Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca ilan edilen ödeme emrindeki bilgilerin takibin niteliğine göre örnek 10 ödeme emrindeki bilgileri içermesi gerekirken örnek 7 ödeme emrindeki bilgilerin içerdiği, itiraz süresinin ve itiraz mercinin hatalı gösterildiği, ödeme emrine ilişkin ilamda belirtilen toplam 22 günlük itiraz süresi göz önünde bulundurulduğunda davacı-borçlunun 21/01/2022 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin kabulünün hak ihlali sonucunu doğuracağını ve mağduriyete sebebiyet vereceği tartışmasızdır. O halde ilk derece mahkemesince davalının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, buna göre davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin verilip verilmediği hususunun da değerlendirilmesi gerekir. Türk Borçlar Kanunun 315. maddesine göre kiralanan taşınmaz çatılı iş yeri olduğundan yedi gün itiraz otuz gün ödeme süreli ödeme emri gönderilmesi gerekmektedir. Davalı kiracıya gönderilen ödeme emrinde yedi gün itiraz süresi yerine otuz günlük itiraz süresi, 30 günlük ödeme süresi yerine yedi günlük ödeme süresi verilmiştir. Türk Borçlar Kanunun 315. maddesindeki kural emredici nitelikte olup, taraflar sözleşme ile bu süreyi kısaltamazlar ancak uzatabilirler. Yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Mahkemenin tahliye talebini kabul etmesi isabetsiz olmuştur. (Benzer karar Yargıtay 8....

    (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş takip kesinleşmiştir. Davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir.Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhengi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulmamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir. Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Tüm bu nedenlerle; davalının depo emri ara kararını yerine getirmediği dikkate alınarak davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... numarasında kayıtlı davalı ......

      İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur....

      Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....

        Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

        Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı borçluya icra dosyasından ilk gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesi üzerine yeniden ve geçerli şekilde gönderilen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmediğini, bunun üzerine takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce iptal edilen ödeme emrine istinaden davalı borçlu tarafından daha önce yapılan takibe itirazı geçerli saymasının tebliğin hukuksal işlevine ait genel kuralı ihlal edici nitelikte olduğunu, ilk tebligata istinaden yapılan itiraz geçerli ise ve hukuki süreç değişmeyecek ise ödeme emrinin iptal edilmesinin bir anlamı olmayacağını, takip dayanakları eklenmek suretiyle gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        ın Düşüncesi :Dosyanın incelenmesinden, 25.10.1995 tarihinde yükümlü şirkete tebliğ edilen tahakkuka karşı itiraz süresi geçirilerek 10.11.1995 gününda açılan davada, mahkemece idari merci tecavüzü nedeniyle dosyanın merciine gönderildiği, bunun üzerine ödeme emrine karşı açılan davada, tahakkuk idari itiraz aşamasında olduğundan henüz kesinleşmiş bir kamu alacağı bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptal edildiği anlaşılmış olup, bu durumda, mahkemece, dosyanın merciine tevdi üzerine idarece ne gibi bir işlem tesis edildiğinin araştıralarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçesiyle ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ...'...

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili adına icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından dosya borçlularını tümü adına itiraz dilekçesi verildiğini, bunun üzerine tebligat parçalarının dönüşü beklenmeksizin iki borçlu yönünden takibin durdurulduğunu, taraflarınca incelenen tebligat parçalarında borçlu T3 örnek 7 ödeme emrinin 01/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğünü, kendisine ödeme emri tebliğ edilmemiş olan borçlu hakkında, ödeme emrine itiraz süresinin işlemeye başlamayacağını, borçlu vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinin örnek 7 ödeme emrinin anılan borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesinden önce verilmiş olduğunu, o an itibariyle itiraz hakkı doğmadığından usulsüz olduğunu, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasını istemiştir....

          Davalı-borçlu cevap dilekçesinde özetle; aleyhlerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz dilekçelerinde ödeme sırası geldiğinde kuruma nakit akışına göre ilgili firmanın hesabına ödeme yapılacağı bildirildiğini, dolayısı ile haksız başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece17/11/2020 gün, 2020/318 E, 2020/849 K sayılı kararla "Şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesinin 2020/7909 Esas sayılı takip dosyasında İcra Müdürlüğünün 24/06/2020 tarihli kararının kaldırılmasına" karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu