WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 814 parsel sayılı taşınmazın Konya Çevre Yolu kamulaştırması nedeniyle davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, tarafların 15.10.2019 tarihinde “Satın Alma Tutanağı/Tescil Belgesi” imzalamak suretiyle uzlaştıkları, davalı idare tarafından uzlaşma tutanağında belirlenen bedelin davacıya 16.07.2021 tarihinde ödendiği, her ne kadar davacı tarafça kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinde bulunulmuşsa da, davanın hukuki niteliğinin kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağının tahsili davası olarak yapılmasının isabetli olduğu, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi sebebiyle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla, alınan bilirkişi raporu uyarınca belirlenen faiz alacağının davacıya ödenmesine karar verilmesi yerindedir. 3....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ilamın hüküm bölümünde açıkça yasal faizden bahsedildiğinden dolayı yasal faiz gereğince hesap yapmak gerektiği, yasal faize göre tahakkuk ettirilen miktarın da tüm ferileri ile beraber borçlu tarafından ödendiği ve ilam borçlusunun, ilam alacaklısına takip tarihi itibariyle takibe dayanak ilamdan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı anlaşılmakla takibin iptaline karar verilmiştir. İcra takibinin dayanağı ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ilamına ilişkin olarak 23.12.2008 tarihinde 142.443,25 TL. ödemede bulunulduğu, bu ödemenin ilamda belirlenen tazminat alacağı ile yasal faizini karşıladığı ve ilamdan kaynaklanan borcun bulunmadığı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bu ödemeden sonra 13.02.2012 tarihinde kamu alacaklarına uygulanan faiz uygulanması istemiyle bu nitelikte faiz alacağından kaynaklı yeniden takip yapıldığı görülmektedir....

      DAVA KONUSU : Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilama ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi....

      DAVA KONUSU : Alacak (Kamulaştırma Bedelinin Taksitle Ödenmesinden Kaynaklanan Faiz Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkil adına davalı aleyhine açılan Amasya 3....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/05/2022 NUMARASI: 2022/324 Esas, 2022/414 Karar DAVANIN KONUSU: Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR TARİHİ: 14/09/2022 Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçelerinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davaya konu edilen uyuşmazlığın davalının kira bedelini geç ödemesinden kaynaklanan ve faiz ile karşılanmayan munzam zararın tazminine ilişkin olduğu ve bu davanın kök ilişkiden bağımsız ve TBK 105 maddesinden kaynaklandığını işbu davaya bakma görevinin Asliye...

        Davalı vekili, davacı yanca alınan mallar karşılığında senetler verildiğini, senetlerin vadesinde ödenmediğini, çıkarılan vade farkı faturalarının esasen bu senetlerin geç ödenmesinden kaynaklanan temerrüt faizine ilişkin olduğunu, faturalarda geç ödeme halinde ne oranda temerrüt faizi isteneceğine dair şerhler bulunduğunu, BK.nun 210. maddesi uyarınca müvekkilinin faiz alacağı doğduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında vade farkına ilişkin anlaşma ya da teamül bulunmadığı, vade farkı faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturalardaki tek yanlı beyanların davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 19.10.2000 tarihli 708.85.-YTL.lik faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Hal böyle olunca mahkemece bu iki fatura bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme faizi hesaplanarak 19.727, 56 TL olan davacı ödemesinden mahsubu gerekirken sadece asıl fatura borçlarının mahsubu yapılarak eksik hesaplamaya dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 282.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 30.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.- SONUÇ: Hüküm fıkrasının 3. parağrafında yer alan "913,86 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesinden kaynaklanan tazminatın masrafa sarf ve tediye tarihi olan 22.04.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine", cümlesinin silinerek, yerine, "toplam 913,86 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin; 191,16 TL'sinin 24.04.2006 tarihinden itibaren, 254,88 TL'sinin 29.06.2006 tarihinden itibaren, 233,64 TL'sinin 04.08.2006 tarihinden itibaren ve bakiye 234,18 TL'sinin ise tediye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,...

              b)Dairemizin yerleşik kararlarına göre, gecikme zammına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülemez.Esasen gecikme zammı özünde yeterli bir müeyyide ve faiz niteliğindedir.Kaldı ki 6183 Sayılı Kanunun 51 ve 52. maddeleri gecikme zammına faiz tahakkuk ettirilmesine cevaz vermez.Zira gecikme zammı, primin süresinde ödenmemesinin yaptırımıdır.Bu durumda ayrıca bir de faiz yürütülemeyeceği gibi, anılan faizin tahsili cihetine de gidilemez. Öte yandan,506 sayılı Kanunun 80. maddesinde öngörülen prim ve diğer Kurum alacaklarının süresinde ödenmemesi halinde tahakkuk ettirilen “gecikme zammı”, prim borcunun zamanında ödenmemesi halinde Kurumca talep edilecek kamu hukuku karakterli bir para alacağı için öngörülen nitelikli temerrüt faizidir....

                b)Dairemizin yerleşik kararlarına göre, gecikme zammına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülemez. Esasen gecikme zammı özünde yeterli bir müeyyide ve faiz niteliğindedir. Kaldı ki, 6183 Sayılı Kanunun 51 ve 52. maddeleri gecikme zammına faiz tahakkuk ettirilmesine cevaz vermez. Zira, gecikme zammı, primin süresinde ödenmemesinin yaptırımıdır.Bu durumda, ayrıca, bir de faiz yürütülemeyeceği gibi, anılan faizin tahsili cihetine de gidilemez. Öte yandan, 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde öngörülen prim ve diğer Kurum alacaklarının süresinde ödenmemesi halinde tahakkuk ettirilen “gecikme zammı”, prim borcunun zamanında ödenmemesi halinde Kurumca talep edilecek kamu hukuku karakterli bir para alacağı için öngörülen nitelikli temerrüt faizidir....

                  UYAP Entegrasyonu