Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun uyarınca gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. 1994-1996 yılları arasında ortağı olduğu Limited Şirketin vadesinde ödenmeyen 1995 ve 1996 yılları muhtelif aylara ilişkin kira alacağının tahsili amacıyla davacı adına 6183 sayılı Kanunun 35 ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 80. maddeleri uyarınca ödeme emirleri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. Yerel mahkemece; davacının, kurum alacağından şirkete koyduğu sermaye miktarıyla sorumlu olduğu belirtilerek, bu miktarı aşan tutar ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiş olup, yerel mahkemenin anılan kararı Yüksek Dairece yukarıda yazılı nedenlerle bozulmuştur....
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 16,17 ve 37. sıralarında takip edilen … ve … plaka sayılı amme alacakları dışında kalan kısımları bakımından, alacakların doğduğu ve ödenmesi gerektiği tarihlerin davacının asıl borçlu şirketin yönetim kurulundan istifa ettiği 19/02/2014 tarihinden sonra olduğu, davacının söz konusu amme alacaklarından sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından ödeme emrinin buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, ödeme emrinin 16-17 ve 37. sıralarında takip edilen … ve … plaka sayılı amme alacaklarına ilişkin kısmı yönünden alacaklarının doğduğu ve ödenmesi gereken tarihte davacının şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu anlaşıldığından ödeme emrinin buna ilişkin kısımda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
, 2013/054073 takip nolu ödeme emrinin 2012/10, 2012/11, 2012/12, 2013/01, 2013/02, 2013/03, 2013/04, 2013/05 dönemlerine ait prim ve gecikme zammı borcundan, 2013/025661 takip nolu ödeme emrinin 2011/10, 2011/11, 2011/12, 2012/01, 2012/02, 2012/03, 2012/04, 2012/05, 2012/06, 2012/07, 2012/08, 2012/09 dönemlerine ait prim ve gecikme zammı borcundan davacının sorumlu bulunmadığının tespitine, belirtilen ödeme emirlerindeki dönemlere dair prim ve gecikme zammı borçlarının iptaline, iptal edilen ödeme emirleri ve dönemler dışındaki diğer ödeme emirleri ve dönemlere dair davacının iptal talebinin reddine karar verilmiştir....
Diğer taraftan, aralarında idari para cezalarının da yer aldığı Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davaların yasal dayanağı, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlığını taşıyan 55. ve “Ödeme emrine itiraz” başlıklı 58. maddesidir. 55. maddenin ilk fıkrasında, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (7) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı belirtilmiş, 58. maddenin birinci fıkrasında da, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde itirazda bulunabileceği açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, bir yönüyle “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan (7) günlük süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 21.06.2021 tarihli yazısından ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten önce davacı hakkında tatbik edilmiş haciz bulunmadığı, ödeme emrine konu kurum alacağı ile ilgili yapılandırma talebi ya da kısmi ödeme bulunmadığı, aynı döneme ilişkin kurum alacağı ile ilgili daha önce tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığı, tebliğ tarihinden önce mal bildirimde bulunulmadığı ve tebliğ tarihinden önce kurum alacağının teminata bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ödeme emrinin 2000/02- 2000/04 arasındaki döneme ilişkin prim alacaklarını kapsadığı görülmekte olup, ödeme emrinin tebliğinden önce kurum alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki yazılı şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "1- Davanın KABULÜNE, 2- Dava konusu 2014/061465 takip numaralı ödeme emrinin iptaline," karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "Eldeki davada uyuşmazlık; davalı kurum tarafından düzenlenen 2019/17306 Takip numaralı ödeme emri dolayısıyla davacının davalı idareye borçlu olmadığının tespiti ile bu ödeme emrinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır. 2019/17306 Takip sayılı dosya incelendiğinde; prim borcu olduğu, ödeme emrinin T1 03/03/2020 tarihinde tebliğ yapıldığı anlaşılmıştır......
Her ne kadar davacı vekili tarafından dava dilekçesinde "2015/011313 takip nolu 227.726,13 TL'lik ödeme emrinin iptali" talep edilmişse de, davacının talebine konu ettiği ödeme emrinin takip numarasının 2015/011312 olduğu, davacının sehven ödeme emri takip numarasını yanlış yazdığının anlaşıldığı zira iptal davasına konu ettiği ödeme emrine yönelik talep sonucunun açık ve net bir biçimde belirgin olduğu, davaya konu iptali istenen ödeme emrine ilişkin prim borçlarının 1999- 2001 tarihleri arasında ilişkin olduğu, gönderilen ödeme emirleri yönünden zaman aşımı süresinin en son 01/01/2007 tarihinde dolduğu, davacıya tebliğ işleminin ise 02/10/2018 tarihinde yapıldığı, dosya kapsamı itibariyle de zaman aşımını kesen ya da durduran herhangi bir sebebin mevcut olmadığı anlaşılmakla, davacının talebine konu miktar itibariyle 227.726,13 TL'lik borcu kapsayan 2015/11312 numaralı ödeme emrinin ve söz konusu ödeme emrine işletilen gecikme zamlarının zaman aşımı nedeniyle iptaline karar verilerek...
-TL idari para cezası içinde kalan 3997-TL'lik kısmı olarak, ...... kesinleşen 7.10.2010 tarih ve 2009/1786 E. 2010/1340 K. sayılı kararıyla iptal edildiğini belirterek kesinleşen mahkeme kararları gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/840 Esas sayılı dava dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ödeme emrine konu 2009/07 ila 2010/07 dönemine ilişkin prim borçlarının zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu ve alacağın muaccel olduğu tarihten ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe kadar 10 yıllık sürenin dolduğu anlaşıldığından, " gerekçesi ile davanın kabulüne davalı kurum tarafından gönderilen 2010/033835 takip nolu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
(X)-KARŞI OY : Davacı şirket adına, 2011 ila 2013 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmektedir. Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin davacı şirketin çalışanı …'e tebliğ edildiği ve davacı şirket tarafından dava açılmadığından kamu alacağının usulüne uygun olarak kesinleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacının, bahsi geçen kişinin şirketin çalışanı olmadığı iddiası karşısında, Sosyal Sigortalar Kurumu kayıtları da araştırılmak suretiyle sözü edilen kişinin şirket çalışanı olup olmadığı yönünde yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum....