Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememiz tarafından iddia savunma ve toplanan tüm deliller ile tarafların ilişki dönemini kapsayan davacının ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı yanın taraflar arasında akdedilen sözleşmeye konu makinenin ayıplı olup olmadığının, ayıplı ise ayıbın açıkmı gizlimi ayıp olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, şayet makine ayıplı ise davacının ayıptan kaynaklı zararının ve kâr kaybının olup olmadığının tespiti için bir mali müşavir ve Makine Mühendisi konusunda uzman bir bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine dosyanın tevdii edilerek rapor tanziminin istenilmesi için ... ASHM'ne (ATM sıfatıyla) talimat yazılmasına karar verilmiş olup talimat mahkemesi kanalıyla alınan 13.08.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak "......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 27.10.2010 tarihinde davalılardan dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın kullanılmaya başlanıldığı ilk andan itibaren değişik bölümlerinde ortaya çıkan arızalar ve fonksiyonların yerine getirilmemesi sebepleriyle sayısız defa servise götürülmek zorunda kalındığını, araçtan beklenen faydanın elde edilemediğini ve bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimine veya muadili aracın sıfır kilometre rayiç değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

      Ancak, satılanda adi bir muayene ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da derhal satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. BK’nun 198. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Somut olayda, yargılama aşamasında davaya konu ürünler üzerinde ürünlerin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı olması halinde mevcut ayıbın niteliğine ilişkin değerlendirmeyi içerir bir bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır....

        -TL'sine satın alındığını, ürünün sık sık arızalanması nedeniyle önceki sahibi ...Spor Hiz.ve Ltd.Şti. tarafından durumun sözlü olarak satıcıya bildirildiğini, en son ise 25.01.2013 tarihinde ... 10. Noterliği'nin 01453 sayılı evrakı ile ihtar çekildiği, ihtara rağmen bir sonuç alınamayınca, 13.06.2013 tarihinde ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/266 esas sayılı dosyasından ürünün iadesi ve tazminat talepli dava açıldığını, bu davadan alınan bilirkişi raporunda ürünün gizli ayıplı olduğunun rapor edildiği, ancak dava tarihinden önce ürünün satılmış olduğu gerekçesi ile aktif dava ehliyeti bakımından davanın reddine karar verildiği, bu dosyadan alınan raporlar gereğince gizli ayıplı ürünün iadesine, ödeme tarihinden itibaren bedelinin ticari faiziyle geri verilmesine, ayıplı ürün nedeniyle uğranılan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 17.960,00.-TL maddi, 10.000,00....

          Sözleşme konusunda nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi -------- tarafından sunulan 13/04/2021 tarihli raporda sonuç olarak;"Dosya kapsamındaki sözleşmeler ve diğer yazılı belgeler ile makine mühendisleri tarafından düzenlenen bilirkişi raporları uyarınca, davacı tarafça dava konusu makinenin bakımlarının zamanında yapıldığının ispatlanması durumunda dava konusu malın ayıplı olduğunun kabulü gerekeceği, ancak dosyada bu yönde yeterli yazılı belge tespit edilemediği, 07/01/016 tarihli alım-satım sözleşmesi sonucunda davalı tarafça davacıya satılan ve 13/10/2016 tarihinde teslim edilen dava konusu makinenin garanti süresinin 1 yıl olduğu, davacı tarafça garanti süresinin bitiminden sonra 11/06/2018 tarihinde ürünün ayıplı olup olmadığının tespiti talebinde bulunulduğu, bu durumda ancak 6098 Sayılı T.B.K.'...

            Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde; davacıyla davalı arasında herhangi bir satış sözleşmesi bulunmadığı gibi dosyada ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalı şirket tarafından davacıya satıldığına dair herhangi bir fatura vb belge de bulunmamaktadır. Buna göre davalı şirketin üretici imalatçı konumda olduğu, satıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı şirketin satış sözleşmesinin tarafı olduğu düşünülerek söz konusu ayıptan sorumlu olduğundan bahisle hüküm kurulmuş ise de, verilen karar yerinde olmayıp, davalı şirketin borçlar kanunu kapsamında imalattan kaynaklanan bir sorumluluğunun olup olmadığının tespiti gerekir....

            Davalı tarafça 08.03.2019 tarihli faturadaki malları teslim aldıklarını, ... tarafından teslim alındığını, davacıdan gelen ürünün talep edilen ürün olmadığının servisin gelmesi üzerine anlaşılması sonucunda davacıya bilgi verilip, sözlü olarak ürünün değiştirilmesinin istendiğini, değiştirilmemesi üzerine yine ... vasıtası ile iade için davacıya gönderildiği, davacının iadeyi kabul etmediğini 18.04.2019 tarihli ihtarname ile ürünün aynı ürün olmadığı belirtilerek fatura iadesinin de yapıldığı bildirilmiş; ancak davalı tarafça herhangi bir ayıp ihbarının yapılmadığı, ödeme iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır....

              Satıma konu ürünün ayıplı olup olmadığının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda;"Dava konusu yatak ve karyolanın ayıplı olduğu, bu ürünler birlikte kullanılan özel ölçüdeki ürünler olduğu için birlikte değerlendirilmesi gerektiği, aksi durum tüketiciyi mağdur edeceği, ürünlerdeki ayıpların kullanım kaynaklı olmayıp,ürünlerin tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu belirlenmiştir" şeklinde rapor sunduğu görülmüştür. Mahkememizin 21/06/2022 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, davacı vekiline dava değerini belirlemesi ve eksik harcı tamamlaması için 2 hafta kesin süre verildiği; Davacı vekilince dava değerinin 13.855,49-TL olduğu ve 237,00-TL eksik harcın davacı tarafça yatırıldığı görülmüştür. Somut olayda, ayıplı olduğu iddia edilen ürünün davalılardan ... Halı Tekstil Turizm Paz. Tic. LTD....

                Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, davacı ile davalı arasında 1500 m3 EPS malzemesinin 167.275,00 TL karşılığında satışı hususunun tarafların kabulünde olduğu, bu itibarla davalı şirket tarafından inkar edilen yazılı sözleşmenin sonuca etkili olmadığının kanaatine varıldığı, ayıba ilişkin olarak süresi içinde ayıp ihbarında bulunulduğunun ispat edilemediği gibi davacı yanca ayıplı olduğu iddia edilen emtia satıldığından ayıbın varlığı ve niteliğinin belirlenemediği, tazminat koşullarının bulunmadığı, davalı şirket tarafından davacıya toplam 62,152,64 TL bedelli ürün teslim edilmiş olup, bakiye 105.122,36 TL bedelli ürünün teslim edilmediği, bu miktara tekabül eden çekler yönünden davacının davalı şirkete borçlu bulunmadığı, diğer davalı... ’nun sözleşmeye taraf olmadığı gibi dava konusu çeklerde de sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı......

                  Davalı T9 vekili cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir hak kaybına uğramamak adına ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; yetki, görev, derdestlik, ve zamanaşımı itirazlarımızı ileri sürdüklerini, müvekkil şirketin, ayıplı olduğu iddia edilen ürünün yalnızca üretimini ve dolumunu yaptığını, davaya konu ürünün tesiste gerçekleşen üretim aşamasında meydana gelen bir aksaklık sebebi ile bozulmuş olmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından bu gibi aksaklıkların meydana gelmemesi için her türlü önlem alındığını, bahsi geçen ürünün dolumunun gerçekleştiği şurup hanede ve ürünün hazırlanması sonrasında geçtiği filtreler bulunduğunu, ürün 96- 97ºC’de pastörize olduktan sonra ürün dolum sıcaklığının min 85ºC olup, inversiyon sıcaklığı 83ºC olduğunu, ürünün ancak pastörize edildikten sonra üretim hattına geçişi sağlandığını, şurup tankı sonrası filtre ve dolum makinasının başında filtre (0,5 mm) bulunduğunu, çalışan hattında ise kapalı dolum sistemi ile dolum gerçekleştirildiğini...

                  UYAP Entegrasyonu