"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULHUKUKAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu davaya konu taşınmazlarda ismi ve soyadının yanlış yazıldığını, adının “... kızı .. i” olduğunu, oysa taşınmazların tapu kayıtlarında adının “....” soyadının ise “...” yada “...” yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarındaki malik isminin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
olarak yazılı olduğunu, aslında babasının isminin ... olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarındaki yanlışlığın nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun 253 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, ancak tapu kaydında isminin "... ..." olarak yazılı bulunduğunu ileri sürüp tapu kayıtlarındaki malik hanesinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, yanıt vermemiştir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili her ne kadar murisin eşinin "" olduğunu, nüfus kayıtlarına murisin eşinin isminin eksik yazıldığını iddia etmiş ise de, dosya içerisindeki 07.01.2015 havale tarihl: 38'e ait nüfus aile kayıt tablosunda murisin eşi olduğu iddia edilen "" in yanı sıra kardeşi "" 'in de kayıtlı olduğu, ayrıca aynı nüfus aile kayıt tablosunda 9'da yer almasına rağmen güncel nüfus kayıtlarında bu kişinin bilgilerinin yer almadığı görülmektedir. O halde mahkemece 38'e ait geniş aile nüfus kayıt tablosu nüfus müdürlüğünden, ilk kayıt örnekleri ise Müdürlüğü'nden getirtilerek murisin eşinin kim olduğu, annesinin muris kızı ...mi, ikinci eşi kızı ...mi olduğu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Dosyanın yapılan incelemesinde, davacının nüfusta kayıtlı olan anne Sultan Yılmaz, baba Osman Yılmaz' ve kardeşleri Arif Yılmaz ile İmmahan Kula'nın ölü olduğu anlaşılmış, ancak dosya içerisinde bu kişilere ait herhangi bir veraset ilamına rastlanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.12.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıt düzeltim istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 3 adet parselde murisi annesi ile paydaş olduklarını, ancak tapu kayıtlarının malik hanesinde kendi soyadının, annesinin ise baba isminin ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek bu yanlışlıkların nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kayıtlarındaki yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
Köyünde bulunan 124 ada 69, 133 ada 216 ve 128 ada 140 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında mirasbırakanının isminin sehven "N.." olarak yazıldığını ileri sürüp, nüfus kayıtları ile tapu kayıtları uyumlu hale getirilerek davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarındaki malik isminin "V. Tırnaksız" olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı tapu müdürlüğü vekili, usûlüne uygun tebligata reğmen davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında davaya karşı bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiş, davalılar N.. E.., D. K. ve Y.. Ö.. ise; davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...... 'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, davalı idarenin kayıtlarındaki hatalı baba isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacıların sağ olmalarına karşın nüfus kaydında ölü gözüktükleri, davalılar Kardaş ve Yıldız'ın çocukları oldukları yapılan incelemeler ve DNA raporundan tespit edilmiştir. Bekar olarak kayıtları düşülen davacıların nüfus kayıtlarının sağ olarak düzeltilmesi taleplerine ilişkin davada hukukları etkilenecek olan davacıların tüm mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekir. (Bknz. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 2015/14856 Esas, 2015/15374 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacıların mirasçıları olan davalılar Kardaş ve Yıldız'ın davada taraf olduğu görülmektedir. Sağ olduğunun tespiti ve ölüm kaydının düzeltilmesi talep edilen davacıların nüfus kaydının ölüm sebebiyle bir daha açılamayacak şekilde kapatıldığı anlaşılmaktadır. Kapalı kayıtlar üzerinde herhangi bir işlem yapılamaz....
Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Ne var ki, ikinci talep içerisinde yer alan, küçüğün genetik babası N.. E.. hanesine kayıt istemi; küçük Ş. E.'nin doğum tarihi olan 06/05/2005 tarihinde davalının gerçek anne ve babası olduğu iddia edilen S.. E.. ve N.. E.. arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı, evlenme tarihlerinin 03/09/2007 olduğu anlaşıldığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....