WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kardeşinin hayatta olmasının kayyım atanmasına engel olmadığını, kendisine kayyım tayini istenilen T3 hayatta olduğu tespit edilen kardeşi dinlendikten sonra ölüm tarihinin tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemeden T3'nın mirasçılık belgesi düzenlenmesinin talep edildiğini, ancak ölüm tarihi tespit edilemediğinden sağ kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, T3 kardeşinin hayatta olmasının ölüm tarihinin tespiti veya hayatta olup olmadığının tespiti için yeterli olmadığını, Mahkemece T3 tanıyan kişilerin dinlenerek buna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

I- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. II- Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin anne adı ve ölüm tarihi yer almamıştır. Dolayısıyle, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kusurlar araştırılarak idarece düzeltilmesi gerekir. Böyle olunca, tapulama tutanağındaki anne adının ve ölüm tarihinin düzeltilmesi doğru görülmemiştir....

    Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” düzenlemesi karşısında; aynı Yasanın Geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin tespite konu sigortalılığının bu çevrede değerlendirilmesi gereğinin hükümde belirtilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. Maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1080 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

      Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 10.10.1974 tarihi ile 12.12.1974'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi Zekiye'nin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı ... Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. ......

        Maddedeki “malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir.Bu nedenle, 20.07.1969 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 20.07.1987 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

          reddine ilişkin kurum işleminin iptalini, ... yaşlılık sigortasına giriş olan 07.09.1998 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini ve borçlanmanın 4/1-a madde kapsamında sayılması gerektiğinin tespitini isteyen davacı; 25.11.2013 günlü dilekçesiyle, istemini "... yaşlılık sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak tespiti" şeklinde ıslah etmiştir....

            isteminin reddine ilişkin kurum işleminin iptalini, ... yaşlılık sigortasına giriş olan 19.04.1974 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini ve borçlanmanın 4/1-a madde kapsamında sayılması gerektiğinin tespitini isteyen davacı; 25.11.2013 günlü dilekçesiyle, istemini "... yaşlılık sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıcı olarak tespiti" şeklinde ıslah etmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....

                  Mahkemece davacının 20.10.1983 tarihi itibariyle 1 gün süreyle ve asgari ücretle çalıştığının tespitine ve davacının 01.09.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. 1- Sigorta başlangıç tarihinin tespiti yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı işveren vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti yönünden yapılan incelemede; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın Yasa'nın 60/G maddesine göre bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....

                    UYAP Entegrasyonu