Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 34.898,17 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 17,03TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 24,00TL, Tapu ve iskân taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.386,12TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 3.662,47TL faiz borcu olmak üzere toplamda 40.987,79 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 38.193,84 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 108,95TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 144,83TL, Tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.335,80TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 1.465,00TL faiz borcu olmak üzere toplamda 42.248,42 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından önce yanlış faiz ididasında bulunmuş olup sonra davanının tamamen ıslahı ile 4/a aylığından 4/b aylığına dönüştürme sonrasında toplu ödeme için faiz talebinde bulunulduğu, davacıya 4/b aylığına dönüştürme sonrasında topluca yaşlılık aylığı ödendiği, ancak bu ödeme sırasında geç ödeme nedeniyle faiz uygulaması yapılmadığı, geç ödemenin davalı kusurundan kaynaklandığı, ancak faiz alacağı için davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden doğan faiz alacağına ilişkin hakkını saklı tutması gerektiği, buna ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü, ya da durumun gereğinden bu hakkını kullandığının anlaşılması gerektiğini ispat yükünün davacıya ait olduğu, ifanın kabulü sırasında ya da en geç ifanın ardından hemen bu hakkın kullanılması gerektiği, aksi takdirde asıl borç son bulmakla, faiz alacağının da son bulacağı, somut olayda davacının ilk defa 20/06/2016 tarihinde faiz talebinde bulunduğu, davacı hesabına toplu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/553 Esas KARAR NO: 2021/1235 DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 06/08/2019 KARAR TARİHİ: 18/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının -------yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....
Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 41.070,42 TL olduğu, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 190,16TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 67,00TL, Tapu ve iskan taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.889,14TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 2.615,00TL faiz borcu, ödenmemiş 11.000,00 TL ek/ara ödeme asıl borcu ile bu borcun takip tarihine kadar, diğer ek/ara ödemelerinin geç ödenmesi sebebiyle de ödeme tarihlerine kadar olmak üzere 4.849,81 TL olmak üzere toplamda 60.066,53 TL davacı kooperatifin alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, bilirkişilerin de raporda belirttiği gibi, akdi faiz oranı yıllık----- belirlenmiş ise de, Mahkememizce ---- dikkate alınarak takip tarihi itibaren bankaların ticari mevduata uyguladıkları faiz oranları, hak ve nesafet kuralları ile ----- belirtilen akdi ve temerrüt faiz oranlarına ilişkin sınırlamalar kullanılarak yürürlükteki faiz oranları karşısında bilirkişilerin uygulanması gereken faiz oranına müdahale edilerek takip tarihinden itibaren uygulanması gereken faiz oranı maddi hata sonucu kısa kararda yıllık-----olarak belirlenmiş ise de, bu oranın maddi hataya müsnenit olup, gerçekte takip tarihi itibariyle uygulanması gereken faiz oranının ----- Maddeleri gereğince; Mahkememiz tarafından icra takibinde takip sonrası uygulanması istenilen faiz oranına --- olduğu, takip tarihindeki sözleşme hükümlerine göre tespit edilen faiz oranı bilirkişi kurulu tarafından --- olarak tespit edilmiş ise de, yine raporda belirtildiği gibi dava konusu kredinin...
Bu iş nedeniyle davalı tarafça davacı iş sahibi aleyhine ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2009/6786 sayılı takip dosyasında işlemiş faiz dahil toplam 230.556,56 TL alacak için ilamsız icra takibi yapılmış, davacı iş sahibi borçlunun faiz oranı, işlemiş faiz miktarı ve icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraz üzerine takip durdurularak 04.08.2009 tarihinde yüklenicinin talebi de gözetilerek dosya yetkili ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiştir. ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/113 sayılı takip dosyasında yine aynı miktarda asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 230.556,56 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapılmıştır. Davacı iş sahibi söz konusu takibe de borcun 71.443,46 TL'lik kısmının ödenmiş olması nedeniyle itirazda bulunmuştur. Davacı iş sahibi eldeki davada ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/6786 sayılı takip dosyasında takipten sonra yapılan ödemeler, faiz cinsi ve oranı üzerinden borçlu bulunmadığının tespitini talep etmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin taksitle ödenmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin ihtiyati tedbirli istinaf başvurusun üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince ihtiyati tedbir istemi talebinin reddine karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava, kamulaştırılan taşınmaz hakkında Kamulaştırma Kanunu’nun 10.maddesi uyarınca açılan ve karara çıkan bedel tespiti ve tescil istemli davada uygulanmayan faiz alacağı istemine ilişkindir....
Davalılar, yetki itirazında bulunarak söz konusu alacağın kredi borçlusu tarafından ödendiğini, kendilerinin kefil olduğu kredinin ödenmesinden sonra banka tarafından kullandırılan ve kefil olmadıkları krediden dolayı sorumlu tutulmalarının haksız olduğunu belirtmişlerdir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile takibin 13.254.47.-TL.cari hesap bakiyesinden doğan asıl alacak, 24.524.30.-TL. Taksitli işletme kredisinden kaynaklanan asıl alacak, 335.81.-TL.işlemiş faiz ve 16.79.-TL. faizin gider vergisi olmak üzere 38.131.37.-TL.alacak üzerinden ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık % 80 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle ve tahsilde tekerrüre yer verilmemesi kaydıyla devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılardan Metin Sardahan tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aylıkların geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dosyası incelendiğinde, davacıya,...’un vasi olarak atandığı ve davacıyı temsilen verdiği vekaletnameye istinaden işbu davanın açıldığı anlaşılmış ise de; husumet izninin alınmadığı belirgindir. Türk Medeni Kanunu’nun 448. maddesi vesayet altındaki kişinin taraf bulunduğu davalarda onun vasi tarafından temsil edileceğini öngörmekle birlikte, vasi, sadece vasi kararına istinaden ayırt etme gücünden yoksun bulunan küçük ya da mahcuru davada temsil etme yetkisine sahip değildir....