Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, Seyhan Belediyesi tarafından yapılan 38 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerliliğini koruduğu, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği belirlenerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin ve takdiri doğru değildir....
Bu ilamın temyizi üzerine Dairemizin 26.10.2010 tarihli ilamıyla; Kural olarak, olayları izah taraflara, hukuki nitelemede bulunmak ve uyuşmazlığa uygulanacak hukuki düzenlemeleri gözetmek Hakim'e ait bir görevdir (HUMK.74.vd.maddeler).Somut olayda, tarafların kök murisi tarafından noterde düzenlenen vasiyetnamenin (murisin gerçek iradesini yansıtmadığı ve şekil şartlarına aykırı bulunduğu iddiası ile) öncelikle geçersiz olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak ta yolsuz tescil nedeniyle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescili istenilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında orman kadastrosu, 1981 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve ... bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1976 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu göz önünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davanın 2/B madde uygulama alanında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali konusunda açıldığına, yöntemine uygun biçimde yapılan uygulamada taşınmazın 2/B madde alanında kalan bölümü belirlenerek, bu bölümün tapu kaydının iptaline ve 2/B madde niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğine, 1979 yılında bu durum gözönünde bulundurulmadan arazi kadastro ekiplerince taşınmaz ikinci kadastroya tabi tutularak yeniden yolsuz olarak (T.M.Y.1025) tapuya tescil edildiğine, ancak 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. Maddesi hükmüne göre ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılması nedeniyle T.M.Y.'...
Diğer taraftan davacı, dava dilekçesinde ve temyiz dilekçesinde ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca menfi ve müspet tüm zararlarının karşılanması isteminde bulunmuş ise de, 6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir. İddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde eldeki dava, tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili ve TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı zararın tazmini istemlerine ilişkindir. -2- 2016/6139 - 2018/2175 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 507 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tapu iptali,tescil-tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 26.2.1999 gün ve 1998/145 E. 1999/18 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 13.9.1999 gün ve 1999/7508 E. 1999/7959 K. sayılı ilamiyle; (... Dava, Borçlar Yasasının 18.maddesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil olmadığında Medeni Kanunun 502 ve ardılı maddeleri uyarınca tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, yanlar 11.1.1998 tarihinde ölen ortak miras bırakan Naim'in kızlarıdır. Taraflar haricinde başka mirasçı bulunmamaktadır....
Dava; hazineden satın alınan ve imar uygulaması sonucu oluşan " Rehabilitasyon Merkezi ve Spor Alanı" olarak ayrılan 1758 ada 2 parselin 4706 Sayılı Yasa hükümlerine göre hazine adına yeniden tescili nedeniyle oluşan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı taşınmazı temlik alan malik olup imar uygulamasından kaynaklı taraflar arasında uyuşmazlık mevcut değildir. İhtilaf; davacı tarafından satın alınan taşınmazın "Rehabilitasyon Merkezi ve Spor Alanı " olarak ayrılan 1758 ada 2 parselin yeniden hazine adına tescilinin 4706 Sayılı Yasa ve taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre uygun olup olmadığı noktasındadır. Yargıtay 1....
Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil haline geldiğini ileri sürerek; kök parsele dönüşüm ile Kabasakal Köyü 1117(145) ... parsel numaralı park alanına isabet eden 578 metrekarelik kısmının ... adına tescili ve 5529 ada 16 numaralı imar parselinin 1117 sayılı ... parseline isabet eden kısımlarının tapusunun iptali ile ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda "yasal zorunluluk" nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönüyle davanın kabulü ile ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Araç Mülkiyetinin Tespiti ve Tescili KARAR : İzmir 3....
Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....