Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1.) bendinin tümüyle silinerek yerine " Davanın KABULÜ ile, 506 sayılı Yasa'nın 108.maddesine göre davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.2.1982 olduğunun TESPİTİ ile Yasa'nın 60/G maddesine göre bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmesine " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 06/02/2012 gününde oybirliğiyle ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten yaralama, nitelikli yağma HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: UYAP'tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 16/05/2020 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK'nın 223/8 ve TCK'nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: UYAP'tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 31/08/2020 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK'nın 223/8 ve TCK'nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnamedeki gerekçeye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İşyeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Düşme Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: UYAP'tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 20/11/2017 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK'nın 223/8 ve TCK'nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnamedeki gerekçeye aykırı olarak BOZULMASINA, 04/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğup nüfusa 10.10.1974 tarihi ile 12.12.1974'de tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi Zekiye'nin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı ... Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. ......

            I- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. II- Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin anne adı ve ölüm tarihi yer almamıştır. Dolayısıyle, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kusurlar araştırılarak idarece düzeltilmesi gerekir. Böyle olunca, tapulama tutanağındaki anne adının ve ölüm tarihinin düzeltilmesi doğru görülmemiştir....

              Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” düzenlemesi karşısında; aynı Yasanın Geçici 54. maddesi uyarınca 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan davacı sigortalının; 18 yaşını ikmal ettiği tarihten önceye ilişkin tespite konu sigortalılığının bu çevrede değerlendirilmesi gereğinin hükümde belirtilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. Maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1080 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kardeşinin hayatta olmasının kayyım atanmasına engel olmadığını, kendisine kayyım tayini istenilen T3 hayatta olduğu tespit edilen kardeşi dinlendikten sonra ölüm tarihinin tespit edilmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemeden T3'nın mirasçılık belgesi düzenlenmesinin talep edildiğini, ancak ölüm tarihi tespit edilemediğinden sağ kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, T3 kardeşinin hayatta olmasının ölüm tarihinin tespiti veya hayatta olup olmadığının tespiti için yeterli olmadığını, Mahkemece T3 tanıyan kişilerin dinlenerek buna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                Mahkemece davacının 20.10.1983 tarihi itibariyle 1 gün süreyle ve asgari ücretle çalıştığının tespitine ve davacının 01.09.2013 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. 1- Sigorta başlangıç tarihinin tespiti yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı işveren vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti yönünden yapılan incelemede; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın Yasa'nın 60/G maddesine göre bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nin 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, T3 veraset belgesinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, kişinin ölüm kaydının bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar vermiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. Muris T3 dava tarihinde nüfus kaydına göre sağ gözükmesine rağmen talep tarihinde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda karardan sonra kaydın idari yoldan düzeltildiği ve ölüm tarihinin tescil edildiği anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından kayıtların düzeltilmesi için davacıya uygun bir süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istemin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bu nedenle kararın HMK.nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu