O halde mahkemece, haciz bildirisine dayanak ödeme emirlerinin tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin evrakların ikmal edilmesi ile kesinleşip kesinleşmedikleri hususlarının araştırılması gerekmekte olup, varsa tebliğ edilmeyenler yönünden kesinleşmede söz konusu olmayacağından, kesinleşmeyen ödeme emirleri miktarınca haczin yersiz olduğunun gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemece verilen karar bozulmuştur. D....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/26087 sayılı icra dosyasında takip işlemlerinin alınan ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığı, dosyadan alınan 04.12.2015 tarihli haciz tutanağının da ihtiyati hacze ilişkin tutanak olduğu, ancak icra dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosyada olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek karar verilmişse de; Dairemizce bu yönden denetim yapılamadığından; ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediği, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin tespit edilmesi, ödeme emri tebliğ edilmişse ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü kabul edilerek dosyanın diğer hususlar yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Dava konusu ödeme emrine konu amme alacağının kesinleştiğinden bahisle davacının banka hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle açılan davada hacze dayanak dava konusu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle haczin kaldırılmasına karar verildiğinden ödeme emrinin davacıya yeniden tebliğ edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, takipten sonra açılan menfi tespit talebi ile takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçeler ile, davanın kabulü ile davacıya ödeme emri tebliğ edilmediği , dolayısıyla kesinleşen bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle İcra memurunun ödeme emri tebliğ edilmeden yapmış olduğu haciz işleminin iptaline ve haczin kaldırılmasına, icra inkar tazminatı talebi davalının konumu itibari ile yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İcra İflas Kanununun 62. maddesine göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmeyen icra takibi kesinleşir....
ne 24/11/2004-10/02/2011 tarihleri arasında ortak olduğu ve yine bu tarihler arasında aynı zamanda kanuni temsilcilik görevini yürüttüğü, ödeme emri içeriği borçların ise davacının kanuni temsilcilik görevinin sona erdiği tarihten sonra verilen geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannameleri uyarınca tahakkuk eden borçlardan kaynaklandığının görüldüğü, borçların vade tarihlerinde kanuni temsilci sıfatı bulunmayan davacının bu alacakların ödenmemesinden sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceğinden, dava konusu haczin bu borçlardan kaynaklanan … ve … takip dosya numaralı kısımlarında hukuka uyarlık görülmediği, haczin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği amme alacakları bakımından; söz konusu ödeme emrine karşı mahkemelerinin E: … sayılı dosyasında, yapılan yargılama sonucunda 20/12/2021 tarihinde verilen K:… sayılı karar ile ödeme emrinin iptaline hükmedildiğinden, ortada usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir amme alacağının varlığından bahsedilemeyecek...
nin 6138 sayılı Kanunun 79. maddesine istinaden haczedilen davacı şirket nezdindeki hak ve alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin müdürü olan ...'nin ...’ Şti.'nin temsilcisi sıfatıyla vergi dairesi müdürlüğüne olan borçlarının 6183 sayılı Kanunun 79. maddesine göre haczi amacıyla düzenlenen haciz bildirisinin 21.4.2005 tarihinde şirket müdürüne tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından haciz bildirisine itiraz edilmemesi üzerine kesinleşen vergi borcunun tahsili için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşıldığından, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının;...'nin adına düzenlenen ödeme emrine ve haciz bildirisine karşı dava açtığı, kendilerinden istenilen borcun asıl borçlu yönünden kesinleşmediği, olayda,...'...
Davalı alacaklı vekili, haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, mahalde borçlu lehine düzenlenmiş senetlerin bulunduğu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı ve mahalinde borçlu lehine düzenlenmiş senetlerin görüldüğünden mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu, davacı 3.kişinin sunduğu delillerin karine aksini ispata elverişli olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
A.Ş. olarak gösterildiğini, müzekkereye dayanan haczin usulsüz olduğunu, Kocaeli/Çayırova/Şekerpınar 577 ada 13 parsel yönünden 09.10.2018 tarihli satış talebi ve satış talimatının düşmüş hacze dayanması nedeniyle satış kararının iptaline karar verilmesini ve 18.12.2018 tarihli satışın durdurulmasını ilk derece mahkemesinden talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı borçlu vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır (md. 78/4). Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5)....
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Bu minvalde, bir takipte haciz aşamasına geçilebilmesinin ve haczin geçerli olmasının ön koşulu da ödeme emrinin kesinleşmiş olmasıdır. Temyize konu davada ödeme emrinin borçlu şirketin takip talebinde belirtilen ... Cd.No:23-6 adresine gönderildiği ancak tebligatın 3.6.2013 tarihinde bila tebliğ döndüğü, borçlu şirketin adresinin tespiti için Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazı yazıldığı, yazı cevabında; borçlu ...Tıbbi Labaratuvar ve Gör. Hiz.Ltd.Şti nin adresini ... Mah. ... Sok. No:3 .... adresine naklettiği bildirilmesine karşın borçlunun takip talebinde gösterilen önceki adresine yeniden ödeme emrinin gönderildiği, tebligatın 15.11.2013 tarihinde bila tebliğ dönmesi üzerine anılan adreste TK 35. m gereğince 7.2.2014 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir....
İş Mahkemesinin 2014/210 E., 2017/195 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dava, 2008/5029 ve 2008/11948 takip sayılı ödeme emirleri yönünden konusuz kaldığından,bu ödeme emirleri yönünden esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Dava konusu diğer ödeme emirleri yönünden davanın Kısmen KABUL, Kısmen REDDİ İLE; a)2008/11947,11950,11952, 2008/50031, 50032, 50033, 50034, 50035 sayılı ÖDEME EMİRLERİNİN İPTALİNE, b)2008/50030 sayılı ödeme emrinin, 1997/10-1999/10 arası dönem, 2008/11953 sayılı ödeme emrinin 2004/4-2004/12 arası dönem, 2008/11954 sayılı ödeme emrinin 2004/4-6 arası dönem borçları yönünden İPTALİNE, c)Davacının, 2008/50030 sayılı ödeme emrinin 1999/11-2002/6 arası dönem, 2008/11953 sayılı ödeme emrinin 2003/11-2004/3 arası dönem, 2008/11954 sayılı ödeme emrinin 2003/10-2004/3 arası dönem yönünden ve 2008/11949, 11951 sayılı ödeme emirlerinin iptali talebinin ve bu konudaki borçlu olmadığının tespiti talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....