nin yaşadığı son adres tespit edilip bu çevreden ölüm olayı araştırılıp, Sosyal Güvenlik Kurumunda kaydı bulunup bulunmadığı, kaydı var ise bu kurumdan en son ne zaman maaş aldığı, dava açılmasına neden olan kamulaştırılan taşınmazı hangi yolla ne zaman edindiği, bu taşınmaz üzerinde en son ne zaman işlem yaptığı, yeşilkart kullanıp kullanmadığı, üzerine kayıtlı telefon olup olmadığı, varsa kullanıma açılma, kapatılma tarihi, nüfus müdürlüğünden kimlik alıp almadığı, sağ olup olmadığına ilişkin yapılacak ilan vb. tüm araştırmalar yapılarak edinilecek bilgiye göre ...'nun ölüm tarihinin tespiti gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile ölüm tarihinin belirlenemediğinden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 22.11.2013 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi Mustafa Süt'ün her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına ve Kurum işleminin mevzuata uygun olmasına rağmen davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 09/04/2009 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi H..... I...'ın her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına ve Kurum işleminin mevzuata uygun olmasına rağmen davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....
Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 01.01.1970 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 01.01.1988 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
dan sonra öldüğünün anlaşıldığı, ancak ölüm tarihi ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı ve ölüm tarihleri net olarak bilinmediğinden davacıların anneanneleri ...'ün, eşi ...'den sonra öldüğünün tespitine, ...'ün ölüm tarihinin düzeltilmesi talebi ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. Dava, ölüm tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. .... İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından gönderilen ölüm tutanaklarının incelenmesinde; ...'ün 01/03/1977 tarihinde ölümünün oğlu ... tarafından bildirildiği, ölüm tutanağının 09/02/1984 tarihinde.... tarafından düzenlendiği,.... ... Tosun'un buna tanıklık yaptığı, ...'ün ise 17/07/1978 tarihindeki ölümünün yine oğlu ... tarafından bildirildiği, ölüm tutanağının 21.09.1978 tarihinde Yürekli Köyü Muhtarı Hilmi Keçeli tarafından düzenlendiği, ... Keskin'in bildirime tanıklık yaptığı anlaşılmıştır....
Zira öncelikle davacının fiili çalışma olgusunun yöntemince ve eksiksiz araştırılması gerekir. Ayrıca başlangıç tespiti yönünden davacının 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önce ve sigorta başlangıcını istediği tarihten sonra 1982-1985 yılları arasında bir kısım bildirimleri ve prim ödemesi olduğu nedeniyle hukuki yararı yok ise de, 01.05.1981 tarihindeki 1 günlük çalışmanın prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi yönünde hukuki yararı vardır. Araştırma sonucu çalışmanın mevcudiyetinin tespiti halinde 01.05.1981 tarihindeki çalışma nedeniyle malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi yönünde karar verilmesi gerekir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 15.06.1987 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde, "bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
"İçtihat Metni" Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde " bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük , yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi , 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2018/499 ESAS 2020/43 KARAR DAVA KONUSU : Ölüm Tespiti KARAR : İzmir 9....