Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 01.02.1968 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 01.02.1986 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 20.03.1992 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 20.03.2010 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölüm Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yahya Bilgin’in Gümüşhane, Torul ilçesinde nüfusa kayıtlıyken 1971 yılında İstanbul, Güngören nüfusuna naklen gittiği ve 22.01.1972 tarihinde öldüğü, ancak ölüm tarihinin yanlış şekilde 15.10.1970 olarak Torul’daki “kapalı kayda” 1985 yılında işlendiği anlaşılmaktadır. Nüfus kaydının kapatılması durumunda, bu kayıt üzerinde işlem yapılamaz. (5490 s.Kanunun md.14) Bu nedenle Yahya Bilgin’in Torul ilçesi nüfusundaki kapalı kaydındaki ölüm tarihiyle ilgili kaydın iptali ve gerçek ölüm tarihinin tespitiyle yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıtta yeniden tescil sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 10.01.1971 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 10.01.1989 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne, karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının sigorta başlangıç tarihinin 01/06/1981 olduğunun tespitine karar verilmiştir. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda, davacı,davalı işyerinde 17.04.1985 tarihinde (1) gün süreyle çalıştığının tespitini talep etmekle, Mahkemece, Davacının işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin 17.04.1985 olduğunun tespitine hükmedilmiştir. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 19.10.2008 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi...'in her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına ve Kurum işleminin mevzuata uygun olmasına rağmen davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosyada ... mirasçıları tarafından Av....'e verilen bir vekaletnameye rastlanmamıştır. Ayrıca Avukat ...'in ölüm tarihinin tespiti açısından nüfus kaydı da bulunmamaktadır. Var ise ... mirasçılarının Avukat ...'ya verdikleri vekaletname örnekleri ile Avukat ...'in ölüm kaydı düşülmüş nüfus kaydının dosyasına getirtilmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir. Ayrıca 506 sayılı Yasa’nın 60/G maddesine göre 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir....
ın sigortalılık başlangıç tarihinin 02.01.1991 olduğunun ve ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile aksi yöndeki Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulü ile davacının ölen eşi "20650049" sigorta sicil numaralı ...'ın sigortalılık başlangıç tarihinin 02.01.1991 tarihi olduğunun ve davacıya 31/08/2007 tarihli tahsis talebine göre ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline, 13,10 TL başvuru harcı dahil olmak üzere 250,10 TL yargılama giderinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 36.maddesine göre Kurumun harçlardan bağışık olduğu gözardı edilerek 13,10 TL başvuru harcının yargılama giderleri kapsamında davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir....