B.İstinaf Sebepleri: İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK Başkanlığı vekili, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığından, davanın reddi gerektiğini, ödeme emrinin iptali yanında haczin kaldırılmasının da talep edildiğini, öncelikle mahkemenin hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğini ve haczin kaldırılması isteminin esasına girmemesi gerektiğini, kısmen kabul kararının 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi uyarınca hatalı olduğunu, müvekkili Kurumun işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.958,19 TL vekalet ücretinin takdir edilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
B.İstinaf Sebepleri: İstinaf kanun yoluna başvuran davalı SGK Başkanlığı vekili, davacının hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığından, davanın reddi gerektiğini, ödeme emrinin iptali yanında haczin kaldırılmasının da talep edildiğini, öncelikle mahkemenin hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğini ve haczin kaldırılması isteminin esasına girmemesi gerektiğini, kısmen kabul kararının 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi uyarınca hatalı olduğunu, müvekkili Kurumun işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.958,19 TL vekalet ücretinin takdir edilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlük nedeniyle iptali isteminin takibin taraflarına ait olduğu davacının şikayet hakkı olmadığı, istihkak davasının ise dava konusu talimat dosyasından yapılış bir haciz bulunmadığından bahisle her iki istem yönünden de davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ-TESCİL-HACZİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 13.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.04.2015 gün ve 2014/469 Esas 2015/200 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 19.12.2018 gün ve 1048-15685 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, davacıdan HUMK'nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 370,00.-TL para cezası alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK 168. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takipte ödeme emrine itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gündür. Bu takip yolunda ödeme süresi geçmeden İİK 78. madde gereğince kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kesinleşecektir. Somut olayda, davacı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin borçluya 06.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 30.10.2015 tarihli ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinden sonra 17.11.2015 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, alacaklı bankanın haczinin 11.11.2015 tarihi olduğu, düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, şikayette husumetin borçluya yöneltilemeyeceği, ancak sonuç itibari ile ret kararının doğru olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili, ödeme emri tebliğ olmadan haciz konulduğunu, davanın süresi içerisinde açıldığını, davanın konusunun ödeme emrinin iptali olmayıp ödeme emri gönderilmeden davacının malvarlığına konulan haczin kaldırılmasından ibaret olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı Kurum vekili; 6183 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi gereği kurum lehine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
Vergi Mahkemesince, dava konusu haczin dayanaklarından; … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağı 2008 yılının Nisan dönemine ait olduğu halde Vergi Mahkemesince bu ödeme emrinin dayanağı olarak içeriği 2009 yılının Ağustos dönemine ait asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …takip numaralı ödeme emri gösterilmek, … tarih ve … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağı ise 2009 yılının Ağustos dönemine ait olduğu halde bu ödeme emrinin dayanağı olarak içeriği 2008 yılının Nisan dönemine ait asıl borçlu şirket adına düzenlenen … tarih ve …takip numaralı ödeme emri gösterilmek ve değerlendirilmek suretiyle sonuçlandırılması yargılama usulüne uygun olmadığından Vergi Dava Dairesi Kararının değinilen hüküm fıkraları yönünden bozulması gerekmiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Davacı temyiz isteminin kısmen reddine, 2....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/9845 Takip sayılı dosyasında 11.10.2010 günlü haczin davacının faaliyet adresinde yapıldığını, mahcuzların da üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, eski ortağın borcundan ötürü şirket malvarlığının haczedilemeyeceğini, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunu ve karinenin aksini kanıtlama yükünün de alacaklı tarafa düştüğünü, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak çeklerin alacaklı ve borçlu arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlendiğini, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, üçüncü kişi şirketin ortağı olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak payını babasına devrettiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Borçlu aleyhine başlatılan takipte, 23.08.2010 tarihli ödeme emrinin borçluya tebliğ edilemediği, buna rağmen dava konusu 12.04.2013 tarihli haczin yapıldığı, borçluya yeniden ödeme emrinin ise Dairemizin 2014/3559 Esas, 2015/9483 Karar sayılı 27.04.2015 tarihli geri çevirme kararı sonrası 28.05.2015 tarihinde çıkarıldığı, tebligat parçasının da henüz takip dosyasına dönmediği görülmektedir. Bu bilgiler ışığında; davanın açıldığı tarih itibariyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmemiş ve takip kesinleşmemiştir. Bu sebeple geçerli bir haczin varlığından da bahsedilemez. Bu sebeplerle, takip dosyasında geçerli bir haczin bulunmaması sebebiyle davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/5781 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin iptaline ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....