Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince davanın niteliğinin hatalı tespit edildiğini, davanın, usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin iptali ve takibin iptali talepli bir dava olduğunu, ödeme emrinde icra müdür yardımcısı imzasını yada parafının bulunmadığını, taraflar arasında üç adet kira sözleşmesi bulunduğunu, ödeme emrinin hangi sözleşme ve hangi taşınmaz için hazırlandığının anlaşılamadığını, dayanak olarak gösterilen sözleşmenin zarfın içine eklenmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58/3 ve 61. maddeleri uyarınca takip dayanağı kira sözleşmesinin ödeme emri ile tebliğ edilmediği, ödeme emrinin belirsiz kira sözleşmesi ve taşınmaz için düzenlendiği iddialarıyla ödeme emrinin iptali şikayetidir....

sıra numarasında yer alan ... tarih ve ... plaka numaralı amme alacağının ise ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emri içeriğinde bulunduğu, söz konusu ödeme emrini iptal eden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusu sonucu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih E:..., K:... sayılı kararıyla Vergi Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kesin olarak reddedildiği, her iki ödeme emrinin de idarenin savunma dilekçesi ekinde sunulan bilgisayar çıktısında "iptal" şeklinde yer aldığı anlaşıldığından dava konusu ödeme emrinin sözü edilen kısımlarının akibeti araştırılarak ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyiz istemine konu edilen kararın, dava konusu ödeme emrinin ...,..., ... ila ... sıra numarasında bulunan amme alacaklarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1.Temyiz isteminin kısmen reddine, 2. ......

    Tüm dosya kapsamına göre; icra mahkemesi kararlarının kesinleşmesinin gerekmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi durumunda ilamda belirtilen eksiklik giderilerek yeniden ödeme emri gönderilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, yeni düzenlenen ödeme emrinin eski tarihli olarak düzenlenmesinin ödeme emrinin iptali sebebi olmadığı, yeni düzenlenen ödeme emri ve takip talebinde borcun sebebinin gösterilmiş olduğu, davacının iddiasının aksine uyap kayıtları incelendiğinde yeni düzenlenen ödeme emrinin de takip talebine uygun olarak düzenlendiği, yeni düzenlenen takip talebinde de borcun sebebinin gösterilmiş olduğu, davacının iddialarının yerinde olmadığı, ancak mahkemece davacının iddialarının bir kısmının değerlendirilmemiş olması nedeniyle kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerektiği anlaşılmıştır....

    ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmiş bir kamu alacağının varlığından söz edilemeyeceği, ödeme emirlerinden …/… ana takip dosya numaralı ödeme emrinin 1,2,3, nolu kalemlerine ilişkin kısmı ile …/…, … ana takip dosya numaralı ödeme emirlerine ilişkin kısmında bu yönden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

      Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelediğinde,davacının davalı Kurum tarafından düzenlenen 2010 /4032 sayılı ödeme emri ile bu dosyayla birleştirilmesine karar verilen .......Karar sayılı dosyasında 2010/4031 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin istenildiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kabulü ile 2010 /4032 sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiği, birleşen......sayılı dosya hakkında herhangi bir karar tesis edilmediği görülmüştür. Davaya konu 2010/4031 ve 2010/4032 takip numaralı ödeme emirlerinin 29.07.2010 tarihinde davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür....

        Borçlu, yetkisiz icra müdürlüğünce hakkında yapılan takip ve gönderilen ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine, vekili aracılığıyla yetki itirazında bulunduğuna göre, yetkili icra dairesince, ödeme emrinin borçlunun vekiline tebliğ edilmesi zorunludur. Somut olayda, yetkili icra dairesince, ödeme emrinin, borçlunun vekili yerine borçlu asile tebliğ edildiği görülmektedir. O halde mahkemece, vekil varken asile gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle; davaya konu edilen ve iptali istenilen ödeme emrinin 20/07/2014 tarih 10.641.391 sayı ve 2004/12557 takip numaralı ödeme emri olmasına rağmen; kararda iptaline karar verilen ödeme emrinin 2007/25874 takip numaralı ödeme emri olduğu anlaşılmakta ise de; yapılan yanlışlık maddi hataya ilişkin olup; maddi hatanın da her zaman düzeltilebilmesi mümkün bulunmasına göre, davalı Kurum vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosyadaki belgelerden, takibin şirket aleyhine yapıldığı, davacı aleyhine yapılan takip veya çıkarılan ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakta olup; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davacı ... tarafından açılan davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı ve 6183 sk uyarınca düzenlenen 2.752 TL tutarlı ödeme emrinin davacıya 03/09/2014 günü tebliğ edildiği ve eldeki davanın 09/09/2014 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı iş mahkemelerinde dava açma hakkı 7 günlük hak düşürücü ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Hal böyle olunca, davacının süreye bağlı bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu ortadadır....

                  UYAP Entegrasyonu