Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki sürelerin ise prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmü gözetildiğinde, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 18.05.1966 tarihinde doğan davacı sigortalının, hizmet tespiti davasına konu 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin çalışma sürelerinin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesinin ve sigortalılık süresi başlangıcının 18.05.1984 tarihi olduğunun davalı Kurum tarafından hükmün infazında dikkate alınmasının mümkün olmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ölümün ve Sağ Olmanın Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava ölüm ve sağ olmanın tespitine ilişkindir. Mahkemece ölüm ve sağ olmanın tespiti ile yetinilmesi gerekirken idareyi işlem yapmaya zorlayacak şekilde nüfus kaydının aktarılmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK. 438/7)....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki sürelerin ise prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmü gözetildiğinde, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 26/11/1972 tarihinde doğan davacı sigortalının, hizmet tespiti davasına konu 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin çalışma sürelerinin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesinin ve sigortalılık süresi başlangıcının 26/11/1990 tarihi olduğunun davalı Kurum tarafından hükmün infazında dikkate alınmasının mümkün olmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı gayrimenkul, menkul ve araç olup olmadığı yeterince araştırılmamış muris adına kayıtlı taşınmazların ve aracın değeri bilirkişiye hesaplattırılarak terekenin aktifi ile murisin ölüm tarihi itibariyle borç miktarının araştırılmadığı görülmektedir....
Malları Koruma Başkanlığında sigortalı olarak çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 08.09.1996 olarak tespiti ile hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına" karar verilmiştir. Somut olayda, davacının murisinin davalı işveren nezdinde 08.04.1996 tarihinde çalışmaya başladığının tespit edilmiş olmasına rağmen maddi hata sonucu hükümde "08.09.1996" tarihinden itibaren çalıştığının tespitine karar verilmiş olması, bunun yanı sıra ölüm aylığına hangi tarihten itibaren hak kazanıldığının hükümde gösterilmemesi ayrıca vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken "davalıdan alınmasına" şeklinde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nun 370/2 maddesi gereğince hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 01.07.1983 tarihinin, davacının sigortalılık başlangıcı olarak tespiti istemi yönünden 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (G) fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edileceği yönünde hüküm öngörülmüş olup, düzenlemedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” ibarelerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekmektedir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2018/32-2021/584 Dava, davacının babası Durmuş Altundaloğlu'nun prim ödemesi bulunması nedeniyle Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile davacıya murisin ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren faizi ile birlikte ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, hak sahibi konumundaki davacıya ödenen ölüm aylıkları nedeniyle Kuruma borçlu olunmadığının tespiti, birleşen dava ise ölüm aylıklarının tahsili tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde asıl davanın reddine, Kurum tarafından açılan birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
nun prim ödemesi bulunması nedeniyle Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile davacıya murisin ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren faizi ile birlikte ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, (kapatılan) Yargıtay... Hukuk Dairesi bozma kararına uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Yeniden geri çevirmeye mahal bırakmaksızın, davalı Kurumdan 0314360952 Bağ-Kur sicil numarasına ilişkin evrakların ve ...'na ait evrakların eksiksiz okunaklı bir suretinin celbi ile, eklendikten sonra dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının murisinin 07.11.2013 tarihinde vefat ettiği, sigortalının mirasçısı olan davacının 10.01.2014 tarihli tahsis talebinin Kurumca, 5510 sayılı Kanunun 32. maddesinde yer alan, "ölüm aylığı, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır" hükmü gereğince murisin 586 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin bildirilmiş olması sebebiyle reddedildiği, davacının iş bu dava ile 10.01.2014 tarihinden itibaren kendisine ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksi Kurum işleminin iptalini istediği, yargılama esnasında toplam 320 gün karşılığı askerlik borçlanma bedelinin 02.09.2014 ve 09.10.2014 tarihlerinde davacı tarafından ödendiği, mahkemenin de sigortalının mirasçısı olan davacının yapmış olduğu 320 gün askerlik borçlanmasını göz önüne alarak davanın kısmen kabulü ile...