CEVAP: Davalı-Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde imzaya itiraz ettiğini ancak takip dayanağı senet metnindeki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmeye ve takibi durdurmaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Örnek 10 ödeme emrinin borçluya TK'nun 21/2 maddesine göre 28.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itirazın İİK'nun 168/5 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının gerektiği, ve borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular Efraim Şener, Hilmi Eren Şener, Hediye Akyüz, Sami Şener, Fevziye Bakar, Şahende Sürücü ve Arife Karakaya hakkında toplam 97.823,92 USD alacak için, 100.000,00 USD bedelli, 15/03/1999 tanzim tarihli 15/3/2018 ödeme tarihli senede ilişkin, Aksaray İcra Müdürlüğü'nün 2020/7665 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmış, ödeme emri 10/11/2020 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş, davacı 25/11/2020 tarihinde borca itiraz davası açmış, yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince borca itirazın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Kambiyo senetlerine özgü takipte İİK'nun 168/1- 5. maddesi gereğince borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü sürede yapılması zorunludur....
TL'nın tahsili amacıyla ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ..... esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ..... tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ..... esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ..... tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takibin dayanağı belgelerin bir örneğinin ödeme emri ile birlikte kendilerine tebliğ edilmediği, ödeme emrinde icra dosya numarası ile banka hesap numarası bilgilerinin bulunmadığı, ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı, ödeme emrinde borç miktarının açık ve net gösterilmediği, tebliğ mazbatasının ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olamadığı belirtilerek ödeme emrinin ve tebliğ mazbatasının iptaline yönelik şikayetlerinin yanı sıra borca, yetkiye, faize, ferilerine itirazlarından ibarettir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 16,58,60,61,62 ve ilgili maddeler 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2019/16253 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade döndüğünü, borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğinden önce borca itiraz ettiğini, İİK'nın 62.maddesi uyarınca borca itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden başladığını, borçlu tarafça sunulan itiraz dilekçesinin hukuki sonuç doğurmayacağını, 03/12/2020 tarihinde 7 örnek ödeme emrinin hem asile hem vekile tebliğ edilmesinin istenildiğini, bu istem üzerine tebligat yapıldığını ve usulüne uygun tebligatlarla itiraz süresinin başladığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine 21/12/2020 tarihinde takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünün aynı tarihte verdiği karar ile borçlunun itirazı nedeniyle takibin durması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiğini, bu karara karşı şikayet yoluna gidildiğini, Ankara...
Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra dairesinin yetkisine ve borca itirazları ileri sürülmüştür. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2008 ... ve 450-457 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davalı-borçluya icra dosyasında ödeme emri tebliğ edildikten sonra borca itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmış, davalı yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir. Bu durumda mahkeme kararının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı-borçluya icra dosyasından ödeme emrinin tebliğ edildiği adrese Tebligat Kanunu gereğince teblig edilip, temyiz süresi de beklenildikten sonra ve ayrıca heyetçe incelenmesine gerek görülen İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2004/9018 nolu takip dosyası aslının da eklenmek suretiyle yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Edip Öz ve T3 aleyhine 18/06/2020 tarihinde takip başlatıldığını, Edip Öz'ün vefatı üzerine mirasçıları Olcay, Gülbin ve Didem Öz'e ödeme emri gönderildiğini, 30/09/2020 tarihinde borçlular adına borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, T4 ve T3'ün süresinde itirazda bulunmadığını, T4 ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, T3'e ise itiraz dilekçesinden sonra 02/10/2020 tarihinde tebligat çıkartıldığını, 12/10/2020 tarihli dilekçe ile T4 ve T3 yönünden takibin devamını istediklerini, 19/10/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün taleplerini reddettiğini, İİK 62/1 maddesi gereğince henüz ödeme emri tebliğ edilmeden sunulan itirazın sonuç doğurmayacağını söyleyerek müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; icra dairesince borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğine dair tebligatın dosyada bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı kasko sigortacısının karşı araç sürücüsü davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. Davacı vekili tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2010/911 Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Takipte davalı adına çıkarılan ödeme emri davalıya tebliğ edilememiş, İcra Dairesince davalının adresinin araştırması devam etmekte iken, davalı 30.11.2010 tarihli dilekçesi ile "Alacaklının adıma gönderdiği ilamsız ödeme emrini tebellüğ ettim." demek suretiyle tüm borca itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürünce takip durdurulmuştur....
Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliğ edildiği gün icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmekle beraber, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı da ileri sürülmüştür. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Borçlunun ileri sürdüğü hususlar, icra mahkemesince ancak, alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik başvurusu halinde değerlendirilebilecektir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....