T2 nüfus kaydı çıkartılmış olup olaylar kısmında ölüm kaydı "bilinmeyen" olarak yazıldığı görülmektedir. Nüfus Müdürlüğü'nce verilen cevapta T2 ölüm tespiti sonuçlandırılmayan olarak kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Buna göre T2 kaydında ölüm araştırması şerhi bulunmakta olup mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacıya T2 hakkında ölüm tarihinin tespiti davası açmak üzere yetki belgesi düzenlenmesine ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun uygun gördüğü (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (İİK.nun 17- 18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi)....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; 506 sayılı Kanunun “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinde 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüş iken, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı 32’nci maddesinde ölüm aylığının, en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağının...
İş Mahkemesi TARİHİ : 11/03/2014 NUMARASI : 2013/686-2014/131 Davacı, ölüm aylığı alma hakkının tespitiyle, ölüm aylığı bağlanmasına, biriken aylıkların faiziyle toplu olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
K A R A R Dava, davacıya ölüm aylığı bağlanabilmesi için murisinin hizmetlerinin birleştirilmesinin zorunlu olmadığının tespiti ile davacıya murisinin ölüm tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir Mahkemece,davanın kabulüne, davacı murisi Ahmet Şıvgın'ın bağkur hizmetleriyle 506 sayılı yasaya tabii hizmetlerinin birleştirilmesinin zorunlu olmadığının tesbitine, davacıya 506 sayılı yasa uyarınca başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan, bulunmuş ise talep tarihi belirlenmeden ve hükümde belirtilmeden, hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde başvuru tarihinden başlamak üzere denilerek davacıya ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının tahsis talebinde bulunup bulunmadığını araştırmak, talep yok ise dava tarihini esas alarak karar vermekten ibarettir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davacının ölen eşinden dolayı 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı ile ölüm geliri alırken ölen babasından da 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığına hak kazandığı ne var ki, murisler baba ve eşin ölüm tarihlerinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın gelir ve aylıkların birleşmesi başlıklı 92. maddesi "Hem malullük hem de yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanır. Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine, bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir....
in ölüm tarihi olan 16.07.2012 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların mirası hükmen reddi taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede,....ın 01.01.1953 ve 20.02.2006 olmak üzere iki ölüm tarihi bulunduğundan doğru ölüm tarihinin tespiti ile gerçeği yansıtmayan kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ......'ın ölüm tarihinin 20.02.2006 olduğunun tespit ve tayinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali, davacının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması, ölüm tarihine kadarki ödenmeyen yaşlılık aylıkları ile ölüm aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 01.09.2009 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın “Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı .../...a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisinin her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacının yeteri kadar askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığının hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 21.10.2008 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları" başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi Sabri Uyanık'ın her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacının dava tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....