Davacının alacağının da bu tarihe göre belirlenmesi gerekir. Ödenen miktar, ödendiği tarihten edimin ifasının imkansız hale eldiği tarihteki değerine ulaştırılmalıdır. Mali müşavir, bankacı ve avukat bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda davacıların murisinin yaptığı ödemenin dava tarihi olan 30/11/2012 tarihindeki USD, asgari ücret, tüfe, üfe artışına göre güncel değeri belirlenmiş, anılan rapor mahkemece hükme dayanak alınmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; denkleştirici adalet ilkesine göre tazminat hesabı yapılırken sadece; anılan dört değer esas alınmıştır. Raporda dikkate alınan etkenler, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılması için yeterli olmayıp, rapor, hüküm kurmaya da elverişli değildir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde alacak isteğine ilişkindir. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; haricen düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesine göre ödenen bedelin iadesi ve verilen senedin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen yapılan satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. 2. Bu nedenle, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın, bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, taraflar arasındaki devre mülk satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tarafların karşılıklı olarak verdiklerini geri alma haklarına sahip oldukları, sebepsiz zenginleşme halinde geçersiz sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi esas alınmak suretiyle talep edilebileceği, davacının 38.000,00 TL ödediği, davacıya tatil hakkı kullandırılmadığı, bu nedenle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile talep edebileceği, ödeme tarihinden itibaren ayrıca faizin istenemeyeceği, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan 103.520,24 TL ve sözleşmenin iptali talep edilebileceği anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, taraflar arasında akdedilen 05591 ve 05593 nolu Devremülk Sözleşmelerinin iptaline...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, harici satış sözleşmesine dayalı Tapu İptali-Tescil, tazmizat istemine ilişkindir....
Bu nedenle, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle hukuka uygun olarak tamamlanmış haldeki rayiç değerinin tespiti ile ./.. 2012/8834-13196 -3- davacıların talebi de göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, satış vaadi sözleşmesi geçersiz bir sözleşmeymiş gibi, geçersiz sözleşmelerde uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre bedel belirlenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3-Davalının temyiz itirazına gelince; Mahkemece, 31.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda, dava tarihi itibariyle hesaplanan faydalı ve zaruri imalat (iyileştirme) bedeli 16.100 TL ile sözleşmede davalıya ödenen 1.600 TL bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince ulaştığı değer 8.480 TL’nin toplamı 24.850 TL tazminata hükmedilmiştir. Ne var ki; satış vaadi sözleşmesi kaçak olan binadaki 3 numaralı bağımsız bölüme ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, devremülk satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti isteminden ibarettir. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmenin bulunması halinde taraflar birbirlerine verdiklerini iadesini her zaman talep edebilirler. Ancak taraflar arasında haricen düzenlenen sözleşme sonucunda tapuda devir işlemi yapılmış ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelir. Yargıtay 13....
Davacı, dava dilekçesinde sözleşme konusu dairenin tapusunun iptali ile adına tescilini, mümkün olmadığı halde ödenen bedelin dava tarihindeki güncellenmiş tutarının iadesini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda; ikinci satış tarihi ifanın imkansızlaştığı tarih olarak kabul edilerek satış bedeli ve ödenen bedelinin oranlanması ile bulunan oran, ikinci satış bedeline uygulanarak sonuca gidilmiştir. Bu hesaplama yukarıda açıklanan yönteme uygun olmadığından hükme esas alınması hatalı olmuştur....
İlk derece mahkemesince; " ..1- Takyidatsız tescile icbar davasının, dahili dava muhtırasının gereği yerine getirilmediği için davada HMK m:114/1- d'de dava şartı olarak belirtilen "tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları" dava şartının yokluğu nedeniyle, HMK m:115/2 gereği USULDEN REDDİNE, 2- Ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi davasının KABULÜ ile, 259.726,22- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflar arasındaki ilişki ticari olmadığından, avans faizi isteminin REDDİNE " karar verilmiş, karar süresinde davalı/davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili; İstinafa cevap dilekçesinde İstinaf talebinin Reddini talep etmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden tapu iptali tescil, mümkün değilse tazmin talebine ilişkindir....