nın nüfusta iki ayrı ölüm tarihi göründüğünden gerçek ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, ölüm aylığı için gerekli sigortalılık süresinin 3 yıl olduğunun tespiti ile askerlik borçlanması ve ihya talebinin kabul edilerek ölüm aylığı bağlanıp faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, bozma üzerine, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2021 NUMARASI : 2021/104 ESAS, 2021/60 KARAR DAVA KONUSU : Murisin Ölümünün ve Ölüm Tarihinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-5510 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür....
Kanun'un Geçici 6.maddesine göre .../...1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre ...4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun ... inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin ... yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; ... yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, ... yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir." Kanun'un Geçici 54.maddesine göre " 01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz."...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;T3 veraset ilamı için dava açmadan önce ve yargılama sırasıında Nüfus Müdürlüğünden de araştırma yapıldığını ancak idari yoldan bir sonuç alınamadığını, işbu davada yargılama sırasında Osman Kumtepe ve T3 mirasçılarından olan tanıkların dinlendiğini ve T3'yi tanımadıklarını beyan ettiklerini, mahkemece de Nüfus Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğe yazılan yazılara verilen cevaplarda murisin ölüm tarihinin tespit edilemediği ve işlenemediği bildirildiğinden bu gerekçe ile davanın reddine karar verildiğini, oysaki; tapu iptal ve tescil davasına devam edilebilmesi için adı geçenin veraset ilamının alınmasının zorunlu olduğunu, nüfus kayıtlarında ölüme dair kayıt bulunmaması durumunda gerçek durumun her türlü kanıtla ispatlanabileceğinden taraflarına T3 hakkında ölümün ve ölüm tarihinin tespiti için dava açmaları yönünde mehil verilmesi ve açılacak davanın sonucunun beklenerek, mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesi gerektiğini,...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendinde yer alan "10.4.1982" tarihinin çıkartılarak yerine " 13.4.1982" tarihinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 11/05/2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin 15.08.1959 tarihinde ... ve ...'...
Sayılı dosyası ile dava açıldığını, murisin ölüm hanesinde "bilinmeyen" kaydının bulunduğunu, ölüm tarihinin bilinmediğini ve nüfus kaydındaki ölüm araştırması gereğince, nüfus kaydının düzeltilmesi için taraflarına dava açılmak üzere yetki ve süre verildiğini beyanla Ömer Horzum'un ölüm tarihinin nüfus kaydına işlenerek düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı davaya karşı cevap vermemiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/02/2022 Tarih 2021/103 Esas 2022/94 Karar sayılı kararı ile, "...Davanın, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, yetkili mahkemenin Sarayköy/Denizli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine" karar verilmiştir....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği ancak bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 27.12.1983 doğumlu olan davacının; sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 27.12.2001 tarihinin esas alınması gerektiğinin gözetilmemiş...