"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, eşinden dul aylığı almakta iken babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan eşinden almakta olduğu ölüm aylığının yanısıra ayrıca yine 506 sayılı Yasa kapsamında olup ölen babasından dolayı ölüm aylığı alabileceğinin tespitini istemiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....
Ancak; Mahkemece ölüm aylığı bağlanması istemi yönünden bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Yasa'nın 32. Maddesine ölüm aylığı bağlanma koşulları düzenlenmiş olup anılan maddeye göre ;'' a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan 'nin 09.10.1996 tarihinde, babası olan 'ün 22.10.1987 tarihinde vefat ettiği, her ikisinin de 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldıkları, davacıya 21.10.1996 tarihinden itibaren eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığı, 18.06.2013 tarihinde babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunduğu, Kurumun ise talebi reddettiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından ölüm aylığı alan kız çocuğunun evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir....
Davacılara, muris oğullarından dolayı 09.04.2003 tarihinde ölüm geliri, 01.10.2003 tarihinde ise ölüm aylığı bağlandığı, Kurumca 23.10.2007 tarihinde davacılara hitaben yazılan yazı içeriğinde, aynı anda ölüm aylığı ve gelirinin alınamayacağı ileri sürülerek davacılara bağlanan ölüm aylığının iptal edildiğinin belirtildiği, bunun üzerine, 20.10.2003-18.08.2007 tarihleri arasında ölüm aylıkları yersiz ödeme kaydedilip davacılara ayrı ayrı 9.547,00 TL borç çıkarıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; .. sigortalısı anne ve babası üzerinden ölüm aylığı almakta olan davacının 07.03.2001 tarihinde vefat eden .. sigortalısı eşi üzerinden de ölüm aylığı almaya hakkı bulunduğuna, eşi üzerinden almakta olduğu ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
Mahkemece, kurum işleminin iptali ile, davacıya murisin ölüm tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin ve davacının yersiz aylık ve prim borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı murisi ...'...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 26.12.2003 tarihinde vefat eden eşi üzerinden 17.01.2004 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanan davacının; 30.01.1992 tarihinde vefat eden babası üzerinden ölüm aylığı bağlanması isteminin davalı Kurumca reddedildiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 68/I-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak “çalışma ve evlenme” halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Yasanın 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35. maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama” olgusu, hak sahibi...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2.9.2003 tarihinde vefat eden eşi üzerinden 1.10.2003 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanan davacının; 7.6.2000 tarihinde vefat eden babası üzerinden dilekçe ile ölüm aylığı bağlanması isteminin davalı Kurumca reddedildiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 68/I-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, Sosyal Sigortaya,...klarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak “çalışma ve evlenme” halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Yasanın 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35. maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama” olgusu, hak sahibi kız...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 22.03.1989 tarihinde vefat eden eşi üzerinden 31.05.1989 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlanan davacının; 25.07.1998 tarihinde vefat eden babası üzerinden ölüm aylığı bağlanması isteminin davalı Kurumca reddedildiği anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 68/I-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, ...Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak “çalışma ve evlenme” halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Yasanın 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35. maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “......
Somut olayda, mahkemece hükmün gerekçesinde “müteveffanın ölüm tarihini izleyen ay başından itibaren mirasçılarının ölüm aylığına hak kazandığı” kanaatine varıldığının belirtildiği, ancak hüküm fıkrasında şarta bağlı olarak ve gerekçe ile çelişkili biçimde “davacıların murisi sigortalı . . .. ait tespite konu ödemenin yapıldığı ayı takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Şarta bağlı hüküm kurulması, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülmesi hatalı olduğu gibi toptan ödeme tutarı ihya edilmedikçe ölüm aylığına hak kazanılamayacağı göz önünde bulundurulmadan sadece hizmet tespiti davasının kabulü ile yetinmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....