Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Kesin mühletin alacaklar bakımından sonuçları" başlıklı 294.maddesinde, "Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez" hükmü yer almaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinde; Dava konusu 2019/132545, 2019/132546 ve 2019/132547 takip numaralı ödeme emirleri ile davacı T1 prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarına ilişkin takip yapıldığı, düzenlenen ödeme emrinin davacı şirkete 25/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 01/11/2019 tarihinde yasal 15 günlük sürede açıldığı anlaşılmıştır....

D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı vardır." ifadesi yer aldığını, ödeme emrinde bu şekilde bir ihtiyati haciz kararından bahsedilmiş olmakla birlikte, ne ihtiyati haciz kararının mahkeme ve esasına ne de bir suretine yer verilmediğini, eğer bir ihtiyati haciz kararı mevcutsa, söz konusu ödeme emrinin bu şekilde gönderilmesinin açıkça eksik ve hatalıı olduğunu, bu durumunda yerel mahkeme tarafından göz ardı edildiğini, eğer bu şekilde bir ihtiyati haciz kararı yoksa da, ödeme emrinde bundan bahsedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu haliyle ödeme emrinin aslında var olmayan bir karara dayandırılmış olduğunu, söz konusu ödeme emrinin her ihtimalde hatalı düzenlendiğini, müvekkili, eğer böyle bir karar yoksa, itiraz veya şikayet imkanı olmaksızın hacze gelinebileceği ve mağdur olabileceği şeklinde yanıltıldığını, bu şekilde haciz tehdidi ile iradesinin sakatlandığını, söz konusu ödeme emrinin her ihtimalde iptali gerektiğini, bu takibe istinaden müvekkilinin 1.500.000- tl...

Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın icra mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir Somut olayda, borçlu şirkete ödeme emrinin 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/10/2018 tarihli dilekçesiyle borç miktarının 119.672,50 TL'sini kabul ederek borca kısmi itiraz ettiği, kabul ettiği borç miktarı olan 119.672,50 TL'yi 23/10/2018 tarihinde icra dosyasına yatırdığı, bu miktar üzerinden 23/10/2018 tarihinde (% 4,55 oranında) 5.445,10 TL tahsil harcı alındığı, borçlunun yasal süre içerisindeki borca kısmi itirazı üzerine icra müdürlüğünce 23/10/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının açtığı itirazın iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararı uyarınca ihtiyati hacizler uygulandığı, ancak şikayet tarihi itibari ile itirazın kesin...

    İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkiline ait çok sayıda boş çekin çalındığını ileri sürerek söz konusu çeklerin kötü niyetli kişiler tarafından doldurularak bankaya ibrazı halinde ödeme yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece istem, esas defterine kaydedilerek, yapılan inceleme sonunda, talebin çek iptali davası mahiyetinde olduğu kabul edilerek reddine karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin itirazın iptali istemine yöneliktir. Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK.'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Tarafların iddia ve savunmaları uyarınca, davacı, satın aldığı taşınmaza yönelik üçüncü kişi tarafından açılan dava neticesinde adına kayıtlı tapunun iptali sebebiyle ödediği paranın tahsili yolu ile yaptığı takibe yönelik açtığı itirazın iptali davasında 10/02/2020 tarihli dilekçesi ile " davacının mal kaçırma durumu mevcut olduğunu bu nedenle teminatları ile her türlü hak ve alacaklarına borç miktarınca ihtiyati tedbir konulmasına" karar verilmesini talep etmiştir....

      Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde, ihtiyati haciz, ödeme emrine itiraz edilmemesi ve 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kesin hacze dönüşür. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/454 D.iş sayılı 26.10.2015 tarihli ihtiyati haciz kararı ile takibe başlandığı ve 27.10.2015 tarihli haciz yazısı ile borçlu adına kayıtlı taşınmazlar ve araçlar üzerine haciz konulduğu, örnek 7 numaralı ödeme emrinin 02.11.2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür. Somut olayda, alacaklının icra müdürlüğüne başvurduğu 09.11.2015 tarihinde ihtiyati haciz henüz kesin hacze dönüşmemiştir. Bu durumda, ihtiyati tedbir kararında ihtiyati haciz kararının önlenmesine yönelik bir hüküm de olmadığı gözetildiğinde, ihtiyati haczin uygulanmasının istenmesine engel bir durum yoktur. O halde, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli tedbir kararında "ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, taraflar arasında akdedilen 01/04/2017 tarihli kira sözleşmesinin 2020 yılı Mart, Temmuz ve sonraki aylar ile 2021 yılı Nisan ayı arasına ilişkin olarak kira bedelinin ödeme şartlarının tedbiren ve takdiren aylık 4.400,00 TL olarak ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine" karar verildiği, ancak 22/10/2021 tarihli karar ile "her ne kadar ihtiyati tedbir verilmiş ise de, dava 20/04/2021 tarihinde açılmıştır....

        , ödeme emirlerinde tahsili istenen alacağın icra marifetiyle uygulanmasının tahakkuk ettirilen borcun yüksek meblağlarda olması dikkate alındığında müvekkili açısından telafisi mümkün olamayan zararlar ortaya çıkartacağını ve ödeme emirleri açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbir yoluyla yürütmesinin durdurulmasını, ödeme emirlerinin ve icra takiplerinin iptalini talep ve dava etmiştir....

        ait ... numaralı ödeme hesabında işlemlere devam etmemesi ve sistem üzerinden faturaların ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir uygulanmasına" yönelik ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği..." gerekçesiyle; tedbire itiraz eden üçüncü kişinin itirazının kabulü ile 05/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararında yer alan 2 nolu "Davalı bankanın taraflar arasındaki doğrudan borçlanma sistemi anlaşması dolayısıyla davacıya ait ... numaralı ödeme hesabında işlemlere devam etmemesi ve sistem üzerinden faturaların ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir uygulanmasına" yönelik ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, 05/10/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararında yer alan 1 nolu fıkranın devamına, karar verilmiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/465 ESAS DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ödeme emirlerinin iptali ile birlikte dava konusu ödeme emirlerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulması talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; 02.08.2022 tarihli tensip ara kararı ile, davalı kurum işleminin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki davada verilen ihtiyati tedbir kararına karşı; Davalı kurum vekili; Türk hukukunda asıl davanın sonucunun ihtiyati tedbir yolu ile öne çekilmesi yasağının hakim görüş olarak kabul edildiğini, bu itibarla tedbir kararında asıl davadaki hukuki sonucun gerisinde kalması daha azını teşkil etmesi gerektiğini davanın esasını çözer tarzda karar verilemeyeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep; görülmekte olan davada verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemidir....

          UYAP Entegrasyonu