Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmamalıdır. Somut olayda; dava kurum işleminin iptali talebi olup, ödeme emri düzenlenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir....

Kurumumuz kamu kurumu olup yukarıda ayrıntısı ile açıkladığımız üzere kurum işlemleri yasal mevzuat göre yapılmış olup bu nedenle verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....

GEREKÇE: Talep, davacının ihtiyati tedbir ve haczin kaldırılması istemlerini kabul eden yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün (01.01.2018 itibariyle 15 gün) içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ateks Ltd Şti'nin kurucu ortağı olduğunu, şirketin 2015 tarihinde faaliyetine son verilerek kapatıldığını, primlerin eksiksiz ödendiğini, davalı kurum tarafından 38.856,32 TL tutarında alacağın tahsili için ödeme emri gönderildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını beyanla, dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek, sonuçta 38.856,32 TL bedelli ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekilinin 22/11/2021 tarihinde Ankara 62. İş Mahkemesinde süre uzatım talebinde bulunduğu, mahkemece 24/11/2021 tarihli ara kararla süre uzatım talebinin kabulüne karar verildiği, ancak cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece 16/02/2022 tarihli karar ile ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiştir....

nun 264. maddesindeki ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna ilişkin hükümden de anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamaz. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez....

in tayin edeceği bir vekilin müştereken atacakları imza ile temsil ve ilzamına karar verildiği, daha sonra örnek 7 ödeme emrinin 20.04.2010 tarihinde ilgilinin isteği üzerine icra dairesinde borçlu şirket temsilcisi ...'e tebliğ edildiği ve adı geçen temsilcinin aynı tarihte borcu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen ihtiyati tedbir kararı gereğince, borçlu şirketin temsilcileri ... ve ... olup, Tebligat Kanunu'nun 12. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, borçlunun temsilcilerden birisine yapılan ödeme emri tebliğ işleminde usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Borçlu temsilcisi ...'in, tek başına borcun kabulü yönünden temsil yetkisi bulunmasa da, takibin şekli itibariyle İcra ve İflas Kanunu'nun 62/1. maddesi uyarınca icra dairesi nezdinde yapılmış bir borca itiraz olmadığından borçlu şirket hakkındaki takip kesinleşmiştir....

    kapsamında verilen ara kararla, müvekkili şirket aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a göre yapılan takipler ile her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil olmak üzere, tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, belirtilen sebeplerle müvekkili şirket aleyhine davalı Kurum tarafından başlatılan icra takipleri sebebiyle müvekkillerine tebliğ edilen ödeme emirlerinin iptali gerektiğini, zira davalı Kurumun asıl borçlu müvekkili şirket hakkında takibe geçememesi sebebiyle, müvekkilleri hakkında şirketin borçlarından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca tahsil edilemeyeceği anlaşılan bir amme alacağı bulunmadığından şirket yetkilisine başvurma hakkının bulunmadığını, bu itibarla müvekkili T2 ödeme emri tebliği için de koşullarının oluşmadığını beyanla; Kurumun 2019/22901, 22902, 22903 takipler sebebiyle müvekkillerine tebliğ edilen...

    , bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına ve her türlü icra takiplerinin de ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      , bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına ve her türlü icra takiplerinin de ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin REDDİNE," karar verildiği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu