WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kazası kolundan ölüm geliri bağlanmış ise de, kurumun bu işlemi 506 sayılı Yasanın 23/son maddesindeki “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün %50 veya daha fazlasını kaybederek sürekli göremezlik geliri almakta iken ölüm halinde, ölümün maluliyete esas olan kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın hak sahiplerine gelir bağlanacağına ilişkin düzenlemenin bir sonucudur. Somut olayda kazası sonucunda sağ kolun dirsek altından kesilmesi ile sol el parmaklarındaki doku kaybı nedeniyle sigortalının sürekli göremezliği tespit edilmiştir. Oysa defin ruhsatında, sigortalının ölüm nedeni, pnömani olarak açıklandığı gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu da sigortalının ölümünün kazasından kaynaklanmadığını mahkemeye cevaben bildirmiştir....

    Belediye Başkanlığının temizlik ihalesini alan davalı işyerinde çöp toplama işçisi olarak çalıştığı, işe başlamadan önce 15 gün uygulama eğitimi aldığı, yeri doktoru tarafınan verilen rapora ve davacı eşin beyanına göre öncesinde bir rahatsızlığının olmadığı, adli tıp raporuna göre akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği nedeniyle öldüğü, içlerinde tıp doktorunun da bulunduğu bilirkişi heyetinden alınan raporun olay ve oluşa daha uygun olduğu, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda davacı murisinin ölüm nedeninin sıcak havada çöp toplama nedeniyle meydana gelen bakteriyel enfeksiyondan kaynaklandığı, dolayısıyla olay kazası olduğunun kabulü gerektiği açıktır. Mahkemece, davanın kabulü ile olayın kazası olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile olayın kazası olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Diğer taraftan 5510 Sayılı Kanunun 13. maddesinde, bazı durum ve koşullarda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen veya ruhen engelli hale getiren olaylar kazası olarak nitelendirilip sigortalının işyerinde bulunduğu sırada veya işveren tarafından yürütülmekte olan nedeniyle gerçekleşen olayın kazası olduğu açıklanmış, 16. maddesinde, kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar arasında kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanmasına yer verilmiş, 20. maddesinde, kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı, gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34. ve 35. maddelerin uygulanacağı bildirilmiş, 34. maddesinde, ölen sigortalının eşine aylık bağlanacağı, 35. maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların 34. maddede belirtilen koşulların ortadan kalktığı tarihi izleyen ödeme dönemi başından...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği, ""Sürekli göremezlik derecesi % 50’nin altında olup ölüm geliri bağlanamayanlar" başlıklı geçici 36 ncı maddesinde (1) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken, Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen ve ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması nedeniyle hak sahiplerine ölüm geliri bağlanmamış sigortalıların almakta olduğu sürekli göremezlik gelirinin, Kanunun yürürlük tarihine kadar aylık artışlarıyla güncellenmiş tutarı, Kanunun 34 üncü ve 97 ncimaddesi hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır hükmü bulunmaktadır. Davacıya babası ...'...

        Bütün maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya asliye hukuk mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili sulh hukuk mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez. Buna göre mahkemece duruşma açılarak davacıya ölümü idari yoldan düşürtmek, murisin nerede öldüğü ve mezarı belli değil ise ölümün idari yoldan düzeltilmesi mümkün olmayacağından ölümün tespiti hususunda asliye hukuk mahkemesinde dava açmak üzere kesin süre verilmelidir. Davacı, verilen kesin süre içerisinde idari başvuru yapar ya da dava açar ise mahkemece bu başvurunun sonuçlanması beklenilmeli ve ölüm kaydı düşürüldüğü takdirde mirasçılık belgesi düzenlenmelidir....

        İş Mahkemesi Davacı murisinin, davalılardan işverenlere ait çalışırken geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacıların murisinin davalılara ait işyerinde kalıpçı ustası olarak çalışırken rahatsızlanması sonucu ölümü ile sonuçlanan olayın kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, murisin ölüm sebebinin menenjit olduğu, kazası ile meydana gelen ölümle çalışma arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

          in geçirdiği kazanın 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi kapsamında kazası olduğunun tespiti istemli açılan eldeki davada, Mahkemece, 19.11.2021 tarih ve 413304/3/İR/3 kararı ile olayın kazası olduğunun kabul edilmesi nedeniyle yazılı şekilde davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmiş ise de, aslen Kurumca alınan kararın tek taraflı ve sadece davalı ... bağlayıcı olduğu, diğer davalılar bakımından da olayın nasıl olduğu ve 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinde belirlenen şartları taşıyıp taşımadığı ve kazası olup olmadığı hususunun belirlenmesi ve uyuşmazlığın tüm taraflar yönünden kesin surette çözülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de davalı işverence süresinde kazası bildirimi yapılmadığından bahisle davalı işverenin vekalet ücretinden sorumlu tutulması hatalıdır. VI....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2019/191 2022/12 DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili murisi eşi T1 davalı işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını ve bunun sonucunda 07/05/2016 tarihinde meslek hastalığı sonucunda vefat ettiğini, davacının murisinin meslek hastalığı sonucu ölümü sebebiyle maddi zarara uğradığını, ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile Eş T2 için maddi tazminatın ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin kazası nedeniyle 2925 sayılı Yasa'ya göre kazası ölüm gelirine hak kazandığının tespitine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıların murisinin 16.09.2010 tarihinde ... Kasabasında çobanlık yaparken geçirdiği kazanın 2925 sayılı Yasaya göre kazası olduğunun ve kazası sebebiyle ölüm gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....

              Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte olup davacının 2001 yılındaki tahsis talebi sonrası Kurumdan ölüm geliri talebinde bulunmadığı gibi, sigortalının ölümünün kazası olduğunun tespitine yönelikte 12.10.2009 tarihinde dava açtığı gözetildiğinde, davacıya anılan dava tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm geliri tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasanın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008...

                UYAP Entegrasyonu