WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....

    Dava konusu Eyüp, Yayla Mahalle,556 parselin uyaptan temin edilen bilgilere göre tapu kaydı davalıların murisi adına olmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davalıların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu olan hisseyi tapudan devredip devredemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmede ifa imkansızlığının bulunup bulunmadığı ve davacının sözleşmeden kaynaklı müspet zararının denkleştirici adalet ilkesine göre mi yoksa ifa imkansızlığının doğduğu tarihteki taşınmazın rayiç bedeline göre mi belirleneceği hususundadır. İlk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporlardaki dava tarihindeki denkleştirici adalet ilkesine göre bulunan değer göz önünde bulundurularak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Davacılar noterden yapılan geçerli bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Satışı vaat edilen taşınmazın sözleşmenin yapıldığı tarihte vaat eden kişinin mülkiyetinde olmaması sözleşmenin geçerliliğini etkilemez....

    KARAR Davacı, 22.11.1996 tarihli noterden düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile davalının kaba inşaat halindeki daireyi satmayı taahhüt ettiğini, davalıya 675,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmede 01.04.1997 tarihinde tapuda ferağ verilmesinin kararlaştırılmasına rağmen yerine getirilmediğini, satış sözleşmesinin ifasınında imkansız hale geldiğini ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 675,00 TL.'nin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle günümüz şartlarına uyarlanarak tespiti ve davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, edimlerin yerine getirilmesinin imar yasası gereği mümkün olmadığından arsa malikleri ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini, bedelin iadesi talebinin zamanaşımına uğradını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir....

      a, davalı ... tarafından 20.000.00TL'ye satıldığı, paranın nakten alındığı ve zilyetliğin teslim edildiği, tapuda temlike yanaşılmadığı takdirde 20.000.00 TL'nin iade edileceği gibi 5.000 TL tazminat da ödeneceğinin belirtildiği, dava dilekçesinde ödenen bedel ve tazminatın ödeme tarihinden itibaren fer'ileriyle birlikte tahsiline karar verilmesinin istendiği, Mahkemece; davacının alacak talebi sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemi olarak değerlendirilmiş ise de; harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda tarafların verdiklerini geri alabilecekleri, davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmininin gerekeceği, buna göre, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak söz konusu bedellerin ödendiğinin kanıtlanması halinde; dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, denkleştirici adalet kuralları...

        Somut olayda; davacının istirdat talebine yönelik hükme esas alınan bilirkişi raporunda denkleştirici adalet ilkesine göre ödenen bedellerin uyarlanarak hesaplaması yapılmış, ilk derece mahkemesi tarafından da tespit edilen bu bedel üzerinden hüküm kurulmuştur. Ancak, davacının dava dilekçesindeki talebinin, davalılar ile imzalanan sözleşmelerin iptalinin yanında istirdat talebinin de olduğu; istirdat talebi yönünden ise, sadece ödediği bedelleri kapsadığı ve denkleştirici adalete göre herhangi bir güncelleme talebi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; sadece davalılara ödenen bedellerin istirdatına karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin güncellenmiş bedelin tahsiline karar verilmesi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece davalının davacıya satmış olduğu taşınmaz hakkında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi aleyhine açmış olduğu davada kamulaştırmasız el atma bedeli olarak 15.461 TL’nin ödenmesine karar verildiği, davalıya 31.03.2008 tarihinde kamulaştırmasız el atma bedeli ve davanın faiz ve masrafları için 20.665 TL ödeme yapıldığı, davalının dava konusu yer hakkında açmış olduğu davayı gizleyerek davacı aleyhine haksız kazanç elde ettiği, bu durumda davalının kamulaştırmasız el atmaya konu hisse kadar sebepsiz zenginleştiği, davacının, davalılar sebepsiz zenginleşmiş olduğu kısmı denkleştirici adalet ilkesine göre talep edebileceği, ıslah miktarı nazara alınarak davacının denkleştirici adalet ilkesine göre tespit olunan 18.636,99TL’yi isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 18.636, 99 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı...

            Mahkemece; davanın kabulü ile; taraflar arasında 03.06.1986 tarihinde haricen düzenlenen taşınmaz mal satışına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, davacıların yaptıkları ödemelerin denkleştirici adalet kuralına göre hesaplanan güncel değeri olan 527.087,40 TL'nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava;harici taşınmaz satışından kaynaklı alacağın denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır....

              Mahkemece, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçe gösterilerek davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesabı yapılarak hüküm tesis edilmiştir. Davacının ödediği bedel ise dinlenen tanık beyanları esas alınarak belirlenmiştir. Ancak taraflar arasında imzalanan 26.6.2001 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde davaya konu taşınmazın 356/939 hissesinin tamamını 200.000.000 eski Türk Lirası bedelle ile davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmakta olup, tanık beyanları gözetilerek ödenen bedelin tespiti yerinde değildir. O halde mahkemece gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde yazılı bedelin güncellenmiş değeri tespit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı ......

                Uyuşmazlık, taşınmazın devri amacıyla davacı tarafından davalıya ödenen bedelin miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, davacı tarafından davalıya ödenen satış bedelinin ve yapıldığı iddia edilen faydalı masrafların denkleştirici adalet ilkesince ulaştığı değerinin belirlenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Alınan raporda; davacı tarafından davalıya ödenen 66.500,00 TL, davacı tarafından taşınmazın alımı sırasında kullanılan 3.500,00 TL tüketici kredisi, davacı tarafından yönetime ödenen 1.315,00 TL, ayrıca 2.696,49 TL sigorta ücreti bedellerinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaşacağı değerin 170.043,99 TL olduğu, ek raporda ise denkleştirici adalet ilkesi gereğince bahse konu bedellerin ifanın imkansız hale geldiği yani tapu iptal ve tescil davasının kesinleşme tarihi olan 09.01.2013 tarihi itibariyle ulaştığı değerin 101.212,38 TL olduğu belirtilmiştir....

                  Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu