Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki HMK 396. maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi halinde verilen kararın yeniden değerlendirilebileceği, değişen delil durumuna göre talep halinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ve değiştirilmesine her zaman karar verilebileceği de dikkate alındığında, tedbir kararının teminat karşılığı verilmiş olduğu ve tedbir kararının kapsamı da gözetildiğinde, ihtiyati tedbirin şartlarının mevcut olduğu, belirtilen nedenlerle, mahkemece davalı T9 ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, davanın tapu iptali ve tescil davası olduğu, taşınmazın aynına yönelik bir dava olduğu, tedbirin kaldırılmasının davacı yönünden ileride telafisi güç zararlara yol açma ihtimali bulunduğundan yerel mahkemenin tedbirin kaldırlması talebinin reddine ilişkin kararının ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış olmakla yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, istinaf...

Tasarrufun iptali davaları için İİK'nin 281 inci maddesinin 2 nci fıkrasında öngörülen ihtiyati haciz, HMK'nin 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve geçici hukuki koruma müessesesi olan ihtiyati tedbirin özel bir türüdür. İİK'nin 258 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf kanun yoluna başvurabileceği; aynı Kanunun 265 inci maddesinin 5 inci fıkrası uyarınca da ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş; her iki maddede de bölge adliye mahkemesince verilen kararların kesin nitelikte olduğu belirtilmiş; anılan Kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi durumunda başvurulacak kanun yolunun ne olduğu gösterilmemiştir....

İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. HMK'nın 389. Maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir ....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/675 esas sayılı derdest dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasına dayalı) talepli davada verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasına dayalı) istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından süresi içinde yapılan istinaf başvuru incelemesine konu istem ise;Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/675 esas sayılı derdest dosyasındaki 08/08/2023 tarihli ara kararın kaldırılarak, taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, verilen 08/08/2023 tarihli ara karar ile; "......

Dava dışı ..., ... ve ... vekili; Yozgat 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1038E.- 2016/455K sayılı tapu iptali ve tescili davasında işbu dava konusu taşınmazlardan bir kısmı için kendileri lehine kabul kararı verildiğini ve 30/10/2019 tarihinde kesinleştiğini, sözü edilen ilamda müvekkilleri adına tesciline karar verilen taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunduğundan müvekkilleri adına hükmen tescil işlemlerinin yapılamadığını belirterek, ayrıntısı belirtilen 7 adet taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş, mahkemece verilen 15/04/2021 tarihli ek karar ile HMK 397/2 maddesi gereğince asıl dosyaya ilişkin hüküm kesinleşmeden tedbirin kaldırılamayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinde bulunanlar vekilinin talebinin reddine karar verilmiş, dava dışı ..., ... ve ... vekili tarafından süresi içerisinde ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine dair karar yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 397...

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbirin kaldırılması halinde telafisi imkansız zararlar doğabileceği gerekçesiyle mahkemece 11.11.2013 tarihli tensip kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının dava kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 17.2.2012 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek tasarrufun iptaline ,dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir karar konulmasını talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır....

      Az önce değinildiği gibi, ihtiyati tedbir kararına karşı davalı taraf veya ihtiyati tedbirin uygulanması nedeniyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişilerin bir hafta içerisinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilecekleri tartışmasızdır. HMK'nın 396. maddesinde ise durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasının talep edilebileceği, bu talebe ilişkin HMK'nın 394/3 ve 4. fıkralarının kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Yargılama sırasında durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edildiği takdirde mahkeme, ihtiyati tedbire itiraz usulünde olduğu gibi ilgilileri çağırıp duruşmada dinleyecek ve neticede talep hakkında karar verebilecektir. Ancak, talep üzerine mahkemece verilen karara karşı kanun yoluna başvurma hakkı tanınmamıştır....

      İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle; somut uyuşmazlıkta tedbiri haklı kılacak nitelikte bir delil olmamasına rağmen, mahkemece tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğu, kurum dinlenilmeden, yapılan işlemlerin sebep ve dayanakları istenilmeden tedbir kararının verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkemenin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine dair verilen kararının kaldırılması için yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; ihtiyati tedbir kararının davacının tedavisinde kullanılacak ilaç bedelinin karşılanmasına yönelik olduğu; davacının ise 05/12/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....

      İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle; somut uyuşmazlıkta tedbiri haklı kılacak nitelikte bir delil olmamasına rağmen, mahkemece tedbir kararı verilmesinin hatalığı olduğu, kurum dinlenilmeden, yapılan işlemlerin sebep ve dayanakları istenilmeden tedbir kararının verilmesinin doğru olmadığı, kurumun savunmasız bırakıldığı gerekçesi ile yerel mahkemenin ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine dair verilen kararının kaldırılması için yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; ihtiyati tedbir kararının davacının tedavisinde kullanılacak ilaç bedelinin karşılanmasına yönelik olduğu; davacının ise 18/06/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....

      Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Somut olayda, 11.12.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre, ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yapılan hacizlerde yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, şikayet tarihinden sonra mahkemesince verilen 05.06.2014 tarihli ara karara dayalı, 11.12.2013 tarihinden sonra konulan tüm hacizlerin kaldırılması da doğru bulunmamıştır....

        UYAP Entegrasyonu