz etmediğini ileri sürerek, asıl davada davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğünün tespiti ve sicilden terkinine, birleşen davada ise patent başvurusuna konu ettiği 2015/02152 sayılı ürünün, davalının ... sayılı patentine tecavüz etmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek aracın iadesi tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesi gerekirken dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir....

              "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir..." şeklindeki düzenlemeyle ayıplı malın tanımı yapılmış olup; 6502 sayılı yasanın 11....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve 08.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında cin mısırı alımı konusunda imzalanan sözleşmeler uyarınca satıcı davacının 15.11.2013 tarihine kadar sözleşme konusu malların tamamını ayıpsız olarak davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği, ilk parti olarak gönderilen iki kamyon ürünün muayene neticesinde ayıplı olduğunun tespit edilmesi üzerine davalının malı teslim almaktan kaçındığı ve durumu derhal satıcı davacıya ihbar ettiği, davacının sözleşme ile kararlaştırılan sürede sözleşme konusu malların tamamını ayıpsız olarak teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, ilk parti malların ayıplı olması ve geriye kallan malların da ayıplı olarak teslim edileceğini anlayan davalının sözleşmeyi 20.11.2013 tarihli fesih bildirimi ile feshettiği, malların tamamını çiftçilerden almış olduğuna dair davacı satıcının beyanının teslim edilmesi düşünülen kalan malların da ayıplı olduğuna karine olduğu, davacının ilk parti teslim edilen malın...

                İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; davacının dava dışı müşterisine ayıplı ürün nedeniyle-----ödediği bedeli davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Bilirkişi raporun da özetle; Dava konusu olan ---- dosyaya sunulduğu, orijinal kutusunda tüm evrakları ile sunulmuş bulunan ---- üzerinde yapılan inceleme ile -----görüldüğü, davacının ayıplı ürün olarak tanımlanan ----- edebileceği belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dışı müşterisine ayıplı ürün nedeniyle ---- ödediği bedeli, ithalatçı firma olarak davalıdan talep ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu olan-------yazılı olduğu, davalının ithalatçı firma olmadığı anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

                  Genel beklenti ayak duruş ve kesim açılarının 90 dereceden sapması ve ayak köşe birleşim yerlerinde açıklıklar olması durumunda ürünün kusurlu veya ayıplı. mal olarak nitelendirilebileceği, dava dosyasındaki fotoğraflara bakarak bu durumun net olarak anlaşılamayacağı kanaatine varıldığı, davalı tarafça yapılan itiraz gereği bilirkişi heyetinden ikinci ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ikinci ek raporda özetle; ayıplı mallara ilişkin itirazın ürünlerin Almanya'da olması ve fiziken incelenememesi nedeniyle davacı tarafından imal edilen ürünlerin ayıplı hatalı üretim olup olmadığının tespit edilemediği, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme ve teslim sırasında kalite kontrole ilişkin belgeye rastlanılamadığı, sonuç olarak dava konusu 3 adet fatura alacağının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, birbirini teyit ettiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 8.201,00 TL asıl alacağının olduğu, aynı tutarın davalı kayıtlarında da mevcut...

                    UYAP Entegrasyonu