Adli Tıp Kurulun'dan alınan raporda ölümün doğal ölüm olduğunun tespit edildiğini, müteveffanın ölümünde müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; kazazede ... ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...İş Mahkemesi Davacı, murisinin ... neden olan olayın iş kazası olduğunun tespitiyle ölüm aylığı bağlanılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacıların murisi ...lının yurt dışı ... geçirdiği kaza neticesi meydana gelen ölüm olayının iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır....
İş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin açtığı ve birleşen davalara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacılar murisinin 30.01.2006 tarihinde iş kazası geçirdiği ve bu kaza sonunda yardıma muhtaç %100 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, 17.04.2013 tarihinde, ölümü nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak sahiplerine ölüm geliri bağladığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık 30.01.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası ile 17.04.2013 tarihli ölüm olayı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait 2020/280 E. sayılı dava dosyasında; ölüm ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin 07.10.2022 tarihli ATK raporunda özetle; ölüm olayı ile kaza arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, ölümün beyin damarlarının pıhtı ile tıkanması sonucu meydana geldiği beyan edildiğine göre, mahkemece yapılacak iş; Gaziantep 1.AHM'ye ait 2020/280E.sayılı dosya ile varsa ceza dosyası getirtilip kaza ile ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının araştırılmasından ibaret olup, mahkemece eksik araştırmayla hüküm kurulması doğru olmamış ve bu hususta davalı vekilince yapılan istinaf itirazının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla; KARAR: 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02/03/2020 tarih ve 2019/611E., 2020/110K....
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait 2020/280 E. sayılı dava dosyasında; ölüm ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin 07.10.2022 tarihli ATK raporunda özetle; ölüm olayı ile kaza arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, ölümün beyin damarlarının pıhtı ile tıkanması sonucu meydana geldiği beyan edildiğine göre, mahkemece yapılacak iş; Gaziantep 1.AHM'ye ait 2020/280E.sayılı dosya ile varsa ceza dosyası getirtilip kaza ile ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının araştırılmasından ibaret olup, mahkemece eksik araştırmayla hüküm kurulması doğru olmamış ve bu hususta davalı vekilince yapılan istinaf itirazının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla; KARAR: 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02/03/2020 tarih ve 2019/611E., 2020/110K....
Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasa'nın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Mahkemece Kurum işleminin iptali ile davacının 2/3 oranında malül olduğunun tespiti ile kesilen aylığın davacıya 08.05.2007 tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya Osmaniye Devlet Hastahanesi'nin 13.08.2003 tarihli raporu ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinin 19.02.2004 tarihli raporları esas alınarak 2 yıl süre ile malüliyete uğradığına ve 19.02.2006 tarihinde tekrar kontrol muaynesi yapılması karar verilerek, babasından hak sahibi olması nedeniyle ile ölüm aylığı bağlandığı, Kurumca yaptırılan kontrol muayenesi sonucu 16.03.2004 tarihli Sağlık Kurulu Kararı ile davacının maluliyet halinin devam etmediğine karar verilerek, bağlanan ölüm aylığının 08.05.2007 tarihinden geçerli olmak üzere kesildiği, Mahkemece alınan alınan 21.08.2009 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalının raporuna göre davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybettiğine karar verildiği, anlaşılmıştır....
ın 21/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %14.2 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, davacı ...'ın sürekli ve geçici maluliyet durumunun tespiti bakımından ... Başkanlığı'ndan raporu aldırılmış, 14/08/2017 tarihli ... raporunda özetle; davacı ...'ın 21/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %8,2 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı vekilinin itirazı üzerine davacı ...'ın sürekli ve geçici maluliyet durumunun tespiti bakımından ... Başkanlığı'ndan ek raporu aldırılmış, 02/05/2018 tarihli ... raporunda özetle; davacı ...'ın 21/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle bedensel özür oranının %34 olduğunun, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür....
Dahili davalı istinaf dilekçesinde özetle; dosya içerisindeki tıbbi bilgi ve kayıtların değerlendirilmediğini, müteveffanın iş kazası sonucu vefat etmediğini, ölüm olayı ile müvekkili arasında illiyet bağı bulunmadığını, sigortalının hastalanmasına ve vefatına sebep olan işin ne olduğunun dosya içeriğinden anlaşılamadığını, davanın reddi gerektiğini, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır....
nun 06.04.2005 tarihli, 2005-10-183 Esas, 2005-241 Karar nolu kararıda bu yöndedir.Bu durumda aylık bağlama hakkını doğuran olayın sözü edilen yasa değişikliği olduğu gözetilerek şartlar oluşuyor ise ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aylığın ölüm tarihini takip eden aybaşından, ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ise aylığa 01.09.2003 tarihinden itibaren hak kazanılacağının kabulü gerekir. Somut olayda Sosyal Güvenlik Kurumunca tahkikat sonucunda olayın iş kazası olarak kabul edildiği ancak davacıların Sosyal Güvenlik Kurumunca gelir bağlanması için müracaatta bulunmaması nedeniyle Kurumca bir işlem yapılmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumunun 7.3.2005 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacılara iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunmak gelir bağlanma taleplerinin reddi halinde giderek SGK....