WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; Türk Medeni Yasasının 327. maddesinde, çocuğun bakımı ve eğitimi için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı, çocuğun özel durumu olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirdiğinde veya olağandışı herhangi bir sebebin varlığı halinde, hakimin izniyle çocuğunu mallarından onun bakım ve eğitimi ve yetecek belli bir miktarın sarfedilebileceği, Aynı Yasanın 356/2. maddesinde de, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa hakim ana ve babaya belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisini tanıyabileceğine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının ikinci kısmında düzenlenen maddelerin uygulanmasında Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Uzunköprü 1. ... Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda; Türk Medeni Yasasının 327. maddesinde, çocuğun bakımı ve eğitimi için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı, çocuğun özel durumu olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirdiğinde veya olağandışı herhangi bir sebebin varlığı halinde, hakimin izniyle çocuğunu mallarından onun bakım ve eğitimi ve yetecek belli bir miktarın sarfedilebileceği, Aynı Yasanın 356/2. maddesinde de, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa hakim ana ve babaya belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisini tanıyabileceğine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının ikinci kısmında düzenlenen maddelerin uygulanmasında Aile Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Gökçeada Asliye (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İlk derece mahkemesince kusur belirlemesine esas alınan; erkeğin kadını eve kilitlemesi ve dışarıya çıkmasına izin vermemesi vakıası bölge adliye mahkemesince gerekçe kısmından açıklama yapılmaksızın çıkartılmış, sadece davalı erkeğe; eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve ailesi ile görüşmesine izin vermediği kusuru atfedilmiştir. Davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebi kısmen yerinde ise de, bu durumun sonuca etkili olmadığının belirtildiği görülmüştür. Bölge adliye mahkemesince davalının kusur belirlemesine yönelik istinaf talebi uyarınca; kararın gerekçe kısmında kısmi düzeltme yapılmasına rağmen, hüküm kısmında davalı erkeğin istinaf talebinin tümden reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

        un davacıyı arayarak kefilliğinden dolayı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde de evrak imzalaması gerektiğini söyleyerek müvekkilin Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gidip evrakları imzalamasını sağladığını, davacı attığı imzanın yalnızca kefilliğinden kaynaklandığını düşünerek evraklara imzasını atmış olup kurulacak şirkete kendisinin ortak edileceğinden habersiz olduğunu, daha sonra kiraya kefaleti nedeniyle icra takibi yapıldığında ortak olduğunu öğrendiğini, şirketin faal olmadığını, anlatılan hususlar haklı neden olduğundan davacının davalı şirketten çıkmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir. CEVAP Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir....

          Bu açıklamalar karşısında davacının şirket ortaklığının devamında herhangi bir menfaat kalmamış olup, ortaklıktan ayrılma konusunda haklı gerekçeleri bulunmadığından davanın kabulüne, ve davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmasına izin vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, Davanın KABULÜ ile; Davacının davalı şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmasına izin verilmesine, Alınması gerekli 59,30.-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA, Davacı tarafça yapılan dava ilk masrafı 59,30.-TL, tebligat gideri 125,00.-TL, müzekkere gideri 21,00.-TL, olmak üzere toplam 205,30.-TL yargılama gideri ile mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 59,30.-TL olmak üzere toplam 264,60....

            Yukarıda belirtildiği şekilde, bilirkişi raporunun; davacıya yapılan ödemelerin, ay ay miktarları, kaynağı ve mahsup sebebi de gösterilmek üzere, tablolar halinde hazırlanması gerekirken yazılı şekilde hazırlanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemece davacının yıllık izin alacağı 18 gün oluğu gerekçede kabul edilmiş iken; hüküm kısmında ise çelişki oluşturacak şekilde bilirkişinin alternatif olarak hesaplamış olduğu 28 gün yıllık izin üzerinden yapılan hesaplama sonucu yazılmıştır. Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

                in şirketten çıkmasına izin verilmesine, şirket ortaklık payı olan 4.768,00 TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  da limited ortaklıkta ortak veya ortaklar şirketten çıkmasına izin verilmesi veya ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini isteyebileceğinin belirtildiği, Türk Ticaret Kanunu'nun amir hükümleri de dikkate alınarak şirketin ortakların talebi doğrultusunda feshine ve bilirkişinin raporunda belirtmiş olduğu tasfiye miktarının davacı ve davalıya payları oranında ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1- Dava Limited Şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Limited şirketlerde tasfiye mülga ...'nın 441. maddesi uyarınca mahkemece tayin edilecek tasfiye memuru tarafından ... 444. ve devamı maddeleri uyarınca yapılır. Tasfiye neticesinde mevcudun dağıtılması da ...'nın 447'inci maddesine göre tasfiye memurunun görevidir....

                    Davalı vekili; müvekkilince davacının şirket ortaklığından çıkmasına itiraz edilmediğini, davacının ailevi nedenlerle ortaklıktan ayrılmak istediğini, davacının iş akdine haklı sebeplerle devamsızlığı yüzünden son verildiğini, şirket toplantılarının kanunun uygun gördüğü biçimde yapıldığını, davacının faiz talebinin yersiz olduğunu müvekkilinin borcunun kararın kesinleşmesiyle doğması nedeniyle faiz talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüyle davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklıktan çıkmaya izin verilen ortağın bilirkişilerce tespit olunan 86.298,56 TL tasfiye payının davalıdan tahsiline, faiz isteminin reddine, bilirkişilerce tespit olunan 6.583,77 TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu