Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. Somut olayda davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerekmekte olup, mahkemece ispat külfetinde yanılgıya düşülerek davacı tarafın bilirkişi ücretini yatırmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir."...
Mahkemce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davanın alacak davası niteliğinde olduğunun iddia edilmiş olmasına rağmen taraflar arasındaki temel ilişki ve dolayısıyla alacak iddiasının ispat edilemediği, davanın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince de ... 644 ve devam maddelerinde yer alan 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, dava haksız olarak ödendiği söylenen çek bedelinin istirdadı şeklinde nitelendirilmiş olup ... 644. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişitir....
Davacılar vekilince taraflar arasındaki işletmenin devrine ilişkin sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, bu hukuki ilişki kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili için icra takibi yapılmıştır.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için diğer şartların yanında en önemlisi zenginleşenin mal varlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Zira zenginleşmeyi doğuran sebep, kazandırma veya zenginleşenin müdahalesi ya da umulmayan bir olay olabilir. Zenginleşme bu olaylardan hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın mutlaka haklı bir sebebe dayanması gerekir. Aksi hâlde sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır....
marka ve logosu altında faaliyette bulunmak üzere akdedilen bayilik anlaşması gereğince, akaryakıt istasyonunun faaliyetinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla yatırımlar yapıldığını, ancak Rekabet Kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda, 18.9.2005 tarihinden önce yapılmış ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin 18.9.2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceği, bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağının düzenlendiğini, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanununun 56. maddesi uyarınca aynı Kanunun 4. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle Rekabet Kurulu tarafından geçersiz sayılan anlaşmalar nedeni ile tarafların birbirlerine verdikleri her şeyin BK'nun 63,64. maddeleri uyarınca iadesi gerektiğini belirterek müevekkili tarafından peşin ödemenin ve bedelsiz kalan kira parası ile müvekkilinin yaptığı yatırımlar ile bayiye ödenen primlerin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak kısmının sebepsiz zenginleşme hükümleri...
İstinaf dilekçesinde; diğer taraftan, yargılama sürecinde 24.01.2022 ve 30.09.2022 tarihli olmak üzere, iki bilirkişi raporu aldırılmış olup, her iki raporun taban tabana zıt görüşler taşıdığı,bu durumda mahkemece farklı bir bilirkişiden 3. rapor aldırılmasına karar verilmesi gerekirken iki rapordan birine itibar edilerek hüküm kurulmasının usule ve hukuka aykırı olduğunu, cevap dilekçesinde yer alan, aynı taşınmazın (Şişli, 10246 ada 1parsel ) farklı hissesi için aynı taleple (ödenen taviz bedelinin istirdatı) açılan davada, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/246 E., 2022/314 K. Sayılı ve 27.05.2022 tarihli karar ile“dava konusu taşınmaz üzerindeki vakfın sahih nitelikte olduğu, dava konusu yerin mülk toprak niteliğinde olduğu, Vakıflar kanunu 18. Madde gereğince taviz bedelinin ödenmesi gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olup, karar örneğinin ekte sunulduğu belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
YAZISI Davacının davalı şirkete sözleşme gereğince istasyon yapımı için ödediği inşa ve yatırım bedelinin, sözleşmenin ....tebliği gereğince öngörülen süreden önce 18.09.2010 tarihinde sona ermesi nedeniyle sözleşmenin uygulanamayan süresine ilişkin iade talebi, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanmaktadır. 6098 sayılı TBK 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği için olayın çözümünde 818 sayılı BK hükümlerinin uygulanması gerekecektir. Davalı şirketin davacı şirkete sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 818 sayılı BK'nun 61. ve 63. maddeleri gereğince geri vermesi gereken şeyin kapsamı ( iadenin şumulü) kendisine istasyon yapımı için ödenen inşa ve yatırım bedelinin sözleşme süresinin uygulanamayan kısmına karşılık gelen bölümü olup bu miktar bilirkişi tarafından .... TL olarak hesaplanmıştır....
sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili” istemindeki gerçek istek ve iradesinin, mahkemenin kabulünde olduğu gibi “sadece 1998 yılında ödediği 1.000 TL satış bedelinin iadesi” mi yoksa “denkleştirici adalete göre ödediği 1.000 TL’nin dava tarihindeki alım gücü karşılığı” mı olduğu tam ve tereddüte yer vermeyecek şekilde anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, tapudaki vakıf şerhinin silinmesi için davacıdan talep edilen taviz bedelinin ödenmesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlık üzerine taviz bedelinin istenmesi istemine ilişkindir. Dava bu niteliği itibari ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davasıdır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davacının 22.03.2006-24.03.2009 tarihleri arasında davalı adına bankaya toplam 96.574,66 TL ödeme yaptığı, davacının istirdada hakkı olduğunu son ödemeyi yaptığı tarih itibarı ile bildiği, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 22.04.2010 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; davacı tarafından bankaya ödenen davalıya ait kredi borcunun davalının sözlü sözleşme hükümlerine uymaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalıdan istirdatı talebine ilişkin olup, dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında sözlü akdi ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece; sözleşmeye dayalı sebepsiz zenginleşme taleplerinin Borçlar Kanunu'nun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek davalı tarafın zamaşımı def'inin reddi ile işin esasına girilerek, tarafların bildirdiği tüm delilleri toplayıp değerlendirerek hasıl olacak sonuca...
nin hesabına 110.000 TL'yi davacılar adına havale ettiğinin dosya kapsamına göre sabit olduğu, bu itibarla mahkemece verilen tapu iptal ve tescil kararı neticesinde, davacılar tarafından davalıların murisine ödenen satış bedelinin karşılıksız kaldığının anlaşılması karşısında sebepsiz zenginleşme kurallarına göre ödenen satış bedelinin iadesi gerekeceği, mahkemenin davanın kabulüne yönelik kurduğu hükümde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, hukuksal nitelikte sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir....