Esas sayılı dosyasına konu alacağın, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı nedeniyle ancak 10/01/2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, işbu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ve karşılanamayan zararın tahsili amacıyla başlatılan kısmi alacak davası olduğunu, her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklansa da davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, munzam zarar sorumluğunun kusur sorumluluğuna dayandığını, munzam zararın ayrı bir dava ile on yıllık zamanaşımı süresi süresi içerisinde her zaman istenilmesinin mümkün olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden başlayacak 3095 sayılı kanunun madde 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/64 Esas KARAR NO: 2022/123 DAVA: Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) DAVA TARİHİ: 02/03/2020 KARAR TARİHİ: 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile kredi sözleşmelerine dayanılarak krediler kullandırıldığını, davalı adına çek hesapları açılarak , adına çek karneleri tesis edilerek davalıya teslim edildiğini, ancak davalının geri ödemelerinin yapılmaması üzerine kredi hesapları kapatılarak müvekkil banka alacağının mütemerrit duruma geldiğini, borçlu aleyhine----- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, takibe konu müvekkil banka alacağının --- vade tarihli --- bedelli çek yaprağından kaynaklanan---- bedelli çek yaprak bedelinin --- tarihinde çek amiline ödenmesinden kaynaklandığını...
Sayılı 16/03/2015 tarihli kararı ile söz konusu gayrimenkul üzerinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı bankanın davalı asıl borçlu ...’den olan alacağının 14.860,91-TL asıl alacak, 145.216,47-TL işlemiş temerrüt faizi ve faiz üzerinden 7.260,82-TL %5 BSMV olmak üzere 167.338,21-TL olduğunun hesaplandığını, davacı bankanın ise 17.053,25-TL asıl alacak ve 142.108,56-TL işlemiş faiz, 7.105,43-TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV’si olmak üzere toplam 166.267,24-TL alacak talebinde bulunduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı olduğundan 14.860,91-TL asıl alacak, 142.108,56-TL işlemiş faiz, 7.105,43-TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV olmak üzere 164.074,90-TL alacaklı olduğunu belirtmiştir. Dava konusu ticari kredi borcu nedeniyle davalının tesis etmiş olduğu ipoteğin İstanbul 7.Aile Mahkemesinin 2014/213 E., 2015/143 K....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın, hukuki niteliği itibariyle; davalı bankasının davacıya ait taşınmazın cebri icra satışından kaynaklanan ve icra dosyası alacaklısına yapılan ödemeden sonra kalan bakiye tutarın ----oranı ile nemalandırması nedeniyle eksik ve yanlış faiz hesap edilip edilmediği, eksik faiz hesaplandı ise davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususunda tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.Dava şartları davanın her aşamasında mahkemece resen değerlendirilebilir. Öncelikli olarak davacının dava açmakta aktif husumetinin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Dava konusu icra satışından arta kalan tutarın davalı bankada nemalandırılmasını dava dışı ----- bağlı-----talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında dava konusu paranın nemalandırılmasına ilişkin sözleşme ilişki mevcut değildir. Faiz oranının yanlış uygulandığını ancak sözleşme ilişkisi olan ------- ileri sürebilir....
Müşteri, bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepte bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri, önceden bankaya yazılı olarak başvurur. Banka, erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve erken ödeme nedeniyle maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden tahsil eder.." hükmünü içermektedir. Anılan sözleşme hükmü uyarınca bankanın erken ödeme ücreti talep etme hakkı var ise de, bu ücretin nasıl belirlendiği banka tarafından bildirilmediği gibi, bu yönde herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Ne var ki, mahkemece erken ödeme komisyon oranı olarak %2 benimsenmiş ise de bunun somut dayanakları karar içeriğinde gösterilmemiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının davalı banka yetkilileri tarafından, diğer banka tarafından verilen faiz oranının kendileri tarafından da verilebileceği belirtilerek ikna edildiği, böylelikle davacının parasını davalı bankaya vadeli döviz hesabına yatırdığı, davalı banka tarafından davacıya yıllık net % 8,875 oranında faiz ödeneceğinin vaat edilmesine rağmen % 4,4375 oranında faiz ödendiği, bu durumda eksik ödenen faiz miktarının 29.839,86 USD olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 29.839,86 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan faiz alacağı istemine ilişkindir....
------ gösterir belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu...'' belirtilmiştir....
Dava, trafik kazasında yaralanan sigortalıya yapılan tedavi gideri ve ödenen geçici işgöremezlik ödeneğinin ödenmesinden sonra bakiye kalan faiz alacağına ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde toplam 9,18 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş; 02.03.2009 tarihli karar davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2008 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.400,00 TL olarak değiştirmiştir....
davacı Banka kayıtlarında görülen 260,27 TL’ye takip tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, takip tarihi itibariyle davalı kefilin sorumlu olduğu borç tutarının kefalet limiti içerisinde kaldığı, dolayısıyla davalı müteselsil kefilin takip tarihi (05.06.2017) itibariyle; 260,27 TL asıl alacağın ödenmesinden sorumlu olduğu, ayrıca takip tarihi itibariyle temerrüde düşen davalı kefilin; takip tarihi itibariyle 260,27 TL asıl alacağa takip tarihinden ödeneceği tarihe kadar %48 oranından hesaplanacak temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’sinin ödenmesinden sorumlu olduğu, davacı bankaya iade edilmemiş olan çekler için bankanın takip tarihi (05.06.2017) itibariyle gayrinakdi çek riskinin 970,00 TL olduğunun tespit edildiği, ......
Bu kapsamda daire maliyet bedellerinden kaynaklı olarak borcun tahakkuk ettirildiği 10.01.2012 tarihinden ödeme tarihlerine göre talep edebileceği işlemiş daire maliyetlerinden kaynaklı faiz miktarı 35.292,43 TL, Şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 32,70TL faiz borcu, Çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak 1.728,00TL, Tapu ve iskân taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı 2.023,19TL, Genel Kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de geç ödenen ek/ara ödemelerden kaynaklı 4.256,23 TL faiz borcu olmak üzere toplamda 43.332,55 TL davacı kooperatifin faiz alacağının bulunduğu kanaatine varılarak davalı itirazının bu miktar yönünden iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....