Somut durumda davacı borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte ödeme emri 24/04/2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar borca itiraz niteliğinde olup ödeme emri tebliğinden itibaren yasal sürede icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Diğer taraftan davacının 10 yıllık zamanaşımının oluştuğu yönündeki iddiası mahkemece davacıya açıklattırılmamış ise de, iddianın takip tarihinden önceki dönemde zamanaşımı iddiası olarak kabulü halinde ödeme emri tebliğinden itibaren yasal sürede icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, zamanaşımının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak ileri sürüldüğünün kabulü halinde ise ödeme emri tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden itibaren davacı borçlu yönünden zamanaşımını kesen işlemler yapıldığı takip dosyası kapsamı ile sabittir. Bu durumda mahkemece davanın reddine ilişkin karar tesisinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/1034 E ( 2012/2655 Eski esas) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlulara 03.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, daha sonra alacaklı vekili tarafından 23/11/2021 tarihli dilekçelerle borçlular T1 ve T3'a yeniden ödeme emri tebligatı çıkartılmasının talep edildiği, borçlulara son ödeme emri tebligatının 15/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Alacaklı tarafın her zaman yeniden ödeme emri tebliğ hakkı bulunup, borçluya tebliğ edilen her ödeme emri ayrı bir itiraz hakkı doğurur. Yargıtay'ın, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri çıkarılması ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK. nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12- 786/783 sayılı kararı)....
bir örneğinin ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmış olmakla bu durumun borçlunun şikayet ve itiraz hakkını kısıtlar nitelikte bir eylem olduğu ve yukarıda anılan kanun maddesi hükümlerine de aykırı olduğu ödeme emri tebliğ işleminin iptali isteminde haklı olduğu, bilirkişi tarafından yapılan faiz ve faiz oranı hesaplamalarında fazlalık bulunmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı T4 Şti....
Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazının iptali ile, takibin 4.150 TL asıl alacak ve 190 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.340 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden uygulanacak yasal faizi ile devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK. 1301. maddesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibin durduracağı, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazının iptali ile, takibin 4.150 TL asıl alacak ve 190 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.340 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden uygulanacak yasal faizi ile devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK. 1301. maddesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibin durduracağı, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen ödeme emrine itiraz etmediğini ve mirasın reddi kararını dosyaya sunmadığını, davacı mirasçı hakkındaki takibin kesinleştiğini, mirasın reddi kararının ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce alınmış bir karar olduğunu, ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce miras reddedildiğinden takibin iptali şartlarının oluşmadığını, davacı aleyhinde birden fazla icra takibi olmasına rağmen davacının hiçbir dosyaya mirasın reddi kararını sunmadığını, bu durumda müvekkilinin mirasçıların mirası reddettiklerinden haberdar olmasının beklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilin takibe konu çekte ciranta konumunda olduğunu, takibe geçildikten sonra müvekkile herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediğini ancak 28.01.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, takip tarihi ile ödeme emri tebliği tarihi arasında 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca 6102 sayılı TTK'nın 749/1 maddesi gereğince 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın kabulü ile Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/26466 E. Sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı alacaklı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü’nün 2009/26466 E....