Bu bilgiler Mevlüde'nin ölü olup olmadığının tespiti için yeterli değildir. Ayrıca böyle bir davada sadece ölümün tespiti ile yetinilmeyerek ölüm tarihinin de tespiti gerektiğinin dikkate alınması gerekmektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, nüfusa kayıtlı olduğu yer ile yerleşim yerindeki bankalardan, tapu dairelerinden ve nüfus dairelerinden ve seçim kurullarından işlem yapıp yapmadığı araştırılmalı, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu Mevlüde'nin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.(Yargıtay 8....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2019 NUMARASI : 2018/319 ESAS-2019/103 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesinden verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya dairemize gönderilmiş olmakla; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı T5 davalıya ait iş yerinde çalışmaları nedeni ile yakalandığı meslek hastalığı sonucu malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işverenin kusurlu olduğunu ve sigortalının meslek hastalığına yakalanması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya ilk peşin sermaye değeri 13.612,26 TL olan gelir bağlandığını ve 204,50 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek meslek hastalığına yakalanan sigortalı T5 bağlanan gelir ile yapılan masrafları yönünden rücu alacağının tespiti ile kurum zararlarından şimdilik 1,00 TL ilk peşin sermaye değerli gelirin, gelirin...
Mahkemece; sigortalıda oluşan hastalık ve arızanın meslek hastalığı olup olmadığı konusunda Kurum tarafından yapılan teftiş sonucu, Kurumca verilen karar, karara sigortalının itiraz edip etmediği ve itiraz etmiş ise sonucu araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucu bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........
hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır....
İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen raporlara itibar edilerek, anılan raporlarda davacıda meslek hastalığı tespit edilemediğinin belirtildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlık hakkında karar verilene kadar dosyaya davacının Kuruma meslek hastalığı yönünde bir başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvurusu var ise Kurum tarafından bu meslek hastalığı iddiası doğrultusunda sürekli iş göremezlik oranı tespiti yapılıp yapılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi/belgenin celp edilmediği, Dairemizin 13.09.2022 tarih, 2021/5958 Esas, 2022/10436 Karar sayılı geri çevirme kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacının hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve sürekli iş göremezlik oranının tespiti yönünde herhangi bir başvuruda bulunup bulunmadığının, başvurmuş ise Kurumun davacının hastalığının meslek hastalığı olduğu yönünde bir karar verip vermediğinin, meslek hastalığı olduğu yönünde bir...
GEREKÇE: Açılan dava ile kurum sigortalısı davalı işçideki maluliyetin meslek hastalığından kaynaklanmadığının tespiti ile birlikte kurumca belirlenen maluliyet oranına itiraz edilmiştir. İlk derece mahkemesince dairemizin kaldırma kararın sonrasında aldırılan S.S Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu raporunda rahatsızlığın meslek hastalığı olduğu, meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının %18 olarak belirtildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince aldırılan S.S Yüksek Sağlık Kurulu raporu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu raporlarında rahatsızlığın mesleki olduğu, meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının nihai %18 olarak belirlendiği, bu oranın kurumun belirlediği ve itiraz edilen orandan daha fazla olduğu anlaşıldığından davanın reddine dair ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere göre ve özellikle Kurumca davacının rahatsızlığının meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi ve uyuşmazlığın meslekte kazanma gücü kaybı oranına yönelik olması karşısında, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2019/317 Esas - 2020/143 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Kazım Aldemir'in davalılara ait iş yerinde çalışmaları nedeni ile yakalanmış olduğu meslek hastalığı sonucu %34,20 oranında malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığı sonucu malul kalmasında davalı işverenin gerekli önlemleri almaması nedeni ile kusurlu olduğunu, davacı kurum tarafından hazırlanan 5510 sayılı Kanunun 12 maddesi gereğince asıl işverenlerin alt işverenler ile birlikte sorumlu olduğunu, sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya 49.326,14 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, 793,70 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek meslek sonucu malul kalan sigortalı Kazım Aldemir'e bağlanan gelir ve yapılan tedavi giderleri yönünden rücu alacağının tespiti ile şimdilik her bir davalıdan ayrı ayrı olmak...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2019/317 Esas - 2020/143 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Kazım Aldemir'in davalılara ait iş yerinde çalışmaları nedeni ile yakalanmış olduğu meslek hastalığı sonucu %34,20 oranında malul kaldığını, sigortalının meslek hastalığı sonucu malul kalmasında davalı işverenin gerekli önlemleri almaması nedeni ile kusurlu olduğunu, davacı kurum tarafından hazırlanan 5510 sayılı Kanunun 12 maddesi gereğince asıl işverenlerin alt işverenler ile birlikte sorumlu olduğunu, sigortalının malul kalması nedeni ile davacı kurumca sigortalıya 49.326,14 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, 793,70 TL tedavi masrafı yapıldığını belirterek meslek sonucu malul kalan sigortalı Kazım Aldemir'e bağlanan gelir ve yapılan tedavi giderleri yönünden rücu alacağının tespiti ile şimdilik her bir davalıdan ayrı ayrı olmak...
ya ait 32297 sicil numaralı iş yerinden davalı SGK'ya bildirilen 10.01.2014-20.10.2014 tarihleri arasındaki çalışmaları sürecinde meydana geldiğini iddia ettiği hastalığının, işyerinde geçen çalışmalar sonucu olduğu yönünde illiyet bağı kurulamaması ve davacının hastalığının meslek hastalığı olmaması nedeniyle meslek hastalığının tespiti yönünden; yine, söz konusu çalışmaları sürecinde, zararına neden olan herhangi bir somut olaya maruz kaldığına dair iddiasının bulunmaması ve iş kazasının tespiti yönündeki iddiaların ispatlanamaması nedeniyle iş kazasının tespiti yönünden davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır....