Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuç- landırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. (Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/19-1520 Esas- 2014/524 Karar nolu ilamı) 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunda ; borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmış olup yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. (m.11/7 ) İcra dairesinin yetkili olup olmadığına ilişkin olarak; İİK.'...
Bu durumda davacı alacaklı icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı kabul ettiğinden ve talebi doğrultusunda takip dosyasının yetkili ...İcra müdürlüğüne gönderilerek takip borçlusuna bu icra müdürlüğünce yeniden ödeme emri düzenlenerek borçluya tebliğe çıkarılması gerekir. Halbuki yetkili icra müdürlüğü olan ...14. İcra Müdürlüğü ise yeniden bir ödeme emri tanzim etmeksizin yetkisiz icra Müdürlüğü tarafından tanzim edilen ödeme emrini borçlu vekiline göndermiştir. Yetkili icra müdürlüğünce takip borçlusuna usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğinden borçluların yetkili icra müdürlüğünde yapılan takibe usulüne uygun itirazlarından ve takibin durmasından söz edilemeyeceğinden eldeki itirazın iptali davasının görülmesine olanak bulunmamaktadır. Bu sebeple, usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Anlatılanlara yöre takibin ilk başlatıldığı icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinde alacaklı vekili tarafından yetki itirazı kabul edilmekle yetki itirazı hallolmuş, icra takibi yetkili icra dairesine aktarılmıştır.Ancak yapılan borca itiraz ile icra takibi durmuş bulunmaktadır.Bu aşamada açılan itirazın iptali davasında incelenecek husus borcun esasına yönelik itirazdır. İstanbul Anadolu 4....
Davalı alacaklı tarafından borçlular Sıddık Dönmez ve T1 aleyhine Örnek No:7 ödeme emri tebliğ edilmek sureti ile ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçlu T1'a ödeme emri 24/01/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 08/02/2019 tarihinde açılan dava ile ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin tebliğ edilmediği, istenen faizin fahiş olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin ve takibin iptali istenilmiş, mahkemece şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvuru sebeplerinden birisi, aleyhine yapılan takipte istenen faiz oranının fahiş olduğu belirtilerek istenen işlemiş faiz ve faiz oranı nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. İcra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca borçlu, her türlü itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur....
T5 tarafından 29/06/2020 tarihinde T3 adına, 30/09/2020 tarihinde ise mirasçı sıfatı ile ödeme emri gönderilen T4 Didem ÖZ YILDIZ ve T3 adına borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, İcra Müdürlüğünün 08/10/2020 tarihli kararı ile takibin tüm borçlular yönünden durdurulduğu, alacaklı vekilinin 12/10/2020 tarihli takibin Didem ÖZ ve T3 yönünden devamı ile Didem ÖZ adına yeniden ödeme emri gönderilmesi talebinin 19/10/2020 tarihinde reddedilmesi üzerine, 10/11/2020 tarihinde huzurdaki şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 12....
Burada borçlunun itirazı alacağa ilişkindir. Takip hukukuna dayanan itiraz sebeplerini; alacaklının takip yapma yetkisi (takibat icrası hakkı İİK m. 60/3, c. 3) bulunmadığına ilişkin itirazlar olarak özetlemek mümkündür. Alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığına ilişkin bütün sebepler, itiraz sebebi değildir. Borçlunun ileri sürdüğü sebep, niteliği bakımından icra müdürünün kendiliğinden (re'sen) gözetmesi gereken bir sebep (şikâyet sebebi) değilse, itiraz yolu ile ileri sürülür. 17. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara, borca itiraz denir (İİK m. 60/3; c. 3; m. 60/4; karş: m. 169). Meselâ ödeme, takas, zamanaşımı, borcun müeccel olduğu, borcun şarta bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sıfat itirazı gibi (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2013, s. 224 vd.)....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir. Davacılar T4 ve T1' ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal 5 günlük süre içinde zamanaşımı itirazlarını ileri sürmüşlerdir. Borçlular Şahin Hayv....
Dairesi'nin 08/06/2017 tarih ve 2017/973 E. 2017/1060 K. sayılı kararı ile takibin mirasçılar hakkında 20.04.2015 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin 29.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 04.05.2015 tarihinde mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması nedeniyle, borçluların talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile borçluların istinaf talebinin HMK'nun 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile....... Mahkemesi'nin 2016/1188 Esas-2017/29 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, şikayetin kabulüne ve ...... dosyası ile yapılan icra takibin davacı borçlular yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
Esas KARAR NO : 2022/915 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 13/01/2021 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 KARARYAZ.TRH : 05/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı birleşen dosya davalı vekilinin dava dilekçesi ile "... davalıların murisi ... hakkında ...05.2008 tarihinde, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı (... eski) dosyasından icra takibi yapıldığını ve borçlu ...’ye ilamsız takip ödeme emri 10.06.2008 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraza uğramayan takibin kesinleştiğini, borçlunun 01.12.2016 tarihinde ölümü üzerine mirasçısı olan davalılara (örnek 7) ödeme emri tebliğ edildiğini, (tebliğ tarihi 18.12.2019) ve davalıların 23.12.2019 tarihinde borca, faiz ve ferilerine, icra dairesinin yetkisi ile zamanaşımı itirazında bulunduklarını, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin...