Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava ödeme emrinin iptali talebine ilişkin olup, bu ödeme emri nedeniyle yapılan satış sonucu elde edilen paranın davalı kuruma ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir istendiği, 5510 sayılı Kanunun 88. Maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, bu düzenlemeye aykırı ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi, yasal olarak yapılan takip nedeniyle elde edilen satış bedelinin alacaklıya ödenmesinde hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaştıracak ya da tamamen imkansız hale getirecek bir durum bulunmadığı, ayrıca davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Maddesinde yer alan, "Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez." düzenlemesi dikkate alındığında; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/767 E. sayılı dosyası üzerinden yöntemince verilmiş, tüm kurum ve kuruluşlar yönünden balayıcılığı bulunan mühlet ve buna bağlı tedbir kararı dayanak alınmak suretiyle, bu karar verildikten sonra tebliğ edilmiş olan ödeme emirlerine konu alacaklara ilişkin takip işlemlerinin iptali talep eidlmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ara kararı ile ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Somut olayda, 5.840,11 TL tutarındaki ödeme emrinin iptali ile ihtiyati tedbir talepli olarak dava açılmış olup, ihtiyati tedbir talebi ret edilmiş bulunmasına göre davacı bakımından istinaf konusu dava değeri 5.840,11-TL olduğunu, karar kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile HMK'nun 346/1 maddesi göz önünde tutularak davacı vekilinin istinaf dilekçesinin miktar yönünden reddinin karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2016/414 sayılı dosyasında yapılan iflasın ertelenmesi başvurusu üzerine mahkemece 08/04/2016 tarihinde "davacı şirket hakkında 6113 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere açılmış veya açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve İİK 206/1 sırada yer alan alacaklar için ihtiyati tedbir uygulanmamasına, bunlar dışında kalan alacaklar için davacı hakkında yeni icra takibi başlatılmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine" karar verildiğini, söz konusu ihtiyati tedbir kararı gereği borçlu şirketin kuruma olan borçlarının tahsili yoluna gidileceğini belirterek, dava konusu ödeme emirlerinin ve takiplerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum işleminde bir hata bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir....

      Dosya incelenmesinde; davacının, davaya konu ödeme emirlerinin düzenlendiği dönemde dava dışı şirkette ortaklığının bulunmadığı anlaşılmakla," ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde, davanın esası hakkında; 1- Davacı T2 yönünden açılan davanın kabulü ile davaya konu 2019/095037 takip numaralı ödeme emrinin İPTALİNE, 2- Davacı Melis Katırcıoğlu yönünden açılan davanın REDDİNE karar verildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı Davalı SGK Vekili .13.09.2022 Tarihli Tedbire İtiraz Dilekçesinde Özetle; "Mahkemeniz nezdinde görülmekte olan davanın 09.09.2022 tarihli celsesinde verilen ara karar ile T2 yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemeniz tarafından verilen ihtiyati tedbir kararı haksız ve hukuka aykırı olup karara itiraz etmekteyiz. Öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi hatalıdır....

      Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde davalının gönderdiği ödeme emrinin iptalini aynı zamanda bunun tedbiren durdurulmasını talep ettiği, bu yöndeki tedbir talebinin işin esası ile ilgili olup işlemin hukuka uygun olup olmadığının yapılacak yargılama ile değerlendirileceği, kural olarak dava ile ulaşılmak istenen amacı sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ve eldeki davanın niteliği de gözetilerek 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesindeki koşulların bulunmadığı gözetildiğinde ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı isabetlidir....

      İş Mahkemesinin yukarıda anılan dosyasında tedbir talebine ilişkin olarak verilen karara karşı davalı Kurumca istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı AS-EM Elek. İnş. Müh. San. Tic. Ltd. Şti.'nin, Kuruma olan prim borçlarından ötürü 2001/001235 sayılı dosya ile yapılan takip nedeniyle davacıya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takibe konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 2001 yılında şirket paylarını devretmesi nedeniyle devirden sonrasına ilişkin borçtan sorumlu tutulmasının da mümkün olmadığını ileri sürerek davacıya gönderilen ödeme emrinin iptalini, dava sonuna kadar takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 62....

      Somut olayda; davanın konusu kurumun ödeme emrinin iptali istemi olup, tedbiren takibin durdurulması istenmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinin 19. fıkrasında iş mahkemesine başvurulmasının alacakların tahsilini durdurmayacağının hüküm altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi karşısında, davanın esasını çözer mahiyette ve hüküm etkisi doğuracak yönde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararı ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararlarının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle; 1)Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 353/1- b.3 maddesine gereğince KABULÜ ile; Ankara 62....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati tedbir Uyuşmazlık, satış memuru tarafından gönderilen tahliye emrinin iptali ve ihtiyati tedbir yoluyla tahliye işleminin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu