Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Prim borçlarından dolayı takibe geçildiği, Kurumun 25/05/2017 tarihli yazısına göre davacı hakkında ise şirket yönetim kurulu üyesi olduğundan bahisle 23/05/2016 tarih, 7458676 sayılı ödeme emrinin gönderildiği, diğer şirket borçlarından dolayı ödeme emri tebliğ edilmediği, 25/05/2017 tarihi itibariyle toplam borcunun 379.073,00 TL olduğu, ekindeki 2012/42940 numaralı ödeme emrinin 2012/4. Dönem prim borcu için gecikme zammı dahil, 20.770,86 TL, 2012/42942 numaralı ödeme emrinin ise 2012/4....

YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacının 2012 yılı Mayıs ayının 2. dönemine ilişkin tecil edilecek olarak beyan edilen özel tüketim vergisinin, tecil talebi kabul edilmemesine rağmen vadesinde ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla bankalar nezdinde bulunan hesaplarına uygulanan e-haciz işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, UYAP kayıtlarının incelenmesinden davaya konu e-haczin dayanağı olan 2012 yılının Mayıs ayı 2. dönemi özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen …. tarihli ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, ….. Vergi Mahkemesi'nin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararıyla söz konusu ödeme emrinin iptal edildiği anlaşıldığından, banka hesaplarına uygulanan haczin dayanağı olan ödeme emrinin yargı kararıyla ortadan kalkması karşısında, e-haciz işleminin hukuki dayanağın kalmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....

    III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2002/11 ile 2004/12 dönemleri prim borçlarının zamanaşımına uğradığı, zamanaşımına uğrayan bu borçlar nedeniyle davacıya usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmeden maaşına haciz konulması işleminin yerinde olmadığı; davacının dava açmakta haklı olduğu ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, davacı tarafın emekli aylığı kesintisinin kurum tarafından iptal edildiği ve kesilen aylıkların iade edildiği anlaşıldığından haczin kaldırılması ve maaşların iadesi talebi yönünden davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle; Davanın ödeme emrinin iptali yönünden kabulü ile, 1016049.41 sicil sayılı işyerinin prim borçları nedeniyle davacı adına düzenlenen 11.12.2012 tarih ve 21.534.105 sayılı ödeme emrinin iptaline, davacının emekli aylığı kesintisinin iptal edildiği ve kesilen aylıkların iade edildiği anlaşıldığından haczin kaldırılması ve maaşların...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Alanya 3.İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından, 17.07.2012 tarihinde davacıya ait işyerindeki malların haczedildiğini, haczin İİK'nun 99.maddesine göre yapılması gerektiği ve ayrıca ödeme emirinin usulsüz tebliğ edildiğinden iptali istemi ile şikayet davası açmıştır. Mahkemece, davacı 3.kişinin ödeme emrinin iptali isteminde aktif dava ehiliyeti olmadığı haczin ise borçlu adresinde yapıldığı ve mahalde borçluya ait belgelerin bulunduğundan İİK'nun 96/97 uygulamasında yanlışlık bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        nin borçları dolayısıyla gayrimenkulleri üzerinde konulan haczin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu haciz işleminin dayanağının davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri olduğu, söz konusu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… kararıyla haciz işleminin dayanağı ödeme emrinin iptaline karar verildiği görüldüğünden, ortada haciz safhasına gelmiş bir amme alacağı bulunmaması nedeniyle davacının taşınmazları üzerine uygulanan dava konusu haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Şikayet olunan.. vekili, ihtiyati haciz kararının alındığı 13.11.2001 tarihi ile aynı günde icra takibine başladıklarını, ödeme emrinin borçluya 14.11.2001 tarihinde tebliğ edildiğini ve borçlunun itiraz etmemesi üzerine 19.11.2001 tarihinde hem ödeme emrinin kesinleştiğini, hem de ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, bu tarihten çok sonra, diğer borçluların adreslerinin bulunamaması ve üzerlerine kayıtlı malvarlıklarının olmaması nedeniyle ihtiyati haciz talep edilirken yatırılan teminatın iadesinin istendiğini, bu talebin ihtiyati hacizden ya da kesin hacizden feragat olarak değerlendirilemeyeceğini, kaldı ki 19.11.2001 tarihinde kesin hacze dönüştüğünden 13.11.2001 tarihli ihtiyati haczin zaten hükmü kalmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Karşı şikayetinde ise şikayetçinin 27.05.2002 tarihli haczinin, yasal süresi içerisinde satış istenmemesi nedeniyle düştüğünü, 08.06.2004 günlü haczin ise yeni bir haciz olduğunu ileri sürmüştür....

            İş Mahkemesinin ilgili dava dosyasında, 2012/32710, 63742, 63743, 87411, 87412, 2013/98761, 98762 nolu ödeme emirlerinin iptalinin istenildiği, mahkemece kabul kararı verildiği ancak söz konusu kararın Dairemizin 22.11.2016 tarih ve 2015/4105 E. - 2016/14142 K. sayılı ilamı ile, davacının 2011/1 - 25.11.2011 tarihleri arasındaki dönem yönünden sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, yapılan haczin 2013/98761 nolu ödeme emri üzerinden yapıldığı ve borcun 204.300,00 TL olduğu, oysa 2013/98761 nolu ödeme emrinin 21.925,05 TL'ye ilişkin olduğu, diğer ödeme emirlerinin işbu 2013/98761 nolu ödeme emri numarasında birleşip birleşmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı belirgin olup, mahkemece, Kurumun farklı merkezlerince cevabi yazı yazıldığı dikkate alınarak, söz konusu haczin bulunup bulunmadığı, var ise ödeme emri dosyalarının birleştirilip birleştirilmediği ile toplam borç miktarı ayrıntılı bir şekilde sorulmalı, Dairemizce bozulmasına karar verilen diğer dava...

              nin prim ve ferilerine ilişkin borçları nedeniyle, şirket yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olduklarından bahisle gönderildiği iddia edilen ödeme emirlerinin ödenmemesi nedeniyle davacıların maaşlarına haciz konulduğu, davaya konu ... adet ödeme emrinin 2004/14692 nolu tevhitli dosyada birleştirildiği, mahkemece, 2004/14692 tevhitli takip dosyasından çıkarılan ödeme emirlerinin davacılara tebliğ olunması ve itiraz yada dava yolu ile iptallerinin sağlanmaması nedeniyle kesinleşmesi sonucu kurum işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, verilen hüküm yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından, tevhitli dosyada birleşen ... adet ödeme emrinden sadece 2005/15851 nolu ödeme emrinin davacı ...’ye, 2005/11881 nolu ödeme emrinin de sadece davacı ...’a tebliğ edildiği, diğer ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, kurum alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde uygulanan haczin kaldırılması ve ödeme emrinin iptali isteğine ilişkin olup, dosyanın temyizen incelenmesi 10.Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın 10.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 09.02. 2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu icra takibinin, şikayetçinin murisi hakkında başlatıldığı ve muris hayatta iken itirazın iptali kararı üzerine takibin kesinleştiği, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin borca itiraz hakkı vermeyip bunun muhtıra olarak kabulü gerektiği, kaldı ki ödeme emri tebliğ tarihine göre şikayetin 7 günlük süre içerisinde de yapılmadığı ve takipte kamu düzeni yönünden de bir aykırılık bulunmadığı, şikayetçinin mirası reddettiğine dair bir iddiası olmadığından haczin kaldırılması talebinin yerinde görülmediği, istirdat davasının ise genel mahkemede yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerektiğinden bahisle ödeme emrinin iptali talebinin süreden, haczin kaldırılması ve istirdat talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                    UYAP Entegrasyonu