WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağını oluşturan ve davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin posta yoluyla iki defa tebliğine çalışıldığı ancak tebliğ alındılarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen şekilde tutanağa bağlanmaksızın usulsüz şekilde ilanen tebliğ edildiği … tarih ve … ila … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin ise usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesiyle haczin … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı kaldırılmış, … tarih ve … ila … ve … takip numaralı ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir....

    Şti.nin müdürü davacı T1 ve şirketin ortağı davacı T3 hakkında icra takibine geçilerek muhtelif dönemlerle ilgili ödeme emirlerinin kendilerine gönderildiğini ve ayrıca 25/11/2013 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığını, davacılar T3'nün ve T1'nün ödeme emirlerini tebliğ aldığını, yine şirket adına şirket müdürü T1'nün 6111 sayılı Yasa kapsamında Kuruma başvurarak şirketin borçlarını yapılandırdığını, ödeme planını da bizzat kendisinin tebliğ aldığını, şirket müdürü ve ortağının şirket borcundan haberdar oldukları ve ödeme emirlerini tebliğ aldıkları görüldükten sonra tapu sicil memurluklarına haciz bildirisi gönderildiğini, ayrıca şirketin kurucu ortağı davacı T3 ile şirketin müdürü davacı T1'nün emekli maaşlarının 1/3'üne ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, mülga 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi gereğince, kurum alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapıldığını, davacı T1 adına 2010 yılında muhtelif tarihlerde düzenlenen...

    Şti.nin müdürü davacı T1 ve şirketin ortağı davacı T3 hakkında icra takibine geçilerek muhtelif dönemlerle ilgili ödeme emirlerinin kendilerine gönderildiğini ve ayrıca 25/11/2013 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığını, davacılar T3'nün ve T1'nün ödeme emirlerini tebliğ aldığını, yine şirket adına şirket müdürü T1'nün 6111 sayılı Yasa kapsamında Kuruma başvurarak şirketin borçlarını yapılandırdığını, ödeme planını da bizzat kendisinin tebliğ aldığını, şirket müdürü ve ortağının şirket borcundan haberdar oldukları ve ödeme emirlerini tebliğ aldıkları görüldükten sonra tapu sicil memurluklarına haciz bildirisi gönderildiğini, ayrıca şirketin kurucu ortağı davacı T3 ile şirketin müdürü davacı T1'nün emekli maaşlarının 1/3'üne ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, mülga 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi gereğince, kurum alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapıldığını, davacı T1 adına 2010 yılında muhtelif tarihlerde düzenlenen...

    Şti.nin müdürü davacı T1 ve şirketin ortağı davacı T3 hakkında icra takibine geçilerek muhtelif dönemlerle ilgili ödeme emirlerinin kendilerine gönderildiğini ve ayrıca 25/11/2013 tarihinde ilanen tebliğ yapıldığını, davacılar T3'nün ve T1'nün ödeme emirlerini tebliğ aldığını, yine şirket adına şirket müdürü T1'nün 6111 sayılı Yasa kapsamında Kuruma başvurarak şirketin borçlarını yapılandırdığını, ödeme planını da bizzat kendisinin tebliğ aldığını, şirket müdürü ve ortağının şirket borcundan haberdar oldukları ve ödeme emirlerini tebliğ aldıkları görüldükten sonra tapu sicil memurluklarına haciz bildirisi gönderildiğini, ayrıca şirketin kurucu ortağı davacı T3 ile şirketin müdürü davacı T1'nün emekli maaşlarının 1/3'üne ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, mülga 506 sayılı Kanunun 80. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi gereğince, kurum alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapıldığını, davacı T1 adına 2010 yılında muhtelif tarihlerde düzenlenen...

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin; … Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin borçlarından kaynaklanan kısmı yönünden, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla … tarih ve … ila …, … tarih ve …, … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin tanzim edildiği, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin dava dosyasına ibraz edilmediği, … tarih ve … ila … ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin tebliğ edildiği hususu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 102. maddesine uygun şekilde saptanmadığından ilanen tebliğin usulsüz olduğu, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin e-tebliğ yoluyla 10/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şirket adına düzenlenen 09/01/2019 tarih ve 1666 takip numaralı ödeme emrine ait tebliğ alındısı dosyaya ibraz edilmemiş ise de şirket 20/03/2015 tarihinde ticaret sicilinden silindiğinden şirkete tebliğin mümkün olmadığı ve bu durumda davacı adına ödeme emri düzenlemek suretiyle takip işlemlerine devam edilebileceği mümkün olmakla birlikte ödeme...

      İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağı … tarih ve …,… ve … ana takip numaralı ödeme emirlerinin şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenerek tebliğe çıkartıldığı, buna ilişkin olarak dosyaya sunulan tebliğ alındısında, ''adres kayıt sistemindeki adrese çıkarılan ikinci tebligat'' olduğu şerhinin yer aldığı ancak idarece dosyaya sunulan pusulada tebliğ evrakının gönderildiği, idareden alınabileceği şerhine yer verilmediği ve bu durumun tebliğ alındısı üzerinde de şerh ve imza edilmediği, ayrıca tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamadığından dolayı tebligat yapılamadığını ve idareye iade edildiği şerhini içerir ilk tebligat parçasının da dosyaya sunulmadığı dolayısıyla ödeme emirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesi hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmediği ve bu durumda yasada öngörülen usule göre kesinleşmiş, haczi kabil hale gelmiş bir vergi alacağı bulunduğundan söz edilemeyeceğinden davacının muhtelif taşınmazlarına uygulanan hacizde...

        11.10.2019 tarihinde " tebliğ adresinde muhatabın ... gittiğini beyan eden aynı konutta daimi ikamet eden ehil Şeyda Albudak imzasına tebliğ edildi" yazılmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 506 ve 5510 sayılı Kanunlardan kaynaklanan ve dolayısıyla iş mahkemesinde görülmesi gereken prim alacağına ilişkin uyuşmazlıklarda 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun hükümlerinin uygulanması ve prim alacağına ilişkin olarak yapılan takipler nedeniyle düzenlenecek ödeme emirlerinin 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliğ edilmesi gerekmektedir....

        Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından 12.10.2020 Tarihinde davalı Kuruma başvurularak; şirket borçlarından dolayı şahsi taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, davalı Kurum tarafından 13.10.2020 Tarihli cevap ile; davacının şirket müdürü olması nedeni ile şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtilerek talebin reddedildiği, iptali istenilen ödeme emirlerine konu borçların 2011/2 – 2013/1 arası prim ve işsizlik sigortası primi borcu olduğu, davacının 13.10.2015 Tarihinden itibaren dava dışı şirketin yöneticisi olduğu, ödeme emirlerinin davacıya 09.12.2013 Tarihinde tebliğ edildiği, bilgisayar çıktısı şeklindeki ödeme emirlerinin üzerinde dava dışı şirketin adının bulunduğu, ancak; davacının adının da el yazısı ile yazıldığı, tebliğ evrakının davacı adına çıktığı anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " Dava, ödeme emrinin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

        Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin 31/05/2010 tarihinde dairede kendi rızası ile ... isimli şahsa tebliğ edildiği, Mahkemelerinin 17/09/2020 tarihli ara kararı ile, davalı idareden, ödeme emirlerinin neden dairede ... isimli şahsa tebliğ edildiğinin izah edilmesi ve adı geçenin söz konusu tebligatı almaya yetkili olduğunu gösterir bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesi üzerine davalı idarece verilen cevap dilekçesi ve eklerinde, davacının adı geçen ile evli olduğu, 20/11/2009 tarihinde boşandığı, adı geçenin ayrıca aynı şirkette ortak ve müdür olduğu ve dosyasında başkaca bir belgeye rastlanılamadığının bildirildiği, davacı adına düzenlenen bahse konu ödeme emirlerinin tebliği, davacının şahsını ilgilendiren bir tebligat olup; bu tebligatı almaya yetkili olan yalnızca davacı veya varsa vekili olduğu, bu haliyle, aralarında bir vekalet ilişkisi bulunmadıkça, davacının eski eşi veya şirketin diğer ortak ya da müdürü...

          bilgilendirme mesajı gönderilmemesi yapılan tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyeceğinden, dava konusu hacizlerin dayanağı ödeme emirlerinin, usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edildiği görüldüğünden, diğer hususlar araştırılarak yeniden bir karar verilmek üzere, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu