WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü (Mahallesi) 7311 ada 9 parsel sayılı 960 m² yüzölçümlü taşınmazın, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı vekili, 3402 sayılı Kanunun 12. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, Medenî Kanunun 712. maddesi gereğince iyiniyetli iktisabın davalı yararına gerçekleştiğinden davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin davalı ... olan tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşmiş orman tahdidine dayalı tapu kaydının iptal ve tescili davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin iptal sebepleri ve şekle ilişkin iptal sebepleri olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri TMK’nın 557 ve 558.maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır. TMK’nın 558.maddesinde; ölüme bağlı tasarrufun iptali davasında uygulanacak usul hükümleri gösterilmiştir. Buna göre 558.maddenin 1. fıkrasında iptal davasının “tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabileceği” öngörülmüştür....

    Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili ile tapu kaydı üzerinde bulunan şerhin iptali istemine ilişkindir....

      Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili ile tapu kaydı üzerinde bulunan şerhin iptali istemine ilişkindir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T1'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Asıl dava olan tazminat davası açıldıktan sonra, dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davaların birleştirildiği, ilk derece mahkemesince Altınova ilçesi, Ayazma köyü 113 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman vasfı ile T1 adına tescil edildiği, tarafların tapu iptale ilişkin karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurmadıkları, dolayısıyla tapu iptale ilişkin hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

        Şöyle ki, davacı Hazine, davalıya yapılan satış işleminin, aynı kanun ile bu kanunun usul ve esaslarının belirtildiği tebliğe aykırı olduğunu ve bu durumun yolsuz tescil oluşturduğu iddiasına dayanarak öncelikle satış işleminin iptal edilmesi ve ardından davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesine ilişkin tapu iptali ve tescili davası açmıştır. Davacı Hazine'nin tapu iptali ve tescili talebi yönünden, 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi uyarınca yapılan satışlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda "Adli Yargı" görevli olup bu konuda tereddüt bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sistemine göre, kural olarak aynî hakların doğumu, devri, muhtevalarının değiştirilmesi ve ortadan kalkması kural olarak tapu siciline tescil şartına bağlanmış olup, tescil kurucu bir nitelik taşımaktadır....

          Temyize konu dava, paftaların yenilenmesi sırasında hata yapıldığı iddiasıyla birlikte kesinleşen orman tahdidi içinde kalan davalıya ait tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili iddiasını da kapsamaktadır. ..., kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapusunun iptal ve tescili isteği ile herhangi bir süreye bağlı kalmadan her zaman genel hukuk mahkemelerinde dava açabilir. Bu nedenle, mahkemece, paftaların yenilenmesine itiraz niteliğindeki davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı ... Yönetiminin bu konudaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Orman Yönetiminin kesinleşen orman tahdidi içinde kalan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davalılar tapusunun iptali ve tescili isteği ile mülkiyete yönelik olarak açtığı dava yönünden ise, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ......

            İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davalarının dayanağı olan alacağın başlangıç noktasının araç alım satımına dayandığını, araç alım satım tarihine göre tasarrufun iptali davası açıldığını, zira borcun doğum tarihi olan araç satışı tasarruftan önce olduğunu, dava dilekçelerinde ve cevaba cevap dilekçelerinde araç satım tarihinden bahsedildiği gibi ön inceleme duruşmasından sonra da delil listemize de bu araç alım satım belgesinin bildirildiğini, yerel mahkemenin söz konusu delilin yazacağı müzekkere ile noterden istenilmesi gerektiğini ya da yerel mahkemenin HMK 114 – 115 maddeleri gereği tarafımıza dava şart noksanlığını tamamlaması için kesin süre vermesi gereği gerektiğini, 2- Davaya konu çeklerin araç satışına ilişkin olduğunu ve söz konusu aracın daha önce bedelinin müvekkili tarafından ödenerek satın alındığını, bununla birlikte müvekkilinin aracı satın aldığına dair tanık ve müvekkilin dayısı olan Hüseyin Soylu'ya araç satın...

            Şöyle ki; dava konusu 694 parsel, 1968 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda, tapu kaydına dayanılarak davacılar murisi adına tespit ve tescil edildikten sonra Hazinenin açtığı tapu iptal ve tescil davası sonunda tapusu iptal edildiğinden, artık dayanak tapunun dava konusu taşınmaza ait olmadığından bahisle tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir. Nitekim dava 694 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali nedeni ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılmıştır. 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır....

              Maddesinde: "Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı bir tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler: 1- Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler, 2- Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler, 3- Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler, 4- Miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar. Mirastan yoksunluk, miras bırakanın affıyla ortadan kalkar." Hükmü düzenlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu