Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Güv. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... Güv. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Güv. Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirketin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/3. maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle uygulanan yaptırım kararından kaynaklanan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı …TL bedelli ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; ödeme emrinin dayanağı olan idari para cezasına karşı yapılan itiraz üzerine ... …. Sulh Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve … D.İş sayılı dosyası ile itirazın reddedildiği, ... ......

      Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu konuda ortaklardan her birinin İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı bulunmakta olup, tüm ortakların birlikte başvurması zorunluluğu yoktur. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15/02/2017 tarih 2016/10463 esas 2017/2012 karar) Somut olayda, takip talebi ve örnek 7 nolu ödeme emrinin incelenmesinde; Park Yıldız Ltd Şti, Bsk Ltd Şti, Akman Ltd Şti İş Ortaklığı borçlu gösterilerek takip talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin de Park Yıldız Ltd Şti, Bsk Ltd Şti, Akman Ltd Şti İş Ortaklığı adına düzenlenip tebliğinin de iş ortaklığı adına çıkartıldığı, hacizlerinde ortaklık adına uygulandığı görülmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından, adi ortaklık hakkında yapılan takibin ve çıkartılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmamaktadır....

      emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili --------- İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya... mirasçısı olarak 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin çıkartıldığı, davacının da belirtilen ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak ödeme emirinin iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesine aykırı olarak davacının 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin iptali talebi aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emrinin sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine, her ikisi yönünden de ödeme emrinin iptaline dair hüküm kurulduğundan, karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesinin silinerek, yerine; “Davanın kabulüne, davacıya davalı Kurum tarafından 2012/042044 takip numaralı dosyasından gönderilen ödeme emrinin davacı yönünden iptaline” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, her iki tarafın kendi lehine delil niteliği taşımadığı anlaşılan ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 38.119,44 TL alacaklı görüldüğü, davalının takip tarihinden sonra ve ödeme emrinin tebliğinden önce 30.10.2009 tarihinde tarafların kabulünde olduğu surette davacıya 4.788,00 TL ödeme yaptığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra 09.11.2009 tarihinde de yine tarafların kabulünde olduğu üzere 24.142,90 TL ödemenin icra dosyasına yapıldığı, bilirkişi raporuna göre davalının bu ödemenin eski BK'nın 84. maddesi gereğince öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu ile davalının 24.142,94 TL'lik 09.11.2009 tarihinde yapmış olduğu ödeme kapsamında bu tarih itibariyle davacının davalıdan 10.733,30 TL alacak yönünden itirazının iptali ile takibin devamı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

              YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı şirket adına, karar ve ilam harçlarına ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Dokuzuncu Dairesince dava konusu ödeme emrinin ... Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararından doğan ilam harcına ilişkin kısmı yönünden verilen bozma kararına uyularak dosyanın yeniden incelenmesi suretiyle; yargı harcına hükmeden ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulduğu, ve Yargıtay tarafından verilen bozma kararının, hükmedilen ilam harcı miktarını etkileyecek nitelikte olduğu görüldüğünden, dava konusu ödeme emrinin söz konusu mahkeme kararından kaynaklanan borca ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu ödeme emrinin, ......

                No:2/1 Çeltikçi/ Burdur olduğunu, borçlu şirketin bono üzerindeki adresine ödeme emri tebliğe çıkarılmadan TK 35. maddesine göre ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, takip konusu bono üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, bono üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz kısmında faizin hangi orandan ne şekilde belirlendiğinin yazmadığını, belirsiz bir alacak kaleminin ödeme emrine konulmuş olması nedeni ile takip iptali gerektiğini, bütün bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulünü, takibin iptalini, ödeme emrinin iptalini talep etmiştir....

                YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirketin 2016 yılının Mart dönemi için yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği ihracat teslimlerinden kaynaklanan katma değer vergisinin haksız olarak iade alındığından bahisle düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin … ila … numaralı satırları ile aynı tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu