İade edilirken, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekmektedir. Bu şekilde, denkleştirici adalet ilkesi gereğince, tam bir eski hale getirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....
Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, talep edilen asıl alacak miktarına faiz işletilmesi için TBK.'nun 117/1.(BK.nun 101/1.) maddesi gereğince; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmüne göre davalı borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir....
Ancak, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, talep edilen asıl alacak miktarına faiz işletilmesi için TBK.'nun 117/1.(BK.nun 101/1.) maddesi gereğince; “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” hükmüne göre davalı borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 13.746 TL taviz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava, davacı tarafından ödenen taviz bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. Mahkemece, dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre, vakfın, gayrısahih vakıflardan olup tavize tabi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.5737 Sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
YARGITAY MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı taviz bedeli isteğine ilişkindir. Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 günlü ve 3 sayılı kararı ile bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2004 tarihinden itibaren Yargıtay 3. Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 3. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Davacı vekili; müvekkili şirketçe güneş enerji santrali kurulumuna ilişkin olarak hazırlanan projenin onaya sunulması aşamasında davalıya ödenen proje onay bedelinin mevzuata uygun olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.800,00 TL ödemenin sebepsiz zenginleşme nedeniyle ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, zamanaşımı def’inde bulunduklarını belirterek davanın öncelikle usulden, bu talep kabul görmediği takdirde esastan reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava konusu uyuşmazlık; ödenen taviz bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; Mukataalı vakıf, zemini vakfa, üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....
Davada, mülkiyeti davalı Hazineye ait olan ... mevkii 26080 ada 4,6,24,25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 15.05.1991 tarih ve 49 yıl süreli irtifak hakkı tesis edildiği, sözleşme hükümleri gereğince 2006-2007 dönemi irtifak bedeli üzerinde tarafların anlaşamaması üzerine talep edilen 1.866.234,58 TL irtifak hakkı bedelinin ihtirazi kayıt ile ödendiği, ayrıca irtifak bedelinin tespiti istemli dava açıldığı bu dava sonucunda irtifak bedelinin 781.970,53 TL olarak belirlendiği ve fazla ödenen 1.084.264,58 TL'nin iadesine karar verildiği, ancak fazla ödenen miktarın ödeme tarihi ile irtifak bedelinin tespitine ilişkin karar tarihi arasındaki süre için faiz ödenmediği ileri sürülerek 1.140.000,00 TL (ıslah ile 1345 248,23 TL'nin) faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir. Davalı, irtifak bedelinin tespiti istemli davanın kesinleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı taviz bedeli isteğine ilişkindir. Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 günlü ve 3 sayılı kararı ile bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2004 tarihinden itibaren Yargıtay 3. Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 3. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, sözleşme hükümlerince ödenmesi gerekenden daha çok miktarda bir meblağın ödenmesi halinde, fazla ödenen kısım, hukuki bir sebebe dayanmaksızın yapılan ödeme niteliğinde olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, davacı tarafça iddia edilen sebepsiz zenginleşme durumunun dava tarihinden çok önceki tarihlerde ve en geç taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi olan 01.10.2006 tarihi itibariyle öğrenilmiş olduğunun kabulü ile süresinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir....