Hukuk Dairesi No : 2021/1734-2021/2071 İlk Derece Mahkemesi : Kozluk Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, iş kazası olduğunun tespiti ile iş kazası ölüm geliri bağlanması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2019/131 ESAS- 2021/265 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kurum sigortalısı Erkan Arslan'ın 22/04/2015 de geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, işverenin %100 kusurlu olduğunun işe giriş bildirgesinin süresinde verilmediğini, kaza bildiriminin süresinde yapılmadığının iş müfettişliğince tespit edildiğini, hak sahiplerine peşin değerli gelir bağlandığını, yine hak sahiplerine ölüm aylığı bağlandığını toplam kurum zararının 142.795,29 TL olduğunu belirterek kurum alacağı belli olduğunda artırılmak üzere şimdilik 71.397,65 TL kurum zararının davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun ve davalı şirketin kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacılar murisi ...'nun ....09.2012 tarihinde ölümü ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespiti ile davalı işverenin kusur oranının tespitini istemiştir....
İş Mahkemesi'nden verilen 31.12.2013 günlü ve 2010/309E.-2013/1386K. sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyadan, davacılar murisinin ölümüne neden olduğu iddia edilen olayın iş kazası olduğunun Kurumca kabul edildiğinin anlaşılması karşısında davacıya ve murisin diğer hak sahiplerine ölüm geliri bağlanıp bağlanmadığı hususunun Kurum'dan sorulması ile alınacak cevabi yazının dosya arasına celpedilerek, iş bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kendilerine atfedilebilecek bir kusurlarının bulunmadığını, iş sağlığı ve güvenliğine dair tüm tedbirlerin eksiksiz yerine getirildiğini, kazanın gerçekleştiği çuvalların bulunduğu yerin girişinde sol duvarda “Kulaklık Kullan, Önce Güvenlik, Makine Çalışırken Tamirat Yapmayınız ve Bu Alanda Maske Kullanmak Mecburidir” ibareli işyeri uyarı tabelalarının ve işyerinin çalışma bölümlerini belirten tabelaların olduğunun sabit olduğunu, iş yerinde çalışanlarına iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verildiğini, kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, savcılık soruşturma dosyasındaki 23.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda kazanın ve neticesinde ölümün meydana gelmesinde “müteveffa Yusuf Gül’ün dikkatsiz çalışmasının önemli bir sebep olduğu” nun belirtildiğini, ceza davasındaki raporun dikkate alınmadığını, davacının tanık beyanlarına göre uyarı tabelaları asılı olduğu ve iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesine rağmen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki davada, İstanbul 21. İş ve Bakırköy 3. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasbırakanın ölüm nedeninin, iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 21. İş Mahkemesince, iş kazasının olduğu yerin ".../..." ve yetkili mahkemenin de Bakırköy Nöbetçi İş Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 3. İş Mahkemesi tarafından ise, iş kazası davalarında yetkinin kesin olmadığı, davalı belediyenin yerleşim yeri adresi olan ".../..." adresinin İstanbul Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisinin 12.11.1999 tarihinde meydana gelen depremde işyerinde bulunduğu bölümün yıkılması nedeniyle öldüğü, aynı mahkemenin 2007/57 Esas nolu dosyasında devam eden tazminat davasında yargılama sırasında dava konusu kazaya ilişkin iş kazası olduğu hususunda davalı Kurum tarafından tespit yapıldığına dair celp edilen bilgi ve belgelerde bir kayıt olmadığı gerekçesiyle davacı vekiline iş kazası tespit davası açması için süre verildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından iş kazası tesbiti davasının açıldığı,ancak Kurum müfettişinin 31.03.2000 tarihli raporuna göre sigortalının deprem sonucu bulunduğu kısmın yıkılması nedeniyle ölümü olayının 506 sayılı Yasa m.11/A uyarınca iş kazası olarak tesbit edildiği 21.7.2001 tarihinde davacıya 12.11.1999 tarihinden geçerli olmak üzere iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlandığı, 5.12.2008 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Davalı-karşı davacının oğlunun 10.06.2005 tarihinde iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle, hak sahibi olan davalı-karşı davacıya 25.07.2005 tarihli tahsis talebi üzerine 01.07.2005 tarihinden itibaren ölüm aylığı ve 17.08.2006 onay tarihli işlemle 10.06.2005 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanmıştır....
Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasanın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ./.. -2- Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı...
sigorta kolu olan iş kazası kolundan da ölüm geliri bağlandığını, iş kazası kolundan bağlanan ölüm geliri yüksek olduğundan 506 sayılı Yasanın 92.maddesi gereği iş kazası ölüm gelirinin tam gelir üzerinden ölüm aylığının ise yarıya düşürülerek bağlandığını, Kurum tarafından sigortalının eşi Algül'e 221.359,66 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, oğlu Fırat'a 18 yaşını doldurup gelirden çıkması sebebi ile 10.262,28 TL fiili ödeme yapıldığını, 208 TL cenaze ödemesi ve 5.657,87 TL tedavi masrafı yapıldığını, davalı işveren aleyhinde Ankara 2.İş Mahkemesinde 2009/921 esas sayılı dosyada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak rücuen alacak davası açıldığını ve iş bu davada Mahkemece 18.199,64 TL alacağın hüküm altına alındığını, ilgili kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini belirterek kusur ve miktar yönünden fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 29.297,92- TL alacağın gelirlerin onay tarihinden, masraflar için sarf ve ödeme tarihinden itibaren...